İLKELİ OLMAK
Başlangıç, hareket noktası, her şeyin kendisinden türediği ilk ve temel kaynak. Her türlü tartışmanın dışında sayılan kural.
Ekşi sözlükte 1999 — yönü olmama rüzgara göre gitme durumu. Bir doğrultuda değil sarhoş gibi yurume durumu (bkz: ilkesizliği ilke edinmek)
Gazeteleri okuduktan sonra ayağa fırladım ve kahkahalar atarak şöyle dedim; “bugün kendimi çok ilkesiz ve hafif hissediyorum. Çok mutluyum. Aklıma her geleni yapabilirim!”
Türkiye’nin yeni sövgüsü, “şerefsiz”… Herkes herkese “şerefsiz” diye hakaret ediyor. Herkesin kendisi “şerefli”, karşısındaki “şerefsiz”…
Böyle olunca da, yani herkes kayıtsız şartsız kendi iyiliğine inanınca da, ortada bir konuşma gürültüsü’nden başka bir şey kalmıyor.
Aynı şeyler defalarca tekrarlanıyor ama bir sonuca varılamıyor.
Oysa günümüz övgüsü ve yergisi, “ilkeli ya da ilkesiz” olmalıydı. Çünkü artık ortada ilkeler kalmadı.
Örneğin bir market alışverişinde en basit şeyi sorabiliyorsunuz?
Sizi denetleyen yok mu?
Cvp neden ki!
Siz; geçen üç günde 60 tl olan ayran 71 tl ve herşey iki günde artıyor!
Cvp; bize de öyle yolladılar buyurun bilgisayar ekranına bakınız!
Tek seçici karar mercisi patronun talimatlı adamlarının ekranı, yani emperyalist denetlemeyen, sömürenler!
Nediyim ilkeli mi olun diyeceğim emperyalistlere?
Hemde kendim de gülerek ayranın fiyatı çabuk arttı diye!
Temel gıda süt artmadan bu ondördüncü ayran zammı da nedir’i izah ederim de, mazotun inip çıkan yapısına da karşı koyarım, lüks tüketime ötv ye 20 tl kesmeden versinler litresinide derim de!
Dün gece bir tv programında chp gn başkanı diyor ki, iktidar olunca bir sıfır atıcağız ve ilave ediyor, yani mazot 4 tl olacak!
Plansız hesapsız ve ilkesiz olmak kolay, politikada bu işler olmakta . Sayın Özer ilkeli bir politikacıdır , seçimi kazanamazsa gider, sıfırı atamazsa gider ..
Onun cesaretiyle yürüyen CHP ve siyasetçilerini izliyor halkımız. Emanet oylarına tşk edilirken de ilkeli politikayı bekliyor, gözlüyor Türkiye İttifakı.
İlkeli insanlar başkalarını şaşırtıyor… Onlara söylenen sözler genellikle şöyle oluyor; “aman boşver yahu… zaten herkes yapıyor… düzeltmek sana mı düşmüş… ne güzel bir noktadasın otur oturduğun yerde… uğraşacaksın da ne olacak… sen Donkişot musun… kendini riske etme…”
Şaşırıp kalıyorsunuz… Yıllar yılı savaştığınız, yok etmeye çalıştığınız, nefret ettiğiniz, aleyhinde konuştuğunuz durumlarla karşılaştığınızda, “aman boş ver sana ne” derseniz, akşam nasıl aynaya bakabilirsiniz? Bunu bir türlü anlayamıyorum.
“Al paranı, otur, keyfine bak, her şeyin çivisi çıkmış, sen ne yapabilirsin ki?” Bu sözü ben hiç duymuyorum, ama görüyorum, tepede bir yerlerde uçuşuyor. İnsanlar paralarını alıp, keyiflerini sürdürüp, oturuyorlar. Sonra da yine ilkeliymiş gibi yapıp, ilkelerinden söz edebiliyorlar.
Nedir ilkeli olmak? Örneğin, yıllar boyunca, “kadınların görevi erkeğe hizmet etmek değildir, kadınların mutluluğu en iyi deterjanı bulup, erkeği memnun etmek üzerine kurulmamalıdır” dedikten sonra, bir deterjan reklamında oynayabilir misiniz? Milyar ya da trilyonlar verseler, oynayabilir misiniz? Hele yazıyorsanız, çiziyorsanız, konuşuyorsanız, bugüne dek savunduğunuz şeylerin karşısında bir durumla kaldığınızda, “ben çok rahatım, neden bu rahatımı bozayım” deyip, susup oturabilir misiniz? “Dayak atan erkekler acizdir, bir hayvandan daha beterdir” dedikten sonra, dayak attığını bildiğiniz bir erkekle arkadaş olabilir misiniz?
Görüşlerinize tamamen ters bir yerde iyi para alsanız da çalışabilir misiniz?
İnsanlığa zarar verdiğini bildiğiniz bir şeyi, kendi çıkarlarınız uğruna savunabilir misiniz?
Bir kadının sizi sevmediğini kesin olarak anladığınız andan itibaren, onunla birlikte olmayı sürdürebilir misiniz?
Sevmediğiniz biriyle, sırf ekonomik durumu iyi diye beraber olup, onunla hiç istemeden sevişebilir misiniz?
Beğenmediğiniz, düşünce yapınıza ayrı bir patronla, sevmediğiniz bir iş yerinde düzeniniz bozulmasın diye çalışabilir misiniz?
Irkçı olduğunu bildiğiniz bir insanla iş ortaklığı yapabilir misiniz?
Şeriatçı bir iş yerine hizmet edip oradan para alabilir misiniz?
Bir grup insanın alkışını almak için düşünmediğiniz şeyleri söyler misiniz?
Hayır, yapamazsınız. Yapanlardan da hoşlanmazsınız. İlkeli davrananları seversiniz. Saygı duyarsınız. İlkeli olmak değişmemek anlamına gelmez… İnsanlar daha iyiyi, daha doğruyu, daha güzeli buldukça değişebilirler… değişmelidirler. Çevrelerindeki beğenmedikleri şeyleri de ne pahasına olursa olsun değiştirmelidirler. İlkeli insan değişebilir ama bulduğu doğrulardan vazgeçmez. Çıkarı uğruna beynini, ruhunu ve çevresindeki dostlarını satmaz.
Ne yazık ki ilkesiz insanlar çoğalıyor. İlkeli olanlar azınlıkta kalıyor. İnsanlar onlara şaşırıyor… Şaşırsınlar, belki zamanla onlar da öğrenir ilkeli olmanın mutluluğunu hiç bir şeye değişmemenin hazzını duymak kadar huzur veren bir şey olamaz!
İlkeli olun, zorluklara rağmen , satılmayın.
Bırakın etrafı; Kendi gözünüzde küçülmeyin lütfen.