Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

BÖL PARÇALA YÖNET

EĞİTİM ÖĞRETİM

Sevgili Dostlar bugün Yurdumuzun Eğitim Sorunlarından söz etmek istiyorum.
Eğitim Sorunlarımız:
A) Öğretmen ve Nitelik Sorunları olarak ; Statü ,Maaş ,Öğretmen- Öğrenci ilişkileri , Genel Kültür Yetersizliği, Pedagojik yetmezlik , Mesleki yetmezlik ,Hizmetiçi yetmezlik.
B) Eğitim Program Sorunları olarak : Mesleki program kullanımı, Eğitim Felsefesi olmaması, İçerik ve Süreç Sorunları, Ölçme Değerlendir me Sorunları, Proğram da paydaş olmaması .
C) Eğitim Politikaları Sorunu ; Ulusal politika olmaması, Dinamik ve Çağdaş politika yetmezliği, Okul Yöneticisi ile işbirliği eksikliği
D) Eğitim Yönetimi Sorunları;
Yöneticilerin Eğitim yetersizliği, Yetki ve sorumluluk paylaşımı, Programlarda Uzmanlara yer verilmemesi.
F) Finansman Sorunu ;
Fiziksel yetmezlik, Mali yetmezlik, Araç gereç yetmezliği, Birleştirilmiş Sınıf Sorunları, Taşımalı Eğitim Sorunları.
F) Öğrenci Nitelik Sorunları;
Okul öncesi yetmezliği, Öğrencinin okula hazırlanması, Fırsat eşitliği, Ailenin Sosyo Ekonomik yetmezliği , Ailenin eğitim yetmezliği, Sosyal Medya kullanımı.
G) Eğitim Felsefesi Sorunları ;
Felsefenin Batı kaynaklı olması, Ulusal Felsefe olmaması, Uygulayıcının Felsefe Bilgisi yetmezliği.
(Kaynakça; Gonca Karabağ)
Şimdi Ben de size ;Pratik uygulamada Yaşadığımız Yurdumuzun Eğitim Sorunlarını özetlemek istiyorum.
Yurdumuzun kuruluşundan bu yana 64 Milli Eğitim Bakanı görev yapmış. Ve
2002 -2023 döneminde tam 8 Bakan görev yapmış.
Bu bizim Milli Egitim sistemimizin 8 kez değişmesi anlamı taşıyor. Çünkü her gelen yetkili ( bir şeyler yapmış olmak adına ) kendince Reformlar yaptı. Okul Öncesi , İlk ,Orta , Yüksek Öğrenim farketmeksi zin bir öncekini yok sayıp güya yenilik getirdiler. Bunları yaparken ;
Eğitimcilere , Yöneticilere , Programcılara, Sendikalara, Üniversite lerin Eğitim Fakültelerine sorma gereği bile duymadılar. Popülist , günü kurtaran , Siyasi rant getiren kararlara imza attılar ve bundan gururla söz ettiler.
Örnek olarak ; *Milli Eğitim Bakanlığı hiç bir Bilimsel Veriler, Pedagojik sorunları , Eğitimci ,Sendika önerilerini dikkate almadan
( 4 + 4+ 4 ) ucubesini uyguladı. Öğrencinin bireysel özelliklerini yok saydı.
** Kimselere sorulmadan pek Köy İlkokulu ( yetersiz öğrenci sayısı bahanesi ile) kapatıldı. Meydan Din görevlilerine bırakıldı.
*** Taşımalı eğitim yenilik olarak sunuldu , her gün Öğrencileri miz Egitime tehlikeli yolculuk yaparak ulaşıyor. Biliyoruz ki ; Taşımalı 1 Öğrencinin MEB maliyeti köyünde Eğitim alan 3 Öğrenciye bedel
* Orta Öğretim de her 2 – 3 yılda bir Müfredat, Sınavlar değişiyor.
* Bir Bakanlık kendisine bağlı Yöneticileri ve Öğretmenlerinin şikayet edilmeleri için İHBAR HATTI kuruyor.
* Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki Öğretmenlerimiz Vakıf , Cemaat , Tarikat ve Molla baskıları ile karşı karşıya durumdadır. Bakanlık da yardım elini uzatmaya çekinmektedir
* Liyakat Yöneticilerin Atamalarında gözardı edilmektedir. Yurt çapında Derece yapmış olmanız atanmanız için ölçü olmayabilir. *Öğretmenle rin- Yöneticilerin- Öğrencilerin – Velilerin kaprisleri, tehditleri ,
şımarıklıkları,
şikayetleri ile başbaşa bırakıyor. Çünkü MEB göre Okulları birer ticarethane ve Öğrencileri, Velileri de Müşteri olarak görüyor. Ve Müşteri her zaman haklıdır.
* Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki Okulları bile ayırmıştır.
* Okullardaki yetişmiş, verimli Öğretmenleri çeşitli genelgeler bahanesi ile dağıtmıştır.
* Okullardaki Beden , Resim ,Müzik , Beceri ders saatleri azaltılmıştır.
* Atatürk İlke Devrimleri , Yurtdaşlık ve Tarih bilinci vermek neredeyse suç unsuru sayılmaktadır.
Ben Milli Eğitim yaklaşık olarak 42 yıl çalıştım, 42 yıl Öğretmen ve Yönetici olarak Denetim gördüm. Pedagojik, Eğitim Öğretim , Yönetim rehberliği desteği veren Denetimci sayısı iki elimin parmaklarını geçmemiştir. Diğer gelenler ; Sınıf ve koridor panoları , Duvar boylarının rengi , saçımın ve bıyığımın boyu , Öğrencinin elbisesi ile uğraştılar. Para toplamak yasak dediler ancak; eksikleri yapmamı isterken parayı nereden bulacağımı söylemeden gittiler. Taşımalı eğitim de Öğrencileri niye Sığınakta yemek yediriyorsu nuz dediler . Ama Okul inşa edilirken ( kullanım yerlerinin nerede olması gerektiği bize niye sorulmuyor ?) dediğimde cevap veremediler. Yöneticilik yıllarım ; uğraşmak , öğüt dinlemek ve laf anlatmak ile geçti.
Şimdi de 2021 – 2022 verileri ile Yurdumuz Eğitiminde sayıların etkisinden söz etmek istiyorum.
1) Okullaşma Oranı;
* Okul öncesi; % 92.18
* İlkokul ;
% 95.81
* Ortaokul;
% 95.40
* Lise ;
% 89.68
2) Okul Sayısı;
* İlk, Orta, Lise : 34.740
* Fen Lisesi; 309
* Fen ve Teknoloji Lisesi; 63
* İmam Hatip Lisesi ; 41.374
3 ) Üniversite;
129 Devlet ,
11 Teknik Ünv
2 Güzel Sanatlar,
1 Yüksek Teknoloji Ens.
1 Milli Savunma Ünv
74 Vakıf Ünv.
4 Vakıf Meslek Yüksek Okulu
Bu arada yönetim olarak;
2002 de 76 tane Üniversite olduğunu , şimdi 208 tane olduğu ile övünüyoruz.
Ancak Nitelik mi ,Nicelik mi önemli onu ayıramıyoruz.
Kadrosunda Profesör kadrosu olmayan Ünv. olduğunu biliyoruz. 4 katlı bir Apartmanda özel Ünv. olduğunu da görüyoruz.
Ve doğal olarak da en iyi Dünya Üniversiteleri ilk 500 listesinde Okulumuz olmadığını okuyoruz. Çünkü en iyi okullarımıza ( böl ,parçala, yönet ) yöntemi uyguluyoruz. Akademik Makale yazamamış Rektörümüz, Akademisyen bulunuyor.
Son olarak da Sendikal verileri aktarmak istiyorum ki ; fotoğraf daha net görülsün.
*Okul Müdürleri ve Sendikaları ;
Eğitim Bir Sen
21.489 (% 75)
T.Eğitim Sen
2635 (% 9.07)
Eğitim Sen
865 ( % 3.83)
Eğitim İş
235 ( % 0.8)
Anadolu E.S
7
Eksen : 12
Özgür Eğ.S 22
Sendikasız ;
3802
Eğitim Bir Sen sendikasının gücünü , etkisini biliyorsak ; konu daha iyi anlaşıldı demektir.
Beden ve ruh sağlığımızı korumamız gerekli Dostlarım.
31 Mart 2023

Mehmet Gültekin