Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

İzmir’de sağlık emekçileri, bebek ölümleri üzerinden sağlıkta ticarileşmeye tepki gösterdi

24.10.2024 15:15

(İZMİR)- İzmir’de Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık çalışanları yenidoğan çetesinin neden olduğu 12 bebeğin ölümünü protesto etti. Türkiye’de uygulanan sağlık politikalarının iflasıyla karşı karşıya olunduğunu belirten sağlık emekçileri, halk sağlığına ve tıbbi etik değerlere zarar veren, piyasacı ve rantçı politikaların bir an önce terk edilmesi gerektiğini belirtti.

Yenidoğan çetesinin neden olduğu 12 bebeğin ölümününe tepkiler devam ediyor. İzmir’de bebek ölümlerini ve sağlık sisteminin ticarileşmesini protesto eden SES İzmir 1 ve 2 Nolu Şubeleri Alsancak Devlet Hastanesi önünde toplanarak “Sağlıkta ticaret ölüm demektir” yazılı pankart açtı ve açıklama yaptı. SES İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Başak Edge Gürkan tarafından okunan basın açıklaması metninde, “Çok üzgünüz, sağlıkta dönüşüm yine ölüm getirdi. Sorumlular hesap vermelidir” denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak sağlıkta dönüşüm programıyla sağlık sistemimize giren açgözlülüğün ve piyasacılığın kurbanı olan ailelerin, bebeklerin, etik değerlere bağlı tüm sağlık emekçilerinin yanındayız. İstanbul’da çok sayıda bebeğin, aralarında hekimlerin ve sağlık çalışanlarının da olduğu bir çete tarafından tıbbi gereklilik olmadığı halde anlaşma yaptıkları özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yönlendirildiğine, bu sayede Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan ve ailelerden haksız gelir elde edildiğine ve daha vahimi bebeklerin bir kısmının yoğun bakım takipleri sırasında hayatını kaybettiğine ilişkin haberleri yakından takip ediyoruz.

Sorumlular adalet önünde hesap vermeli

Öncelikle belirtmek isteriz ki olay mesleki etik değerleri bir yana, insanlık değerleri ile bağdaşmayacak niteliktedir ve hiçbir gerekçe bu değerlerin ayaklar altına alınmasını haklı çıkaramaz. Her ne kadar Türk Tabipleri Birliği bu konuyla ilgili resen soruşturma başlatmış olsa da meslek etik kurallarını ihlal ederek mesleğimizin saygınlığına, onuruna, kutsallığına leke sürenlerin, sağlık emekçilerine ilişkin güven duygusunu zedeleyenlerin, halkın sağlığını riske atanların hak ettikleri cezaları almaları için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da titizlikle çalışmaya devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Ayrıca olayda ciddi bir denetim eksikliği olduğu da açık olup yürütme ve denetim görevini elinde tutan sağlık müdürlüğü yetkililerinin görevlerini ihmal ettiklerini, yıllardır sürdüğü anlaşılan bu tezgahın geç ortaya çıkmasından sorumlu olduklarını ve adalet önünde hesap vermeleri gerektiğini, bunun da takipçisi olacağımızı duyurmak isteriz.

“Sağlık politikalarının iflasıyla karşı karşıya olduğumuz açık”

Olayın kamuoyunda yarattığı infial sonrasında yenidoğan yoğun bakım hizmetini bu çeteye taşeron usulüyle teslim eden hastanelerin bir çoğunun bu süreçte ruhsatlarının iptal edilerek kapatıldığını öğrenmiş durumdayız. Olaya karışan özel sağlık kuruluşlarının ve yöneticilerinin cezalandırılması mutlaka gereklidir. Ancak denetim görevini yerine getirmeyen kamu otoritesinin kendi hatasını telafi etmek için hastaneleri kapatması olayla hiç ilgisi olmayan, özveriyle işini yapan bir yandan da geçim derdinde olan sağlık çalışanlarını işsiz ve güvencesiz bırakmıştır. Önemle vurgulamak isteriz ki bu vahim olay birkaç vicdan ve ahlak yoksunu sağlık çalışanının, hastane yöneticisinin suça karışmasından ibaret olmadığı gibi bu kişilerin cezalandırılması ile geçiştirilecek ve telafi edilecek nitelikte de asla değildir. Bunu çok aşan ve sistemle ilgili ciddi bir sorunla, ülkemizde yıllardır uygulanan sağlık politikalarının iflasıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır.

“Piyasacı ve rantçı politikalar bir an önce terk edilmelidir”

Yaşananlar, yıllardır kamuoyunu ve yetkilileri uyardığımız bir gerçeği, Sağlıkta Dönüşüm Programı doğrultusunda uygulanan politikaların halkın yararına olmadığı ve sağlık sisteminde yıkıcı sonuçları olduğu gerçeğini inkar edilemeyecek şekilde ortaya koymuştur Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, niteliğe değil niceliğe önem veren, hastaneleri ticarethane ve hastaları müşteri haline getiren, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık sistemimizi çökertmiştir. Halk sağlığına ve tıbbi etik değerlere zarar veren, ülke kaynaklarının bir avuç sermayedara peşkeş çekilmesine yol açan ve bu son olayda gördüğümüz gibi insanlık değerlerinin ayaklar altına alınmasına neden olan piyasacı ve rantçı politikalar bir an önce terk edilmelidir.

Kaynak: anka