Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

Suriye’de son perde: Emperyalist planlar, direniş ve çıkış yolları

Emperyalist düzenin son hamlesinin, “Ver Suriye’yi, al Ukrayna’yı” planı çerçevesinde şekillendiğini belirten Okuyan, bu planın Türkiye’deki siyasi gelişmelerle bağlantılı olduğuna dikkat çekti.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, bugün Ankara Sokullu Semt Evi’nde düzenlenen bir etkinlikte Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirdi. Başlangıçta “1920’lerde Komünist Olmak” başlığıyla planlanan etkinliğin konusu, gün içinde yaşanan kritik gelişmeler nedeniyle değiştirildi. Okuyan, bölgedeki emperyalist saldırıların dinamiklerini ve bu saldırılar karşısında alınması gereken tutumu kapsamlı bir şekilde ele aldı.

Ekim Devrimi’nin mirası ve emperyalist hamleler

Okuyan, Ekim Devrimi’nin dünya üzerindeki etkilerinin hâlâ sürdüğünü ancak bu izleri silmeye çalışan bir emperyalist düzenin varlığını vurgulayarak konuşmasına başladı. Bu düzenin son hamlesinin, “Ver Suriye’yi, al Ukrayna’yı” planı çerçevesinde şekillendiğini belirten Okuyan, bu planın Türkiye’deki siyasi gelişmelerle bağlantılı olduğuna dikkat çekti.

“Türkiye Komünist Partisi olarak bu planın hazırlıklarının sürdüğüne uzun zamandır işaret ediyorduk” diyen Okuyan, bölgedeki gelişmelerin emperyalizmin karmaşık planlarını gözler önüne serdiğini ifade etti.

Rusya’nın gerilemesi ve ABD’nin hamleleri

Okuyan, Biden yönetiminin, Trump döneminde Rusya’nın Ukrayna cephesinde çözüm arayışına girdiği süreç henüz başlamadan Suriye üzerinden Rusya’ya ağır bir darbe indirdiğini belirtti. Rusya’nın bu müdahaleyle Ortadoğu’daki etkisini ciddi şekilde kaybettiğini dile getiren Okuyan, “Bugün, Rusya’nın eski Sovyetler coğrafyası dışında inandırıcılığının azaldığı açık” dedi.

Esad ve muhaliflere geçiş senaryosunun çöküşü

Kemal Okuyan, emperyalist planların Esad’ı “yumuşak geçiş” adı altında belli bir süre için görevde tutmayı, ardından geçiş sürecini muhalif olarak adlandırılan güçlere devretmeyi içerdiğini ancak bu senaryonun çöktüğünü söyledi. “Esad, bu oyunun parçası olmayacağını ifade ederek sürecin dışına çıktı” diyen Okuyan, yaşanan gelişmelerin bu tablodan bağımsız değerlendirilemeyeceğini vurguladı. Kazananların ABD, İsrail ve Yeni Osmanlıcılık olduğunu söyleyen Okuyan, “Şimdilik kazananlar ABD, İsrail ve Yeni Osmanlıcılık diyebiliriz. İran ve Rusya kaybedenler arasında” dedi.

İran’ın gerilemesi ve direniş ekseni

İran’ın Ortadoğu’daki son gelişmelerle ciddi bir darbe aldığını ifade eden Okuyan, “İran-Suriye-Lübnan hattı çökmüş durumda. İran’ın Suriye’deki varlığı tasfiye edilirken, Lübnan ile Suriye arasındaki bağlantı tamamen kopmuş halde” dedi. İran’da, bu durumu Hakan Fidan üzerinden yapılan bir aldatmacanın sonucu olarak değerlendiren tartışmaların gündeme geldiğini ekledi.

Kürt halkı ve manipülasyonlar

Kemal Okuyan, bölgedeki sorunları Kürt halkını suçlayarak çözmeye çalışan yaklaşımların yanlış olduğunu vurguladı. “PYD ya da PKK’nin İsrail ve ABD ile ilişkileri eleştirilebilir ancak bu ilişkiler üzerinden tüm Kürt halkını suçlamak kabul edilemez” dedi. Ayrıca, ABD ve İsrail ile işbirliği yapan AKP iktidarının da bu süreçteki rolüne dikkat çekerek, halkların kardeşliğine zarar verecek manipülasyonlara karşı durulması gerektiğini belirtti.

‘Emperyalizmin içerideki işbirlikçilerine karşı uyanık olmalıyız’

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Ankara Sokullu Semt Evi’nde yaptığı konuşmada, emperyalizmin “5. kol” faaliyetlerine de dikkat çekti. Okuyan, emperyalist güçlerin sadece dışarıdan değil, içerideki sermaye sınıfının desteğiyle ülkeleri zayıflattığını ifade etti.

“5. kol dediğimiz faaliyetler, içerideki sermaye sınıfının emperyalizme taşeronluk yapmasıyla halkın çıkarlarını doğrudan hedef alıyor. Bugün ‘yerli ve milli’ söylemleriyle süslenen bu politikalar, gerçekte emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki planlarını uygulamaya koyan işbirlikçi odakların eseridir. Halkı bölmek, direnişi kırmak ve emperyalizmin çıkarlarını dayatmak için işleyen bu mekanizmaya karşı güçlü bir sınıf mücadelesi verilmelidir” diyen Okuyan, bu faaliyetlere karşı uyanık olunması gerektiğini vurguladı.

Okuyan, halkın emperyalizmin içerden destekçilerine karşı mücadele edebilmesinin tek yolunun örgütlenmek olduğunu belirterek, “Ülkenin geleceğini kazanmak için sermaye sınıfının maskesini düşürmek ve halkın örgütlü gücünü artırmak zorundayız” çağrısında bulundu.

Direnişi ‘İsrail’in planı’ diye küçümsemek cehalettir’

7 Ekim 2023 tarihinde Filistin’de yaşanan olaylara ve Hamas’ın İsrail’e karşı direnişine de değinen Okuyan, İsrail’in Ortadoğu’daki operasyonlarını genişletme çabalarının, Hamas’ın bu süreçteki rolü üzerinden manipüle edilmesine karşı uyarılarda bulundu.

“Hamas’ın 7 Ekim’deki eylemleri, bölgedeki emperyalist planların bir parçası olarak gösterilmeye çalışılıyor. Bu, gerçeği çarpıtmak ve direnen halkları itibarsızlaştırma çabasıdır. Herkes gibi Filistinliler de bölgede İsrail ve ABD’nin yeniden dizayn çabalarını gördü ve buna karşı adım atmaya çalıştı. Ancak nefesi yetmedi ve ağır bedeller ödedi” diyen Okuyan, bu direnişi küçümsemenin ve “İsrail’in planıydı” diyerek itibarsızlaştırmanın cehalet olduğunu ifade etti.

Okuyan, direniş liderlerinin onurlu bir şekilde mücadele ederek hayatlarını kaybettiklerine dikkat çekerek, “Direnerek ölen, İsrail işbirlikçilerine ve emperyalizme karşı onurla savaşan insanlara saygı duymak gerekir. Bu mücadeleyi küçümsemek, direnişi kırmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmektir” dedi.

TKP Genel Sekreteri, İsrail’in Ortadoğu’daki emperyalist operasyonlarda aktif rol oynadığını hatırlatarak, “İsrail’in bütün bölgeyi kontrol altına alma çabalarına karşı direnişi

Korkmamak ve kazanmak için örgütlenmeliyiz’

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Ankara’daki konuşmasında örgütlenmenin önemine vurgu yaptı. Emperyalist planların ve içerideki işbirlikçi sermaye sınıfının saldırılarına karşı halkın tek çıkış yolunun örgütlü mücadele olduğunu ifade eden Okuyan, “Korkmamak ve bu ülkeyi kazanmaktan başka seçeneğimiz yok” dedi.

Okuyan, konuşmasında şu çağrıyı yaptı:

“Bugün halkımız, umutsuzluk ve apolitizm girdabına çekilmek isteniyor. Oysa bu karanlıktan çıkmanın tek yolu örgütlenmektir. Örgütlenmek, yalnızca güç kazanmak değil, aynı zamanda aklı açmak, moral bulmak ve ülkenin geleceğine sahip çıkmaktır. Eğer bu düzene karşı bir direniş sergilemezsek, bu ülkeyi karanlığa teslim edeceğiz. Ama teslim olmayacağız. TKP olarak her yerde, her koşulda halkı örgütlemeye devam edeceğiz.”

Okuyan, örgütlenmenin yalnızca bir gereklilik değil, aynı zamanda bir zorunluluk olduğunu belirterek, “Bu çağrı sadece bugünün değil, geleceğimizin çağrısıdır. Cesur olmalıyız. Umudu büyütmeli ve bu ülkeyi ayağa kaldırmalıyız” dedi.