GARİBİN ÇİLESİ
HÜSEYİN ASAR
Gariban edebiyatı ülkemizde oldukça önemlidir. Üzerine şarkılar bestelenmiş, şiirler yazılmış, filmler çekilmiştir. Özellikle din bağlamında en çok işlenen konulardan birisi olmuştur.
Arabesk müzik dünyamızda bir dönem oldukça etkili olan Bergen, yazdığı bir şarkıda aynen şunları yazmıştır:
“Garibin kabrinde bülbül çilemez
yanar için için kimse bilemez
feleğin kahrına aman bilemez
akan gözyaşlarım sel olur gider
garibin çilesi ölünce biter”
Ülkemizde garibanlık, din çevrelerinde önemli bir bilgi olarak insanlara lütuf gibi anlatılır, halkın tevekkül göstermesi istenir.
Fakirliği öven hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
“Fakirlik, dünyada mümine hediyedir.” (Taberani)
“Fakir, Allahü teâlânın dostudur.” (Deylemi)
“Cennet sultanları fakirlerdir.” (İbni Mace)
“Cennettekilerin çoğu fakirlerdir. Hor görülen fakirler Cennetliktir.” (Buhari)
“Ya Rabbi, fakir yaşayıp, fakir olarak ölmeyi ve fakirlerle haşrolmayı nasip eyle!” (Buhari)
Fakirlik ya da garibanlık bu kadar iyi ise, din ile ilgilenen, kitleleri peşinden sürükleyen liderler neden lüks içinde yaşarlar? Onlar gariban halktan topladıklarını neden fakir halka geri vermezler? Garibanlar gibi neden dolmuşa binmeyip Audi, Mercedes ile gezerler?
Aslında sorulacak o kadar çok soru var ki, neyse artık, mesaj anlaşıldı sanırım.
Ülkemizde gelir dağılımı adaletsizliği nedeniyle fakir kesim giderek daha da fakirleşirken, zenginler daha da zenginleşiyor. Özellikle asgarî ücret ile çalışanlar ve emeklilerin milli gelirden aldığı pay giderek azalıyor. Halkı zenginlikte birleştirmek için iktidara gelenler, nedense halkı fakirlikte birleştiriyor. Zenginlik, hep umut olarak kalıyor, garibanın çilesi ölünce bitiyor.
Artık ülkeyi yönetenlerin uyguladıkları bu politikaları değiştirip insanları fakirlikten kurtarmaları, onlara bu dünyada insanca yaşamaları için gerekli ücreti almalarını sağlamaları gerekiyor.
Elbette hak verilmez alınır. Buna bağlı olarak fakirlik ile sınanan, gariban olarak yaşayıp ölmeye mecbur bırakılan insanların bu duruma itiraz etmesi gerekiyor. Bunun için örgütlü olmak, birlikte hareket etmek gerekiyor. Yoksa “Garibanlık iyidir” diye bizi uyutmaya devam edecekler.
“Umut yoksulun ekmeğidir.” (Thales)