Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

1.BALKAN SAVAŞI (8Ekim191230 Mayıs 1913)

1900’lerde Balkanlardaki toplam Müslüman nüfus Hristiyanlardan fazla idi (Osmanlı için Müslüman ahali arasında ırk farkı yoktu). Arnavutluk’ta Müslüman nüfus çoğunluktaydı. Vilayeti Selase- 3 vilayet denilen Selanik, Manastır ve Kosova’da yarı yarıya idi. Panslavizm ile Haç’ın olduğu yerlerde artık Hilal olmamalıydı. Uzun hazırlıktan ve örgütlenmeden sonra İlk Karadağ Osmanlı’ya saldırır, arkasından Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan takip eder.

1912
• 29 Mayıs: Bulgaristan ile Yunanistan Kralları Sofya’da gizlice karşılıklı yardımlaşma anlaşması imzalarlar. Sırp ve Bulgar komutanları da Varna’da benzer anlaşma yaparlar
• 22 Temmuz: Yeni Sadrazam olan Müşir (Mareşal) Gazi Ahmet Muhtar Paşa kabinesinin ilk işi, 3 yıllık askerlik süresini oldurmuş olan 100.000 askeri terhis etmek olur.
• 17 Ağustos: Sadrazam Gazi Ahmet Muhtar Paşa bu kez Harbiye Nezaretine (Savaş Bakanlığı) “Karadağlıların saldırı için çok büyük hazırlıklar yaptıklarını, Osmanlı tarafında ise hiçbir hazırlığın yapılmadığını, acele olarak gerekli kuvvetlerin sınıra yetiştirilip, gerekli önlemlerin alınmasını” bildirir.
• 6 Eylül: Rus Hükümeti Petersburg Büyükelçimiz Turhan Paşa’ya Osmanlı donanmasının Bulgar limanlarını abluka altına almasını savaş nedeni sayacağını bildirir.
• 18-30 Eylül arasında savaş hazırlıklarını tamamlamış bulunan Balkan Devletlerinin tümü Seferberlik ilan eder. Yunanistan dahil Osmanlı’ya bir ültimatom vererek ordusunun tamamının terhisini isterler.
• 22 Eylül: Osmanlı-İtalya savaşından beri savaş gemilerinin onarılma gereği vardı. Konu yetkili kurumlar arasında uzun yazışma ve tartışmalarla devam etmekteydi. Nihayet kurumlar onarım konusunda anlaşırlar. Gemiler maalesef çok geç Haliç’e alınıp onarıma sokulur.
• 1 Ekim Türk ordusu için genel seferberlik emri verilir.
• 3 Ekim: Edirne’nin düşman işgaline uğrama tehlikesi belirir. Sıkıyönetim ilan edilir, şehirden çıkarılması gereken halk kafileler halinde trenle İstanbul’a gönderilmeye başlanır.
• 8 Ekim: 1. Balkan Savaşı: Birleşik Balkan kuvvetleri önce Karadağ’ı harekete geçirirler. Karadağ savaş ilan eder ve Osmanlı topraklarına saldırılara başlar. Arkasından Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan, Osmanlı Devleti’ne savaş ilan ederek yıllardır yaptıkları hazırlıkları topluca harekete geçirirler. Osmanlı Devleti’nin, Balkan devletçiklerini ağır bir yenilgiye uğratacağını hesap eden Batılı Devletler ortak görüş belirterek savaş sonunda hiçbir toprak değişikliğini kabul etmeyeceklerini Osmanlı Devleti’ne bildirirler.
• Savaştaki asker sayısı tam olarak bilinmemektedir. Tahmini olarak Balkan müttefiklerinin asker sayısı 800 bin (Bulgaristan 350 bin, Sırbistan 200 bin, Karadağ 50 bin, Yunanistan 200 bin) Osmanlıların ise 320 bindir.
• 10 Ekim: Karadağlıların bir askeri gücü huduttaki İslam köylerini tamamen yakarak, ele geçirir. Türk İşkodra Valisi ve Tümen Komutanı, Karadağlıların Müslüman çoluk çocuğu keserek İşkodra’ya (Bugün Arnavutluk’ta Shkodër şehri), yaklaştıklarını, İstanbul’a bildirir.
• 13 Ekim: Balkanlılar Osmanlı devletine bir nota vererek Rumeli ve Girit üzerindeki isteklerinin kabulünü ve Osmanlı’nın seferberlik kararının kaldırılmasını isterler.
Osmanlı bu istekleri kabul etmez ve Balkanlı müttefiklere karşı savaş ilan eder.
1. Balkan savaşı, Doğu Rumeli’de ve Batı Rumeli’de (Makedonya ve Arnavutluk) yapılır. Bulgarlara karşı olan Doğu Rumeli ordusu komutanlığına birinci Ferik Abdullah Paşa, Karadağ, Yunan ve Sırplara karşı olan Batı ordusu komutanlığına birinci Ferik Ali Rıza Paşa tayin edilir.
• 16 Ekim: Yanya (Batı Yunanistan) Türk Komutanlığı, kaymakamlığa yazı yazar: “18’den 20 yaşına kadar olanların mecburi ve 45 yaşına kadar olanların, gönüllü sıfatıyla, vatan savunmasında dini sorumlulukları vardır. Yanya kalesine müracaat etmelidirler. Bir gün gecikmeleri pişmanlık doğurur. Bilinmelidir ki, Çamlık ve Yanya’nın elde bulunmasıyla din ve millet korunur. Erkek olan gelsin, kadın olan kalsın…”
• Bulgarlar, Türklerin seferberliklerini tamamlamadığını biliyorlardı. Planları; Kırklareli ve Edirne’ye ayrı ayrı saldıracaklar sonra iki orduları birleşerek İstanbul üzerine yürüyeceklerdir. Bu günleri Talat Paşa şöyle tanımlar; “Ne cemiyette ittihat (birlik), ne orduda vifak (fikir birliği), ne halkta emniyet ve cesaret vardı.”
• 22 Ekim: Doğu Ordusu, Kırkkilise’de (Kırklareli) gece baskınında kendisinden 3 kat üstün Bulgar ordusu karşısında bozguna uğrar, Karaağaç -Lüleburgaz hattına çekilir.
1908’den beri de Fransız subaylar, Yunan ordusunu yeniden yapılandırıyor ve askerleri eğitiyordu. Veliaht Prens Konstantin komutasındaki Yunanlılar, Selanik’e Sırplardan ve Bulgarlardan önce girmek için bütün kuvvetleriyle Türk ordusuna saldırır.
• 23 Ekim Makedonya’daki Osmanlı Batı Ordusu Komanova’da Sırplara karşı yenilir, Arnavutluk’a doğru geri çekilir. Priştine ve Kosova Sırpların eline geçer. Yunan ordusu da Serfice’yi alır. Türk ordusu Komanova’da tekrar yenilince, Sırp ve Bulgar kuvvetleri birleşirler. Sırplar eski başkentleri olan Üsküp’e girerler.


Şarköy müftüsü Bakanlıktan, kalan İslam nüfusunun Hristiyan nüfusundan daha az olduğunu ve Rus Savaşı sırasında Hristiyanların yaptıkları vahşet dikkate alındığında bu bölgeye yardım kuvvetlerinin gönderilmesini ister.
• 28 Ekim: Doğu ordusu bu kez 3 gün süren Lüleburgaz çatışmasında da yenilir. Çatalca hattında tutunabilir.
• 31 Ekim: Sadrazam Kamil Paşa, Fransız büyük elçisine; eğer büyük devletler arabuluculuk yaparsa bunu kabul edeceğini ve yalnız onlarla görüşeceğini, Balkan devletleri ile görüşmektense savaşı sürdürmeyi daha uygun bulduğunu söyler.
Bulgarlar Lüleburgaz’ı ele geçirirler. Edirne’deki Osmanlı kuvvetlerinin teslim olması için uçaklarla bildiri atarlar.
Ahmed Muhtar Paşa istifa eder, Kamil Paşa sadrazam olur.
• 2 Kasım: 10 gündür devam eden çatışmalar sonunda Yunan Veliahdı ordusuyla Selanik’e girmek üzere iken Hasan Tahsin Paşa teslim olacağını bildirir.
• 4 Kasım: Diğer Yunan ordusu Preveze’yi alınca artık denizden de ilerleyebileceklerdir. Yanya’ya yönelirler. Yanya’yı, Esad Paşa ile kardeşi Vehip Bey, savunmaktaydı. 4 ay direndikten sonra daha fazla kan dökülmemesi için Yanya’yı, teslim etme kararı alırlar, 6 Mart 1913. Böylece kuşatılan 3 büyük Osmanlı şehirlerinden Yanya, İşkodra, Edirne arasında ilk düşen Yanya olur.

• Kasım ayı başlarında Yunanlılar Selanik’i ele geçirdikten sonra donanmalarıyla Limni, Bozcaada, Sakız, Midilli ve Taşöz adalarını hiçbir güçle karşılaşmadan işgal ederler.

• 7 Kasım: Bulgar kuvvetleri Tekirdağ’a, 2 gün sonra da Silivri’ye girerler.

EDİRNE’NİN SAVAŞMADAN YUNAN’A TESLİMİ
• 8 Kasım: 4 gün önce teslim olacağını bildiren Selanik komutanı Tahsin Paşa ile Yunan veliahdı koşulları görüştükten sonra anlaşmaya varırlar. Tahsin Paşa savaşmadan, tek kurşun atmadan 35.000 kişilik ordusuyla, Yunanlılara teslim olur. Silahlarını ve şehri Yunan kuvvetlerine kayıtsız şartsız teslim eder. 480 yıllık Osmanlı hakimiyetinden sonra Yunan orduları Selanik’e girerler (9 Kasım1912).
Şehirde sıkı yönetim ilan ederler. Bulgar tümeni ise şehre Yunanlılardan sadece bir gün sonra varır. Onlar da şehre girerler. Sonuçta Selanik’e, 25 bin Yunan ve 15 bin Bulgar askeri girmiş olur.
Osmanlı Almanya’dan acilen 200 topun ve yeterli sayıda cephanesinin çok acele olarak istenmesine karar verir. İstanbul’daki kaçak erlerin toplanarak orduya geri gönderilmesi amacıyla; İstanbul’da bir askeri mahkeme (Divan-ı Harp) kurulur.
• 11 Kasım: Yunan Kralı George (Yorgi) Selanik İstasyonu’nda büyük bir törenle karşılanır.
• 12 Kasım: Sadrazam Kamil Paşanın, harbe son vermek üzere Rus elçiliği yoluyla doğrudan doğruya Bulgar kralına telgraf çeker.
• 17 Kasım: Bulgarlar Çatalca’ya saldırırlar ama bir başarı edemezler, durmak zorunda kalırlar. Bulgarlar hazırladıkları ateşkes koşullarını İstanbul’daki Rus elçiliği eliyle Türk Hükümetine verirler. Maalesef Trakya’nın tamamı elden çıkmıştır, artık İstanbul’un düşman işgaline uğraması söz konusudur. Çatalca çatışmalarında Bulgarlar yenilerek ilerlemeleri durdurulur, ölü veya yaralı 12 bin kayıp verirler.
• Batılı devletler, İstanbul’da olası Müslüman-Hristiyan çatışmasını önlemek (aslında Hristiyanları korumak) için İstanbul’a asker çıkarırlar.
• Kasım: Sırplar Adriyatik’e inmek için Arnavutluk’u işgal edince Avusturya ile İtalya buna karşı çıkarlar. Arnavutluk’a bağımsızlık verilerek Sırpların işgali önlenir. Karadağ Arnavutluk’a ait İşkodra’yı zapt eder. Böylece Osmanlı’nın denizden ve karadan Makedonya ile bağlantısı tamamen kesilir. Avusturya, İşkodra’nın Karadağ tarafından işgaline karşı çıkar. Karadağ İşkodra’dan geri çekilir.
• 2 Aralık: Başkomutanlık, Bulgar jandarmasının Edirne’de Müslüman köylerini yaktıklarını, halkı katlettiklerini, korkutarak şehirden uzaklaştırmaya çalıştıklarını yazarak, bunlara engel olmak için de Kuvayı Milliye’yi kurmaktan başka çare olmadığını bildirir.
• 3 Aralık Osmanlı hükümeti Batılı devletlere baş vurarak barış için aracılık yapmalarını ister. Osmanlı Yunanistan dışındaki Balkan devletleriyle ateşkes imzalar. Barış için görüşmeler Londra’da devam edecektir. Osmanlı Devleti ve Bulgar Devleti birlikte iki ordu arasındaki tarafsız bölgeyi tespit edebilmek için çalışmalara başlarlar.
Şaşkın Osmanlı, Bulgar trenlerinin Edirne işgal bölgesindeki kıtalarına ulaşmaları için demir yolundan serbestçe geçmelerine müsaade eder.
• 5 Aralık: Çatalca’da Osmanlı ile Bulgar kuvvetleri arasında tarafsız bir bölge kurulur.
• 16 Aralık Londra Barış görüşmelerinde alınan kararlarla Balkan devletleri Edirne ve Doğu Trakya ile birlikte bütün Balkanları istedikleri için sonuçlanamaz.

1913
• 17 Ocak. Batılı devletler Osmanlı’ya bir nota vererek Edirne’nin Türkler tarafından tamamen terkedilmesini, Erez – Midye (Kıyı köy) hattının sınır kabul edilmesini isterler.
• 23 Ocak: Bulgarlar Edirne, Çatalca önlerindeyken, Londra konferansında teklif edilen Enez- Midye hattını hükümet kabul ediyor iddiasıyla Babı Ali Baskını olur. Talat ve Enver Beyler, İngilizci olarak bilinen Kamil Paşa’yı istifaya zorlarlar, İttihat ve Terakki Partisi taraftarı Mahmud Şevket Paşa’yı iktidara getirirler.
• 3 Şubat: İstanbul’daki bu karışıklıktan yararlanan Bulgarlar ateşkesi bozarlar. 2 Sırp tümeniyle birlikte ve büyük bir orduyla Edirne’ye saldırıya geçerler. Diğer bir orduları da Bolayır’a (Gelibolu yarımadası) ilerler. Türk ordusu Çatalca civarında Bulgarları geri püskürtür. Ama Edirne ancak 155 gün Bulgar saldırılarına ve açlığa dayanabilir, sonunda 26 Mart l 913’te teslim olur. Şehri kahramanca savunan “Edirne müdafi” Şükrü Paşa dünyada hayranlık uyandırır.
• 9 Şubat: Şarköy çıkarmasına girişen Osmanlı kolordusu başarı sağlayamaz.
• 17 Şubat: Kurmay Binbaşı M. Kemal (ATATÜRK) ve Kurmay Binbaşı Fethi (Okyar) Başkomutanlığa iki cepheden birlikte taarruz ederek, Edirne’nin ele geçirilmesini tavsiye eden bir teklif yaparlar. Teklif uygulanmaz.
• 22 Mart: Batılı devletler, kendi barış şartlarını Müttefik Balkan devletlerine bildirirler: Sınır Enez’den başlayıp Meriç ve Ergene boyunca gidecek ve Midye ’ye varacaktır. Ege adaları sorununu ve Arnavutluk’un sınırlarını kendileri saptayacak, Osmanlı Devleti Girit’le olan her türlü bağlantısını kesecektir.
• 25 Mart: Sırp kuvvetleri İskombi’yi (bugün Arnavutluk) işgal ederler. Cavit Paşa Fırkası (tümeni) Sırplara teslim olur. Bulgar ve Sırp kuvvetleri birlikte Edirne’ye saldırırlar.
• 26 Mart: Edirne Bulgarlar tarafından işgal edilir. Çatalca Ordu Komutanı düşman ordusunun şehre girişinden sonra hiçbir taraftan destek göremeyen ve şehirde terk edilmiş bulunan subaylara ve diğer askeri personele bir an önce yardım edilmesini ister.
• 27 Mart: Bulgar Kralı Ferdinand, Hristiyan halkın coşkun gösterileri arasında Edirne’ye girer.
• 5 Nisan: Büyükçekmece Gölü’nün doğu kıyısı boyunca kuvvetli mevziler yapılmasına ve burayı savunacak yeteri kadar kuvvet bulundurulması kararı alınır.
• 7 Nisan: Bulgarlar Kumburgaz’ı top ateşine tutarlar.
• 5 Mayıs: Sırplar ve Yunanlar aralarında ittifak yaparlar. Avusturya ve İtalya büyük elçileri, Arnavutluk’tan artık Osmanlı Hükümeti ile ilgisinin kalmamasını isterler.
• 9 Mayıs: Leningrad’da toplanan Elçiler Konferansında, Silistre’nin Bulgarlardan alınıp Romanya’ya verilmesine karar verilir.
Karadağlılar İşkodra’yı yeni Arnavutluk Hükümeti’ne teslim etmek için boşaltırlar.
• 22 Mayıs: Harbiye Nezareti (Bakanlığı) particilik ve siyasetle uğraşan subayların ordudan çıkarılması hakkında emir yollar.
• 30 Mayıs: Londra’da St. James Sarayında Barış antlaşması imzalanır. 7 maddelik bu anlaşma Balkan savaşlarına kısa bir süre ara verir. Buna göre Osmanlı sınırı, Enez – Midye hattı olacak. Edirne, Bulgarlara, Girit, Selanik, Güney Makedonya Yunanistan’a, Kuzey ve Orta Makedonya Sırbistan’a, Silistre de Romanya’ya bırakılacaktır. Türkiye’nin Trakya sınırı Enez – Midye hattı olacak, Ege adalarının geleceği ve kurulacak bağımsız Arnavutluk’un sınırları büyük devletlerce belirlenecektir.
• 1.Balkan savaşı sonunda imzalanan Londra Barışı bir barış anlaşmasından çok bir ateşkes anlaşması idi. Anlaşmayla Balkan savaşlarına sadece kısa bir ara verilmiş olur. Kaçınılmaz olarak savaş yeniden başlayacaktır.
• Osmanlı’nın mağlup Garp (Batı) ordusunun İstanbul’a nakline başlanır.
• Artık Osmanlı Devleti tüm Avrupa topraklarını kaybetmiştir. Bulgarlar, Edirne’yi aldıktan sonra şehirde insanlık dışı Türk katliamı yaparlar. Türk esirlerini, Sarayiçi’nde toplayıp, açlıktan ölmelerine seyirci kalırlar.

NOTLAR
1. Türklerin 1.Balkan savaşında, kazandığı tek çatışma Cavit Paşa’nın Soroviç köyündeki (Selanik doğusu) Yunanlılara karşı kazandığı net bir başarıdır.
2. Enez-Midye Hattı: Enez, Ege kıyısında Edirne’ye bağlı ilçe. Midye Karadeniz kıyısında, Kırklareli -Vize ilçesine bağlı kasabadır. Midye adı 1960 yılında Menderes tarafından Kıyı köy yapılır.
3. Mehmed Şükrü Paşa: Bulgarların Edirne’ye saldırma planları anlaşılınca, komutanlığa atanır. Kuşatmadan sadece 1 hafta önce Edirne’ye gelir. Yardımcılarından biri de Kazım (Karabekir) idi. Uzun süre beklediği İstanbul’dan yardım gelmemesine rağmen 5 ay boyunca hem açlıkla hem düşmanla kahramanca çarpışır. Sonunda kılıcını vererek teslim olur. Alman asıllı Bulgar Kralı-Çarı Ferdinand kılıcını iade eder. 6 ay Sofya’da esir tutulur. Gösterdiği kahramanlık Batı basınında çok yankı yapar. 1916 yılında ölünce İstanbul’da gömülür. 1998 yılında ise Edirne’de adına yapılan anıtmezara nakledilir.
4. Ahmet Muhtar Paşa (1839-1919): 93 Harbinde (1877-1878) savaşında Doğu’da Ruslara karşı büyük başarılar kazanır. Ünlü Aziziye Tabyası komutanıdır. Bunların sonunda Gazi unvanını kazanır. Batı cephesinde Rus ordularının İstanbul’a yaklaşması üzerine İstanbul’a çağrılır. Ruslara karşı savunma hattı kurar. Savaş sonunda Erkanı Harbiye (Genel Kurmay) Başkanı olur. Balkan Savaşı’nda 3 aylık gibi kısa bir süre sadrazamlık yapar. 4. Meclisi Mebusan onun önerisiyle dağıtılır. Darüşşafaka Lisesi’nin kurucusudur. Sirkeci Garı’nı inşa ettirendir 1890 (Sultan Abdülhamid adına). Açıldığında Sirkeci Garı’nın adı Ahmet Muhtar Paşa idi. Sonradan Sirkeci Garı denir.
Nene Hatun; Aziziye Tabyasının Rusların eline geçtiğinde buna karşı koyan Erzurumluların kadın kahramanlarındandır.
5. Gabriel Noradunkan Efendi (1852-1936): Ermeni asıllı Osmanlı devlet adamıdır. 1912 yılında Dışişleri Bakanı olarak Osmanlı’nın diplomasisini yönetir. Babı Ali Baskını sonunda hükümet düşünce görevden uzaklaşmış olur. Balkan Savaşında ordunun erken terhis edilmesinde rolü nedeniyle eleştirilerin hedefi olunca Paris’e taşınır. 1. Dünya savaşı sonunda Ermenilere toprak verilmesi için çaba gösterir. Lozan Barış görüşmelerinde “Ermeni Ulusal Heyeti’nin üyelerinden biri olur (söz hakkı alamazlar). Osmanlı İmparatorluğunda Dışişleri Bakanlığı yapmış son gayri müslimdir.
6. Mahmud Şevket Paşa: 31 Mart Olayının sonrası İstanbul’a yürüyen Hareket Ordusu’nun başında İstanbul’a gelmiş, 2.Abdülhamid’in indirilmesinde etkili olmuştu. İstanbul’a yürümeden önce orduya yaptığı konuşma bugüne kalmıştır.

KAYNAKLAR
• Balkan Bozgunu Aram Andonyan Aras Yay. 1999
• Balkanlar Misha Glenny sabah Yay. 2001
Selamlar
Celal KÜÇÜK