Atatürk yaşadığı sürece hep ne yapması gerekiyorsa sadece onları yaptı. Halkına hiç masal anlatmayıp, gereksiz ve anlamsız işlerle hiç uğraşmadı. Çatışmacı kültürü hiç öne çıkarmadı. Hasta yatağında bile, ülkenin sorunlarını kökten çözmeye yönelik çabalar harcadı, örneğin hasta halinde bile, Hatay sorununu çözdü.
Ülkesine saldıranları hiçbir zaman sorunları çözülmemesinde gerekçe gösterip “dış mihraklar” diyerek hiç şikayet etmedi. “Geldikleri gibi giderler” dedi ve dediğini de yaptırdı. Emperyalistlerin gemileri ve askeri birlikleri onu selamlayarak İstanbul’dan çekip gittiler. Biri sürekli şikayet ederse, o lider değildir. Lider ülke sorunlarına çözüm üreterek, halkın mutluluğu için kendini feda edendir. Bir ülkede gereği neyse sadece onu yapana önder ve lider denir.
Atatürk’ü farklı kılan, onu çağların lideri ve halkının önderi yapan, tüm özelliklerini halkının lehine kullanan vizyonu olan kişilikli, özgüvenli bir lider olmasıdır.
Ülkemizin şuan içinde bulunduğu bu günleri yaşarken, çok zor koşullara rağmen ülkeyi dünyada ekonomik büyüklükte ilk 5/6 sıraya çıkartan, açlık ve yokslluğu halkına yaşatmayan, iki yıl denk bütçe ile yılları kapatan büyük önderimiz ve baş yoldaşımızı saygı ve minnet ile anıyorum.Ruhu şad olsun.