Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

DAVET

RAHMİ DİLLİGİL 

Konuşmak için Doğru kişiyi çağırmak!
Doğru konuyu aktarmak!
Bu Demokrasi Pusulası serüveni birbuçuk aylık.

Egeden medya haber yapalım mı? dedi, bende yapalım dedim; Yapmaya başladık, 4 tane program çekmişiz, Rahmi Dilligil ile demokrasi pusulasında.

Serap hanım sağolsun, çok yoruldu çook. Hakkı ödenmez..
Neler konuştuk katılımcılarla;
CHP kurultaya giderken, çarşaf olmayan listelerin zavallılığını siyasete nasıl yansıtacağını ve öncelere dayanan tecrübeleri konuştuk.
Yerelde Kuşadası’ndaki CHP nin halinin iç açıcı olmadığını, pusulanın şaştığını konuştuk.. Kongre ölçeğinde bağlı olduğu İlin yeni politik yüzlere nasıl bakmadığını konuşup, adayların kaç dönemdir seçilip o koltuğu kanepeye çevirip, hatta kaybetmesin diye üzerinde yattığından konuştuk.
Partide liyakat’den dem dem vurdu konuşmacılarımız.
Sonra delegelerin seçimi nihayetindeki belirlenmiş sonuçların fayda mı zarar mı getireceğini konuştuk.
Bu durumun seçimlerde yarar getirmeyeceğini, kişilerin faydalanacağı, kendine faydacı (oportonist) bir düzeye geleceğini bunun da Atatürk’ün kurduğu partide olmaması gerektiğini söyledi konuşmacılarımız.
Yereldeki hizmetlerin yürütümünde eşit bir denge oluşturulmadığını, bir bölümün çok güzel bir arıtma/ asfaltlama/ çevre düzenlemesi ve ilaçlama ile hayvan kontrolüne sahip olduğunu; Diğer tarafın son dönemde Kuşadamız’da, sadece arıtması çalışmayan /asfaltlama işi tam yapılmamış yada (çok az Mıcır dökülmüş) yarım onarılmış yollarda alt takım tamiri yaptıran arabalarla dolu sokakları olan/ ağaçların yollara sarkıp kuruduğu/ hayvanların düzensiz çoğaldığı bir başka bölge politikasıyla ve ilaç yerine duman savuran arabalarıyla mış gibi hizmet verilen ve soru yöneltenlere ya; Sıralama var sizede sıra gelecek masalıyla yada aba altından sopa göstererek, en üst belediye görevlisinin bile tehtid ve yasaklama talimatlarıyla yürüttüğü hizmetin (hizmet deniliyorsa) tartışmalarını yaptık hep.
Kent konseyi yetkililerini çağırdık seçilmiş mahalle delegesi çağırdık.
Objektif hizmet anlayışlarını başkanla ilişkilerini çabalarını ve yetmezliklerini nelere ihtiyaç duyacaklarını konuştuk, tüm olumlu temennilerimizle uğurladık. Kendi sitelerinde bile çekimleri paylaşmadılar neyse gizlenmeye çalışılan şey, ben anlayamadım.

Ben şunu da anlamak isterim; son programda Futbol konuştuk, neden uzmanlarını getirip Kuşadası sporu futbol adamlarına teslim etmiyorsunuz?
gazetecilere, (bana söz ettiğiniz için yazıyorum) ona stand verdim ona süre uzattım çay makinası da verdim daha süre istedi o nedenle mıcırı yazdı!

Sanatçılara (Ekrem bey’le bana haber yollayıp kırgınlığınızı belirttiğiniz için) oyununa para vermedim diye beni eleştiriyor, sanat ile ilgili protokolden onu ben çıkarttım!
X kişiye, dediğimi yapmadı şimdi seni döverim!
Sadece konser verdik belediyeyiz biz çalışıyoruz bakın festivallerde yaptık Tele birdeyiz ..
bunlarda olacaktır elbet ama gerekirleri ne kadar yaptınız?
Yap işlet devret, 30 yıl neden verdiniz?
Bunun gibi; Kültürde yada başka yerlerde söylediğiniz Başkanlık sözlerini birde ekrandan söyleyin..

Sayın Başkanım; Siz Cumhuriyet Halk Partisinin Belediye Başkanısınız bunu lütfen bir daha düşünün, adayım diyorsunuz yine, yeniden ..
Bırakın butür şeyleri; Gelin birlikte Demokrasi Pusulası programımda konuşalım (barışmak gerekmez ama konuşmak gerek)
Neler yaptınız neler doğruydu, neler için zaman istiyorsunuz?
Biraz sanat konuşalım, yardımcınız sayesinde, şarkı türküye boğulan hayatınızdan çıkıp, yaptırdığınız heykeller ve bianeller, turizime katkınız, neden kültür merkezimiz olamadı?
Belediye binalarımızın dağınık durumu!
Vb.. Güzel Kuşadası hikayeleri.. Dükkanlardan kiraları nasıl toplayıp, kiraları yükseltmenizin gerekirleri .. daha çok var..
Gelin Başkanım, yanınıza danışman yardımcı vb. kalabalığınızı almadan gelin bize;
Soğucak’a, tepeden bakalım birlikte.
Cep telefonu kameramızla bir çekim yapalım Kuşadamız da..
Uzaklara gitmeyin Başkanım; sizinde dediğiniz gibi, yönetim sokakta olmalı..
Bu doğru ve yanlışları hep yakınlarınızla konuşursanız; Seçimden sonra sizinle yine konuşuruz biz
ama,
şimdi gelmesin onlar dediklerim, zaten gelmezler.

RAHMİ DİLLİGİL