Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

Efeler Kitap Günleri

HÜSEYİN ASAR 

Bir kentin kültür ve sanat faaliyetleri yerel yazar ve sanatçıların desteklenmesi ile oluşur. Bu konuda her zaman Denizli Belediyesini örnek olarak veriyorum. Özellikle yerel araştırma konulu kitapları sorgusuz sualsiz yayınlıyorlar. Bizde ise ne yazık ki böyle bir durum yok. Özellikle Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Efeler Belediyesi bu konuda oldukça geride kalıyor.

Bundan dört yıl önce Efeler Belediyesi bünyesinde bir yayın kurulu oluşunca sevinmiştik. Ancak bir süre sonra görüldü ki sadece yayın kurulu üyelerinin kitapları basılıyor. Yayın kurulundan bir arkadaş kendi dostlarına gidip, “Ben yayın kurulundayım, istediğim kitabı yayınlarım” diyor. Tamam, insanın egosu yüksek olabilir, ama narsist olmak hoş bir şey değildir. Bugün orada olabilirsiniz, keyfini çıkarın, yarın ne olur bilinmez.

Geçtiğimiz Cuma günü Araştırmacı Yazar Etem Oruç ile “Kültür Aydın” adlı programda bir araya geldik. Kendisinin Aydın ve Ege yöresini içine alan basılmış 16 kitabı var. Basılmayı bekleyen 12 dosyası var. Hatta bu dosyalardan biri yaklaşık dört yıldır sözünü ettiğimiz yayın kurulunda bekliyor. Efeler Kitap Günleri etkinliğinde ismini görmeyince sanal ortamdan serzenişte bulundu ve afişler değiştirilip kendisine lütfen bir gün yer verildi. Yayın kurulunda yer alan arkadaşın dostlarına ise üç gün yer verildi. Adil olmak gerekir, herkese üç gün verirsiniz, ilgili kişi gelemem derse bunu bir veya iki güne indirirsiniz.

Aydın kültürüne katkı koyan Günver Güneş, Abdulkadir Turhan, Şahin Efe Yılmaz, Osman Saçıkara, Ali İhsan Yapıcı, Aysun Sarıbey Haykıran, Musa İlhan çağrılmayan kişiler olarak ilk aklıma gelenler. Kendimi yazmıyorum bile.

Kitap Günleri etkinliğinin yapıldığı yer Pınarbaşı Mesire Alanı. Yayınevlerine güneşten korunsunlar diye üstü bezle kapalı dört tarafı açık ve yerden yüksekliği bir metre olan bildiğimiz masalar verilmiş. Yayınevi sahipleri de bu masaların üzerine sığdırabidikleri kadar çeşitli kitaplarını koymuşlar, oturmaları içinde 2’şer 3’er sandalye vermişler. Yer mesire alanı olarak güzel ama kitap fuarı için iyi bir yer değil. Tamam, Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kent Meydanı için olumsuz tavır göstermiş olabilir. Bu tür etkinliklerin insan bakışının yoğun olduğu yerlerde daha verimli olur, Efeler Belediyesine ait olan Menderes Park bu iş için daha uygun olurdu. Kapalı alanda söyleşiler ve imza günü yapılır, açık alanda yayınevleri kitaplarını sergilerdi.

Gelecek yıl buraya aynı şartlarda yayınevleri gelir mi? Sanmıyorum, bana göre masraflarını çıkaramamışlardır. Kısacası, etkinlikteki her şey fiyasko. Tabi önümüzdeki yıl mevcut belediye başkanı kalır mı? Veya bu kendine münhasır yayın kurulu kalır, bu etkinliği yeniden yapar mı? Göreceğiz.

Sonuç olarak yer seçiminden broşür ve afiş basımına, ortam düzeninden davet edilen yazarların kişisel egolara göre belirlenmesine kadar yapılan etkinlik başarısız olmuştur. Tamam, ilgili kişiler her şeyi bilmeyebilir. Ama internet var, bu işi çok iyi yapan belediyeler var. Orada küçük bir araştırma ile kolaylıkla nasıl yapılacağı öğrenilebilir. Anlaşılan Efeler Belediyesi’nin bu konudaki personeli son derece acemi ve işi bilmiyor, ya da işine gelmiyor. Öyle cicili bicili paylaşımlar yapıp etkinliği güzel göstermekle de olmuyor. Lafla Marka Kent hiç olmuyor. Burası bilimin, okulun, felsefenin, tiyatronun ilk başladığı coğrafya, lütfen bunun hakkını verin.

Narsizm sağlığa zararlıdır.

“Açgözlülük içsel bir boşluğun sonucudur.” (Erich Fromm)

HÜSEYİN ASAR