Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

Aydın İli ve İlçeleri Atatürkçü Düşünce Derneği Şubelerinin Didim akbükte yaptığı Eşgüdüm Toplantısı sonuç bildirgesi Basın açıklamasıyla duyuruldu.

BASIN AÇIKLAMASI

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan kısaca ÇEDES olarak isimlendirilen “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” projesi kapsamında; Milli Eğitim Bakanlığının okullardaki öğrencilere “manevi danışman” olarak atadığı imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kuran kursu öğretmenlerinin” sözüm ona “değerler eğitimi vermesi” hedefleniyor. Okul öncesinden başlayarak 12. Sınıfları da kapsayan bu eğitimlerin yalnızca okul içerisinde değil okul dışında da faaliyetler yürüterek uygulanmasını içeriyor.

Laik Cumhuriyetimize, çocuk haklarına ve evrensel değerlere aykırı olan bu projeye nereden bakarsanız bakın kabul edilemez..

“Değerler eğitimi” adı altında siyasal İslamcı bir proje olan ÇEDES, farklılıkların asimilasyonu, dinci nesiller yetiştirerek tek tipleşmiş bir toplum yaratmaktan başka da bir “Değer” taşımamaktadır.

ÇEDES protokolü hukuksuzdur; Anayasamıza, yasalara, ve yönetmeliklere aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıttır. Bu projenin “Gönüllülük” esasına dayandığı söylense de yasalara ve eğitim bilimine açıkça aykırı olan bu protokolün Milli Eğitim Bakanlığı tarafından imzalanmış olması, atama ve yer değiştirmeyle yetkili olduğu okul yöneticileri üzerinde baskı yaratacaktır.

ÇEDES protokolü tehlikelidir; Eğitim bilimi ve pedagojiden bihaber, çocuklarımıza nasıl yaklaşılacağını bilmeyen yetişkinlerin okullara girmesi özellikle soyut düşünce çağına girmemiş küçük çocuklar için “ölüm-yaşam, günah ve ceza” gibi soyut kavramlara maruz kalmak travmatik etkileri beraberinde getirecektir.

Çocuklarımızın eğitim almak için geldikleri okullarda, böylesi laiklik karşıtı ve kendilerini manen ve fiziken güvencede hissetmeyecekleri hiçbir uygulamaya izin verilmemelidir.

Ayrıca eğitimdeki bu uygulamayı  yalnızca eğitim bilimi ve pedagojik açıdan değerlendirmek de eksik kalacaktır. Asıl sorun düşünen sorgulayan eleştiren nesiller yetiştirmek yerine itaatkar nesiller yetiştirmek için Laik, bilimsel, ve kamusal eğitimle derdi olanların Cumhuriyet karşıtı uygulamalardır. Gerici dernek ve vakıflarla, eğitim dışı çeşitli kurumlar ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla ardı ardına imzalanan protokollerle eğitim, gerici bir kuşatmaya maruz bırakılmıştır.

ÇEDES protokolü mantıksızdır: Ataması yapılmayan çok büyük oranda, alanında uzman eğitimciler varken konuyla ilgisi olmayan kişileri, eğitim sisteminin içine almak kamu kaynaklarını doğru kullanmamaktır.

Laiklik din karşıtlığı değil, vicdan, inanç ve düşünce özgürlüğünün teminatıdır. Her inancın kendi değerlerini kendi inanç dünyasında kendi inanç toplumu içinde ve özel alanda vermesi özgürlüğünü savunur. Fakat bu özgürlük hakkı her bireye eşit mesafede davranması gereken devletin zorlayıcı imkanları kullanılarak, okul gibi kamusal alanlarda çok farklı kültürlerden gelen vatandaşları sadece belli bir dinin ve mezhebin temsilcileri kullanılarak tek bir değer altında birleştirme gayesiyle suistimal edilemez.

Devlet eliyle mezhepçi değerler eğitimi verilmesi eşitliğe, din, vicdan inanç ve düşünce özgürlüğüne aykırıdır. Eğitimi dinselleştirmek için siyasal İslamcı ulemaya teslim etme gayesini artık saklama gereği dahi duymayan AKP hükümeti Türkiye’yi evrensel değerlerden koparmaktadır.

Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmayı hedefleyen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ilke ve devrimlerinin en önemlilerinden olan Laiklik ilkesine, evrensel değerlere, insan haklarına aykırı olan ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesi adı altında mezhepçi dini değerler dayatılması kabul edilemez ve bu uygulamadan derhal vazgeçilmelidir.

AYDIN İLİ VE İLÇELERİ ATATÜRK’ÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ŞUBELERİ 

17.09.2023