EVRİM BEYİN HAYALPEREST HABERİ
Sayın vekil Evrim beyin çok hayalperest haberini okudum! Sayın vekil siz hayalciliği biz sanatçılara bıraksanız da, bu bölgede bizler hayal kurasak sizlerde gerçekleştirseniz daha iyi olmaz mı?
Örneğin vekil olarak seçildiğiniz Aydın ve bölgesiyle ilgili bir hayalim var benim, bir buçuk yıldır süregelen!
Dört kadrosu olan bir şehir Tiyatronuz var, iki de sahne, hasbelkader bir şeyler yapılıyor görülmesede. Birde Kuşadası’nda kadrolu bir Tiyatro var. Bunlarda oturup kalkıp rezalet bir oyun çıkartmışlar, onu oynayıp durmaktalar pandemi bitti ama bu tiplere halen pandemi var, ülkeler şehirler ilçeler pandemide bile sanat adına harikalar yarattılar ama bizim Aydın bölgesi kuvvetle meçhul o yoklamada!
O kadar ki, depremzedeleri boş olan otellere gönderemeyen valilik belediye başkanına talimatı verdi . Tabiki yine karşı çıkılmadı. Öncelikle Tiyatro salonları depremzedelerle doldu; Ama oyun seyretmek için değil. Turneye gelen Levent Üzümcü Tiyatrosu oyun oynayamadı iptal edildi.
Ama kapalı salonlarda maçlar yapıldı, boş otel odalarının tozları alınıp, lokanta salonlarının ışıkları kapalı kaldı.
Yani cefayı yine işi moral ve eğitim olan Tiyatro ve sanat çekti.
Hayal bu ya sayın vekilim; önce 17 kadro gerekiyor. Bir otobüs de zaman zaman hareket halinde bir de minübüs.
Bu onyedi kadronun 10 tanesi oyuncu , iki tanesi müzisyen, bir tanesi ses sanatçısı bir soprano,
bir tane koreograf dansçı bir kondivit (ses teknik) iki teknik eleman ışık ve marangozluk.
Bu ekipman ve insan gücüyle, tüm ilçelerinizde ve Aydın’da her gece turne düzeniyle ve de her gündüz oyunlarla matinelerle; büyük drama oyunu, müzikal oyun, çocuk oyunu, müziklerden potboriler, dans tiyatrosu ve de kurslar konusunu üretmek mümkün.
Yıl boyu açık kapalı alanlarda kaliteli sanat sunumu mümkün. Hemde küçük bir ücret karşılığında. Öyle AKP nin bedavaya alıştırılmış insanlarına değil, CHP nin sanatsever dostlarına sergilenerek, (yani getirisi var belediyeye yani Tiyatro ödüyor harcattığını. )
hergün bir yerde, bu gece Söke’deyiz yarın Aydın da çocuk oyunu oynarken , salonu olmayan Kuşadası’nıda Aydın’ın diğer sahnesinde dans tiyatrosuna getirdik otobüsümüzle (utanmayan Kuşadası belediyesi de gelsin seyretsin) en kısa zamanda kendi koltuklarından kalkıp hizmet verecek bir başkana kavuşurlarsa adalılar, bir kültür salonuna da kavuşurlar belki; İçerisinde evlilik görevlileri nikah salonu ve yemek salonu ve belediye Zabıta müdürlüğü, Tiyatro, konser ve encümen toplantı alanı, CHP ilçe toplantı alanı, otopark pazar yeri. ve sayamadığım bir çok çoook amaçlı işleri sokuşturulmuş bir pera düğün salonu yerine.
Hayal buydu ama gerçeklerle darma duman edilebiliyor Kuşadası belediyesinin organizasyon mükkemmeliyetiyle.
Yukarıda yazmaya çabaladığım gibi; İncir konusuyla da ilgilendiğinden beri bu Sayın Aydın vekilinin ne yaptığını ettiğini takip etmeye çalıştım.
Malum zamanımın büyük bölümünü, İstanbul’dan çok; Başarısız bir yöneticinin ve adamlarının yönetemedikleri Kuşadası’nda geçiriyorum. Aydın İlinin de vekilleri, sanki CHP den emekli olacakmış gibi seçilince. İnsan biraz tedirginlik duyuyor. Baksanıza duruma; Aday açıklandı Aydında, aday geriye çekildi Ankara da.
Bir ”muvazzaf “ vekil hastalandı yoğun bakımda, saklanıyor diyor herkez. Acil şifalar olsun. Diğer aday adayları hepsi Ankara’da Genel Merkezde de odalarda koridorlarda lokanta ve otel lobilerindeler.
Halimiz çok trajikomik.
Konumuza dönersek; Bu Aydın vekilinin ilgilendiği İncir konusunun belgeselini yazmıştım yıllar önce (10yıl) halen çözülememiş sorunlar. Bu yıl festivaline katıldım bir ilçede, sorunları bırakın incir satalım standları vardı. İnşallah bu vekil çözer, yada yeni seçilecek ilçe başkanları ilgilenirler incirle.
Şimdide “KÖY OKULLARI EĞİTİME AÇILMALI” demekte hayalci vekilimiz.
Kim açacak? Üç gündür mücadele ettiğimiz her yerde hakkında imzalar toplanıp, demeçler verilen, mecliste kavga gürültülere sebep olan Sayın Bakan mı?
Böyle hayalden siyaset yapmak mı, Aydın CHP vekillerinin işi?
Siz önce bölgenizdeki çok amaçlı salonları açtırın; sonra kendine makam inşası yapmak önceliği olduğunu zanneden ilçe belediye başkanlarına, sanat ve toplantı salonlarının önceliği olduğunu öğretin, hayallerinizi bırakıp.
Nazi almanyası çöktüğünde savaştan harabeyle çıkan almanların bile önce sanat binalarının inşaatıyla ilgilendiğini anımsatın, refah düşkünü popülist partililere.
Haa , bir de unutmadan. Ortada seçim felan yokken, kendi Genel başkanınız daha iki ay önce hezimete uğramışken (sizler çalışmadığınız için; İstisnalar kaideyi bozmaz vekilim) tüm CHP ye oy verenler seçim sonuçları dolayısıyla çok üzgünken. ilçe başkanlarınızdan bazıları, benim adayım Ömer diye … gek gek gerinip , etik bir tek kaygı duymadan gezerken; Tamamen duygusal nedenlerden. sizlerin hayal bile kurmanız ne haddinize Sayın vekilim!
Gerçek göreve davet ediyorum sizi sayın vekilim.
Bölgeniz de bir çok bilgi kirliliği var.
Ben öğrenmek istiyorum; Bir belediye işletmesi nasıl komisyonculuk yapmaya kalkıp zeytinlik satmaya aracı olur?
Bu da mı sizlerce uygun, etik diyeceksiniz?
O Belediyedir ne yapsa yeridir, bir tek para basamaz o da şimdilik mi diyeceksiniz?
Heryer dağ taş binalarla doldu!
Köylerdeki okullar masalını bırakıp dağları sattıran bu ruhsat verenlere odaklanmanız daha gerçekçi olmaz mı?
Hele bölgenizde kuşadasında fetö çetesi mensubiyeti zannıyla görevden el çektirilen eğitim müdürünün yerine, nasıl oluyorsa fetöcü olmayan yardımcısı atanıp sonra da o görevden el çektirilen , üzerinde şaibe olan eğitim müdürü mahkemede aklanıp Sökeye giderken, bu karışık ve acı işlerle boğuşan eğitim camiası olayları içerisinde; Bari siz bırakın köy okullarını. Bir şey yapmak istiyorsanız;
Alın hiç olmazsa deprem profesörünü yanınıza ( o da Kuşadası’nda) bir gezin bakalım ruhsatlı dağlarımızı, başımıza yıkılmadan.
RAHMİ DİLLİGİL