Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

YERELDE VE GENELDE TESPİTLERİM

RAHMİ DİLLİGİL 

BEN HAZIRIM YA SİZ

Benim düşünceme göre Kültür ve Sanat Ortak kültürümüzün özünde yatan, Tarihimizdir. Devlet olarak; Cumhuriyetimizin temel nitelikleridir.

Bu konuyu anlayamayanlara bir öneri;
Kültür temellerimizde insan aranırsa doğru bulunur. Yunus ‘u, Mevlana’yı, Şeyh Edibali’yi, Hacı Bektaş-ı Veliyi bir potada hissetmeden; Ben Anadolu’yum demeden, Kurtuluş mücadelemizin değerlerini gözlemlemeden; Çağdaş ve evrensel değerler oluşmaz.
Tüm insanlarımızın ortak olarak düşünmelerini arzuladığımız bir şeydir, Ülkemizin kültür varlıklarının ortaya çıkartılmasına, halkımız tarafından kültürümüzün anlaşılıp sindirilmesine ve de dünyayla paylaşılmasına yardım edebilmek.

Bu yapıların oluşturulup daha iyi hizmet vermesi için kültür kurumlarının yeniden organize edilerek, çağdaş ve dinamik bir yapıya kavuşturulmasını istemekteyim.
Sinema endüstrisinin gelişimine yardımcı olabilmek, ulusal ve uluslararası platformlarda sektörün tüm yükümlülüklerini yerine getirebilmesine destek olmak, sektörün gerekirlerine cevap verecek özel hukuk koşullarını oluşturacak bir yapımcılar ve oyuncular ve de çalışanlar platformu kurarak A) bu sanat dalını net koşullarda işleyen bir meslek dalı olarak belirletmek gereğini yerine getirmek de arzularımdan biri..

Kültür ve sanat eğitimini sonuçları açısından cazip, eğitimi mutlak kılacak bir durumda görmek istiyorum..

Çağdaş müzeciliğin turistik değerlerin dışında soluk alınıp ibretle takip edilecek bir duruma gelmesini istemekteyim. Tüm hantallıklardan vaz geçilerek, dinamik ve gerçekten çağdaş gösteri sanatlarıyla iç içe bir anlayışla geliştirilmesini amaçladım hep.
Sansüre son verilmesini
Kütüphaneciliğin evlere girmesini
Resim sanatının yerelde, özendirilmesini, güzel sanatlar genel müdürlüğü, devlet tiyatroları genel müdürlüğü vb kurumların hantal yapılarından çıkartılıp, içerisindeki değerli sanatçılar ve tüm personelleri mağdur edilmeden, yeni bir realizeye tabi tutulmaları amaçlarımdan biri
Oldu.

Yurt dışı Türklerin sanat konusunda evrensel kültürle yozlaşan yapılarının sağlıklı bir desteğe ihtiyacı bulunmaktadır. Vatandaşlarımızın halen çoğunluk olarak yaşadıkları ülkelerde; Şu anda işlevini yitirmiş olan Ditip, yurt dışı akrabalar ve türkler gibi devlet kurumlarının  gerçek sanat desteği görevini düzenlemeliyiz.

Önce öz kültürümüz ve evrensel görüşümün önplanda olduğu kültür ve sanat işlevlerini yerine getirmeliyiz,.. Dışişleri görevlilerimizin denetiminde acil bir sanat çıkartmasıyla varız demeliyiz dünyaya.

Çok önemli bir nokta da Türk edebiyat klasiklerinin acil olarak yeniden yabancı dillerdeki basımlarının, kendi dillerini okuyamayan yurt dışı gençlerimize, evlatlarımıza sunulmasıdır.

Sanat üreten sanatçılarının eserlerine ulaşabilmek Anayasal bir hak ve devletin görevidir. Bunun da takipçisi olmalıyız vatandaş olarak.

Artık Maddiyatın öne çıktığı, mana ve ruhun geriye doğru düştüğü, karakteri, belirginliği, netliği bulamadığımız bir durumla karşılaştık. İçeriği olmayan, sanatsal estetik kaygılar taşımayan bir yaşam ve kültür sanat biçimi mutluluk getiremez topluluğumuza.

Ülkemizde son yıllarda Parti programlarında yazılan; Kültür ve Sanat zenginliğini tanıtan ve gelişmesine katkıda bulunan çoğu projeler desteklenmektedir.
Kim, hangi parti bu destek artırımını vaat etmekte?
Tüm bunların dışında hemen yarı zamanlı çocuk konservatuvarlarının yerel yönetimlerce başlatılmasını ve ücretsiz hizmet vermesini sağlamak zorundayız.

Türkiye’de özel tiyatrolarımızın turnelerinde; Hemen, en az , belirleyeceğimiz 29000 km içerisinde turne yada yerleşik düzenle sanat faaliyetini icra edenlerin satmış oldukları her biletin devlet olarak %25 ini devlet ve yerel yönetimler ödemelidir. Bu kapsama girenleri stk lar açıklayabilirler.

Sanat ve sanatçıya vergi indirimiyle de destek vermelisiniz.
Sanatta uygulanacak yöntem; Sanatı insan için gereksiz bir süs, başkasının üzerine gelme, dolayısıyla başkalarını zorlama aracı ya da uygun bir zevkten çok, yaşamda başarılı olmayı sağlayan, ETKİLİ VE KULLANILIR BİR GÜÇ durumuna getirmektir. Kültür ve Sanatı temel tüketim
Maddelerinden sayarsak kazanırız.

Önerim; ULUSAL TİYATRO YASASI

“Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra  5441 sayılı kanun yürürlükten kalkar.
Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra Yerel yönetimlerin sanat işlerini düzenleyen Kanun yönetmelik, vs.. Tiyatro ile ilgili birimlerinin görevleri sona erer.” Diye, başlayan bir kanun icat ettirmeden bu mesleki toparlanış bitmeyecektir.

Maaşlı çalışmanın alışkanlığı ile işini yeknesak davranışlarla bezeyenlere,
Yaptığı işin itiraz edilebilecek konumda olmayışını, terbiyesizlikle sonuçlandıranlara,
Arkadaşının, meslektaşının, yardımcı görevlinin emeğini hiçe sayanlara,
Boş salonlara oynayıp da huzurla eve gidip yatanlara,
Dizi peşinde koşup prova , oyun tanımayanlara,
Kardeşi yaşındaki Tiyatro Müdürlerine haftada bir oynarım, turne de yapmam, diziden para kazanıyorum diyenlere, bir ağabey nasihati değil benim yazdığım..

Sanatçılar bende biliyorum;
İstanbul da DT de, şehir tiyayrosunda çalışıp, maaş olarak aldığınızın yetmediğini, ikramiyelerin destek vermediğini.
Sırf bu nedenle dışarıda para peşinde koştuğunuzu,
Yıllardır bölgelerden merkezlere gelemediğinizi,
Bu nedenle oyunları riske edip, dizi setlerine aktığınızı,
Birçoğunuzun amacının da tanınmak olduğunu…

Bir çoğunuzun sanatsal gerekçelerle kötü tabir ettiğiniz oyunlarda görev almak istemediğinizi. Çoğunuzun yukarıda yazılanları hakketmediğinizi,
görevinizi her şeye rağmen yaptığınızı…

Benim yazdığım;

Olması gereken Gerçek..!

AMAÇ: Tiyatro sanatına aktarılan ve vergi gelirlerinden aktarılan, devlet desteğinin yeniden düzenlenmesi, Ülke Tiyatro sanatının anayasanın verdiği özgürlükler çerçevesi içinde ve siyasi etkilere uzak bir şekilde korunarak yapılmasına olanak sağlayarak yapılmasını sağlamak. Sanatçıları, işkollarıyla ilgili bir çatı altında toplayarak, bu konuda da derlemeci olmak. Ülke geneline yayılımcı olmak. Ülke yazarlarını koruyup, desteklemek. Harcamaları denetlemek.

HAZIRLIK :

Mevcut durum ile sosyal güvenlik yasası çıkartılarak, tüm kurumların güvence altına alınması halledilmiştir. Kısıntıya, redde uğrasa da…
Buna göre;
Devlet Tiyatrolarında 750 – Yerel yönetim Tiyatrolarında 400 sanatçı ve diğer sanat personeli ve sanata katkı sağlayanlarla Toplam da ise 2500 kişi çalışmaktadır.

Bu sektörde Çalışan özel tiyatrocularla birlikte 3500-3700 civarında kişi bu kanunun muhatabı olup, “milyonlarca kişiye ve dünyaya Türk Tiyatrosunu Tanıtma imkanı da yükümlenilmektedir.”

Bu sektöre DEVLETTİYATROLARI ve YEREL YÖNETİM bütçelerine 100 Trilyon;
ÖZEL TİYATROLARA da ( Kültür Bak. Yardımı adıyla ) 2Trilyon 500 milyar Para aktarılmaktadır..

Mevcut durumda 15 bölgede sürekli perde açılmakta ve bazı illerimize de turne yapıla gelmektedir.
KÜLTÜR BAKANLIĞI istemi; Örk.2006 yılı 81 ilde turne ve oyun( DT tarafından )
Tüm çabalara rağmen;
A) Yeterli Hizmet gitmemektedir. ( Bakan Açıklamaları 81 ilde her ay tiyatro gidecek ) Ancak 61 ile DT gidebildi. Yıl 2006
B)Düşen seyirci sayısı 740 000 çok açık bir tehlikedir. 2006 ancak 1 Milyon.
C) Anadolu da Bilet ücretleri ( Özel Tiyatrolar 150 tl /200 tl ) değişmemektedir.

Ödenekli Tiyatro çalışanlarının hazır maaşa karşı isteksiz çalışma ve düşük performansları da oyun kalitelerini etkilemektedir.

Özensiz değerlendirmeler, karşılıksız yazım çabaları, Yerli yazımları da etkilemiş ve bu konuda yapılan düzenlemeler sonuç vermeyerek, “Ulusal Oyun Yazarlığımız da zorluklar yaşamaktadır.”

NE YAPMALI :
“Bu dağınıklığı Toplamak için, Tiyatro Meslek odası kurulmalı, Her isteyen tiyatro açamamalı ve tüm meslek insanları kayıt altına alınıp, belli bir milat tayini sonrasında, mesleğe eğitimsiz kişi alınmamalı ve mesleki etik normlar uygulanmaya başlamalıdır.”

Öncelikle DT ve Yerel yönetimlerde çalışan Oyuncu ve yönetmenler dışındaki tüm sanat personelini Tiyatro binalarıyla ve atölyeleriyle birlikte ayırmalı ve faaliyetlerine bir yönerge, sonra da bir yönetmelikle düzenleme getirilmelidir.
Bu işlemlerin yürütülmesi için de Devletin tahsis ettiği bütçeden ( 101 triyon 500 milyar )
20 Trilyon ayrılmalıdır.

“Bu sistemi bir sanat işletmecisi, sanatçı;  yönetmeli ve bir sanatçı danışman ile çalışmalıdır.”

“DT ve Yerel yönetim Oyuncuları ve Yönetmenlerinden emekliliğe hak kazanmış olanlar”      (500 civarındadır ) 6400 gösterge rakamıyla emekli edilmeli ve Sanatçıların Emeklilerinin çalışabileceği ve maaşlarının kesilmeyeceği kanun maddesi olmalıdır.
( Temininde güçlük çekilen personel olarak )

“Emekliliğe hak kazanmamış olanlar” ise ( 650 Civarında ) İşsizlik fonu ile 3 yıllık bir süreyle ilgilendirilmeli ve emekli ve sağlık kesenekleri dışında DT Emekli sanatçılarının yeni değişiklikle alacağı net maaşla işsizlik güvencesinden yararlandırılmalıdır.

Bu meslek odasının yapacağı seçim yada sadece ilk dönem için atama sonrasında oluşacak olan kurul ( Tiyatro Ulusal Kurulu )
Tercihen 10 kişi . 1 yıl için seçimle iş başına gelmeli, bu kişiler, sonraki 5 yıl seçilememeli ve seçildiği yıl içinde de sadece bu kurulda çalışarak, o yıl tiyatroda ürün vermemelidir.
Seçilenlerin; Ücretleri ana bütçeden karşılanır ve yollukları, konaklamaları ödenir.
Bu ücretleri kurul kendi belirler.
Bu kurulu Başkan ve Kültür Turizm Bakanının atayacağı bir kurul denetlemelidir.( Parasal denetim)  Bu kurulda mutlaka danışman tiyatro sanatçısı “Tercihen üst yapıda idarecilik yapanlardan, ya da sanat işletmecisi”  ,Tiyatro  yazarı ve dekoratör bulunmalıdır.

Seçimle iş başı yapan  ( Tiyatro Ulusal Kurulu ) o yıl ülke tiyatrosunun neye yöneleceğini belirler.
( Örn: Bu yıl bütçemizin %50 si çocuk tiyatrosu içindir. V.s.)

Buna göre meslek odasına kayıtlı sanatçılar projelerini veririler. Bu işlem bir yönerge ve sonradan Tüzük ile belirlenir. Bu hizmetleri yerine getirirken Kurul,  Belli kıstaslara göre hizmet götürür

( Örn: Mardin de 2 hafta oynamak – Çok kalabalık oyuncu topluluğunu devamlı bulundurmak – Siirt de tiyatro yapmak. Türk yazarı oyunu oynamak .. Çok bilinen sanatçı çalıştırmak .Ülke tiyatrosunu ülke dışında temsil etmek.. v.s.)

ARTILAR NE :

Düzenli bir sanatçı topluluğu ( Meslek Odası )
Her yere hizmet gitmesi (Tüm Anadolu ve  Dünya)
Atölye ve tiyatro binalarının her teçhizatıyla oynanmaya hazır salon ve her sahne gerisi ve salon personeliyle sıradan kullanılabilmesi.
Devlet desteğinin çok artması; ( Örn: Özel tiyatrolar yılda 40-70 milyar en çok alırken;
O YIL KURUL DAN PARA ALAN 78 PROJE VAR İSE * HEPSİNE 1 ER eşit pay )
Oluşturulup Kanunlaşması ULUSAL TİYATROYU VAR EDER..

Yukarıda uzun bir plandan bahsettim Tiyatrolarımız için Yapan, uygulayan kazanır.

MEVCUT DURUM VE KONUMUM NE?
Kuşadasında tiyatro yapmak için harekete geçtim; iki oyun sahneledim, DT Dilligil Tiyatrosu olarak.
Kültür Bakanlığından bir destek istemedim diğer özel tiyatrolar gibi; sadece bir kütüphaneler gn. md. lüğüne bağlı salon istedim.. cvp bile yok!
Bu hükümetimizin bölümü.

Dört yıldır boş bir salonu vermemek; Ya da,
Milli Eğitim Müdürümüz dilekçeye sekreteriyle telle cvp veriyor, tatilde her cumartesi pazar tesadüf bu ya benim istediğim okul salonlarında hem de 19/23 saatlerinde hep toplantı yapıyarlarmış.

Bu çalışmaya fazla mesai ücreti alın da, yetiştirdiğiniz alimler nerede? Siz ancak müezzinlere alan açın eğitim kadrolarında! 16 sındaki yürüyüşte İzmir’de olunacak tabiki.

Bir tek sponsoru bulunmayan sanat yaşantısında oyun oynayacak yer bularak gişe açıp bilet satmayı deneyeceğiz, ama yer yok.

CHP li Kuşadası Belediyesini yazmak istemiyorum çünki onlar bu konuda artık tahammülsüzler, sınıfında kırmızı kurdele almışlar..
Beni neredeyse alanlardaki vasıfsız şarkıcı konserlerinin oradan geçecek olsam zabıtayla arka mahalleden geçirtecekler..(Zaten onların Tiyatro sanatıyla ilgisi bilgisi alakası olmayanlarla dolu bir idari kadrosu var)
Sanki özellikle yapıyorlar gibi, akp nin adamlarınna gel konser ver diyenler de bu yönetim.. Ama ayrı gayrı yok, Akp nin opera bale genel müdürünü getirip, Ülkede başka tenor yokmuş gibi yemlemek bunlarda, Manganın Akp yanlısı solistini kiralayıp konser verdirmek bunlarda ..

Zaten Genel Başkanın seçimden hemen sonra tek suçlu ilan edilip bölge vekilininde katıldıkları toplantılarda gönderilmeye çalışma planının ortakları da, ortaya çıkması da bunlarda! Sanki Kemal Kılıçdaroğlu tek başına girmiş seçime de yanında bunlar yokmuş gibi.. etik biraz etik davranın!

Geleneğinde inönü, darbeden sonra hükümete bakan verdi diye genel sekreterlikten ayrılan bir Ecevit in bulunduğu partinin oyverenleriyiz biz, öyle kolay kandıramazsınız bizleri!

Kuşadası Belediyesi Başkanı çarşaf çarşaf kiraları artırdı yok onları çıkarttım iyi kira aldım .. Bunları yazdırmakta medyacığına!
Başkan ben halkım, iki senedir neredesin sen?  Geldin bir arya cumhuriyeti çıktı, heryere giriş paralı kahvelere arya yazıldı arkadaşlar idarelere geçti dondurma topu 50 tl noluyor?
Kuşadası sahilleri halkın faydalandığı ücretsiz alanlar sıkıştı kaldı ve leş gibi .. gel bi sabah habersizce de gör kadınlar denizine.
Siz ve benim istanbuldaki mahhalle bakkalım kuvvetle meçhulsünüz kadınlar denizinde, benim istanbuldaki mahhale bakkalını anladım da; Siz bu İlçenin Belediye Başkanısınız, üstelik koltuktan değil sahadan belediyecilik demiştiniz broşürlerde. Ama sanırım o laf Batman için söylenmiş, saha görevindeyim orada demiştiniz ya!
O da bir işe yaramadı kaybetti chp oylar biraz artsa da!
Yani chp den olumlu bişey beklemek , rüyada bile çıkmayacak bir sonuç bu ilçede ve ilde! Demek ki ilçe ve il örgütüde nahoş.

Örnek; telefon ile bir mail atıp sordum, ilçemizin chp sine; Bu parti 100 yaşını kutlayacak bir de;
Öğrenim eğitim faaliyetlerini?
Cvp; O mailden pek yazılmıyormuş ama varmış faaliyetler.
Yahu lütfen geçiştirmeyin. Kişiyi İl Başkanı seçmişsiniz bir daha bir daha sonuç eğitim bile yok.. İl için korktum, üzüldüm araştırmıyorum artık..

Ya merkez chp ve bu bölgeyle ilgili sanat tekliflerim ne durumda!

Yazdığım dilekçe! Seyit torun’a yazmıştım cvp gelmedi; Yeni seçilene de ağustos tarihli yolladım bir ayı geçti, cvp yok. 100 yıllık chp
Bu arkadaşların hepsi iletişimde çok zayıflar, sekreterleri Aynur hn duyarlıdır oysa..

Konu, Belediyelerimizin Kültür Mdlükleri (yazdıkça yazasım var, Bana bu bölgede (kuşadası/Aydın/vb.. bir tane kültür müdürü kültürden geldi diyecek var mı?)
Genellikle yaz ve bahar aylarında
Bir tür sanat ve etkinlikler .
yarışa girer gibi; Konser ve tiyatro vb gibi etkinliklere sarılmakta, özellikle çocuk tiyatrosu ve tiyatro, dans etkinlikleri de, kış aylarında çeşitli nedenlerle var olamamaktadır. ( hoş yazın tiyatro göremedik buralarda syn Turhan türkücü seviyor, komik olan anlatıcıları seviyor amma tiyatroyu sevdiremedik kendisine)
Bu ve benzeri sanat etkinliklerine çözüm getirecek bir projeyi sizlerle
Oluşturmak istemekteyim .. (mümkünse bir defa tiyatroya gidenleriniz okusun bu yazıyı ltf.)
Bu arada, tesbit ettiğim bir durumu da bilgilerinize arz etmek isterim; Aydın ilimizde ve Kuşadası İlçemizde kurulu tiyatrolarımız neredeyse hiç bir faaliyet yapamaz durumdadırlar. Pandemiden beri internet üzerinden birçok faaliyet vermesi beklenen ve normal düzene geçtiğinde, özellikle de yaz aylarında, çocuk tiyatrosu, sanat kampları, eğitici tiyatro faaliyetleri ve de bilinçli seyirci oluştracak kurslar bomboş bir zaman akışıyla idare edilmemektedir. Daha kurulmamış İlçe tiyatroları, başka özel kursların logolarında kurulmuş gösterilmekte – örnek söke şehir tiyatrosu ve yerel seçim aylarına yaklaştığımız bu günler de sanatın etkin gücü, ekmekle soğanın yanında servis edilecekken ıskalanmaktadır.
Bu nedenle bu projeme dikkat çekmek istiyorum.

A) KURULUŞ
Bu aşamada dört yada beş ilçe başkanımızın ortak kararı ve ortak bütçeyle ;
Merkezi kuşadası olan bir İlçeler belediye tiyatrosu oluşturmak.
Bu tiyatroya bir üretim alanı (prova salonu ve turne minübüsü tahsis etmek)
Bu İlçeler Belediye Tiyatrosu oluşumu için;
İlk yıl: 7 sanatçı kadrosu, iki teknik eleman ve tasarımcı kadrosu, bir ses sanatçısı/ oyuncu kadrosu , bir müzisyen kadrosu , 1 de koreoğraf/Dansçı/Oyuncu kadrosu ile 1 Sahne kuaförü ile 1Sahne terzisi kadrosu gerekmektedir.
Minumum 14 kadrolu personel ve bir de sanat danışmanı kadrosuyla bu tiyatroyu çevirerek, pazartesi hariç sahnesi olan her yerde turne düzeniyle; çocuk oyunu, büyük oyunu ve dans tiyatrosu ve müzikallerden seçmeler ve kabare tiyatrosu görevleri ile; kurslar ve eğitimler verebiliriz.

Sayın Başkanlar; Bu konudaki soru ve düşüncelerinizi dinlemeye ve cevaplamaya hazırım.
Saygılarımla sunarım.

◦ Sonuç
◦ Koca bir sıfır mı olarak tanımlanacak partimiz?
ASLA! Herşeyin demakratik sol da; Atatürkçü yol da bir çözüm üretilir!
◦ Seçim gelir hoş gelir…!

İsmail Rahmi Dilligil
09/09/2023