ANAYASA’YI YOK SAYAN YARGI PAKETİ
AKP’nin Meclis’e getirdiği 8’inci Yargı Paketi Anayasa’nın yok sayıldığı yorumlarına neden oldu. Hukukçu Gökçe, paketin adil yargılamadan tazminata kadar birçok sorunu ve ihlal kararlarını beraberinde getireceğini vurguladı.
Kamuoyunda 8’inci Yargı Paketi olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. 42 maddeden oluşan teklif, kabul edilmesinin ardından Meclis Genel Kurulu’na gönderildi. AKP, teklifin Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmesiyle 1 Haziran’da yürürlüğe gireceğini açıkladı. Pakette yer alan maddeler arasında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 2023 Eylül ayında iptal ettiği Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 220/6 fıkrasında yer alan “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” hükmünün hem “örgüt üyeliği” hem “örgüt adına suç işlemek” ibaresiyle iki ayrı “suç” şeklinde cezalandırma yolunu açarak yeniden yasa olarak çıkarılması tepkilere neden oldu.
AYM YENİDEN İPTAL EDEBİLİR
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Fatih Gökçe, ilk taslakta 80 ayrı maddenin olduğunu ancak daha sonra 42 maddelik bir taslak sunulduğunu belirtti.
TCK 220/6 fıkrasında yapılan değişikliğin Anayasa’ya aykırılıklar içerdiğini kaydeden Gökçe, “TCK 220/6 fıkrasının kendisi öngörülebilir değil denilerek AİHM bir ihlal kararı verilmişti. AYM de Anayasa’ya aykırı olduğuna karar vermişti. Daha sonraki başka bir başvuruda kanunu iptal etmişti. Yapılan değişiklik daha önce AİHM ve AYM’nin vermiş olduğu ihlal kararının hiçbir gerekçesini karşılamadı. AYM’ye tekrar bir başvuru yapılması halinde muhtemeldir yeniden iptal kararı verilebilir.” dedi.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) ile ilgili düzenlemede de tartışmalar olduğunu ifade eden Gökçe, “Bu dosyalar Yargıtay’a ve istinafa gitmiyordu. Bir üst mahkeme de şekli itibarıyla bir değerlendirme yapıp gönderiyordu. Hâkimler hiçbir fiili suç olmamasına rağmen ‘ben ceza vereyim nasıl olsa ertelenecek’ diyerek ceza veriyordu. Birçok ceza verilmeyecek mahiyetteki dosyada ceza verildi. AYM bununla ilgili ‘kanunun değişmesi lazım’ dedi. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini söyledi. Şimdi istinafa ve temyize gidilebilecek ve hâkimler kendisi karar verebilecek.” diye konuştu.
KİŞİ MAĞDURUYETİNİ İSPAT EDEMEYECEK
Düzenlemeyle birlikte Tazminat Komisyonu’nun görev alanının genişletildiğine de dikkat çeken Gökçe, “Makul sürede yargılanma ile ilgili de AYM’ye birçok başvuru yapılıyordu. AYM içinden çıkamadı bu durumun. Tazminat Mahkemesi haline döndü. Yeni getirilen taslakla bu şikâyetler Tazminat Komisyonu’na devroldu. CMK gereğince Soruşturma ve kovuşturma geçirip, gözaltı ya da tutuklama geçirenler devlet aleyhine tazminat açabiliyordu ancak şimdi bu düzenleme de Anayasa’ya aykırı şekilde tazminat komisyonuna devredildi. Burada devlet aleyhine açılacak davalarda kişi tazminatı nasıl hesaplayacak. Burada şimdi bir duruşma yok, tanık dinleme ya da delil bildirme usulü yok. Tazminat Komisyonu sadece önüne gelen başvuruya ‘ben bu kadar takdir ettim’ diyor. Burada bir kişinin mağduriyetini ispat etme imkanı elinden alındı. Böyle olunca da AİHM’e açılacak davalarda ihlal kararı gelebilir.” ifadelerini kullandı.
Beklenen ilk taslağa göre TBMM’ye sunulan taslakta çok önemli düzenlemeler olmadığını kaydeden Gökçe, “Mesela denetimli serbestlik ve infaz konusunda bir düzenleme yok. Genel olarak rutin mevzuat değişiklikleri yapıldı. Bu da bekleneni karşılamadı. İçi boş bir paket aslında.” dedi.
‘ANAYASA YİNE YOK SAYILIYOR’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci Binici de “Getirilen teklifin 8 maddesinde Anayasa’ya aykırılık bulunuyor. İktidarın Anayasa’yı ve AYM’yi yok sayma girişimindeki süreklilik yargı paketindeki düzenlemelerle de apaçık ortada.” dedi.
Kaynak: BirGün