Aile Hekimleri Feryat Ediyor
30 Ekim tarihinde Aile Hekimleri Yönetmeliğinde değişikliğe gidildi. Bu değişiklik sonrasında Sağlık Bakanı Memişoğlu, açıklama yaptı.
Sağlık çalışanlarının ve sağlık hizmeti alan hastalarımızın memnuniyetini düşündüklerini belirtip değişiklik hakkında övgü dolu sözler söyledi. Ayrıca daha nitelikli hizmet sunmayı hedeflediklerini, bunun için hekim başına düşen hasta sayısını azaltarak vatandaşlarımıza aile hekimliklerince ayrılan süreyi artırıp, kronik hastalık ve kanserlere yönelik tarama ve izlemlerin etkin yapılmasını teşvik ettiklerini belirtti. Aile hekimlerine güvenliklerini, onların ve hastaların kendilerie güvenmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
Bakan Memişoğlu, cilalı sözlerle halkın gözünü boyamaya çalışıyor ama, bu cilalı sözlerine aile hekimlerinin özlük haklarını ilgilendiren, onlara ceza vermek için yeni maddeler eklendiğinden söz etmiyor.
Aile Hekimliği Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklere tepki gösteren aile hekimleri “Zulüm yönetmeliğini kabul etmiyoruz” diye yönetmeliğe tepki gösteriyor. Bu yönetmelik değişikliği aile hekimlerinin ekonomik haklarının hesaplanmasını etkileyecek değişiklikler içeriyor. Aşağıda bazı ilginç noktaları yazdık.
Değişen Yönetmeliğe göre; lohusalık süreci boyunca aile hekimini ziyaret etmeyen hastaların faturası hekime kesilecek, bakanlık aile hekiminin işe geç gelmesini sözleşme fesih gerekçesi olarak gösterebilecek, aile hekimlerine yapılan teşvik ödemesi hastanın başka kurumlara başvurma durumu ile belirlenecek, hekimlerin performans puanı ve maaşı hastanın muayene ardından vereceği puana göre belirlenecek, nüfus tavanının 4000’den 3500’e düşürülerek hekimlerin maaşlarının da bu metriğe göre hesaplanması sağlanacak, altı ay muayene olmaya gelmeyen hastanın sorumluluğu aile hekimine yüklenecek, Entegre Sağlık Merkezlerinde hizmet veren hekimlerin nöbet ücretlerini alabilmek için en az 48 saat nöbet tutması gerekecek.
Ayrıca aile hekimleri, uzun süre muayene olmaya gelmeyen hastalarla sürekli muayene gelen hastalar için performans belirlemede eksi puan olarak değerlendirilecek ve doğal olarak maaş kaybı yaşayacaklar.
Altı ay aile hekimine gitmeyen ve yılda yedi defadan fazla muayene olan olursa adeta aile hekimine ceza verilecek düzenleme var.
Şimdi sağlıklı bir insan durduk yere neden aile hekimine gitsin ki? Ya da kronik rahatsızlığı bulunan hasta neden ayda bir aile hekimine gitmesin? Hem ikinci ve üçüncü kuşak sağlık merkezlerin yükü hafiflesin istiyorlar, hem de aile hekimine çok gitmeyin diyorlar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.
Mevcut yönetim aile hekimlerinin özlük haklarını tırpanlamak ve onları adeta kölelik düzeni içinde çalıştırmak istiyor. Aslında amaçları sadece sağlık çalışanları değil, tüm meslek gruplarında çalışanları az maaş ile çalıştırarak kölelik benzeri bir düzeni getirmek istiyorlar.
Sadece çalışanlar değil, emeklileri de açlık sınırının altında maaşlarla aç bırakarak, sefalet içinde yaşamaya mahkum ediyorlar.
Doktorlar bir süredir bu yönetmeliğe karşı eylem yapıyorlar. Herkesin bu eylemleri, buna benzer girişimlere karşı yapılan eylemleri, hatta emekli eylemlerini desteklenmesi gerekir. Sarı öküz öyküsü gibi, işin ucu kaçarsa herkes etkilenir, insanca çalışmak ve yaşamak glderek zorlaşır.
“Başarı kolay elde edilir, zor olan başarıyı hak etmektir.” (Albert Camus)