Başlarken ;
Amaç öğreti değil, saksılarda, bahçelerimizde yaptığımız gibi ; Seyrelti! Bunu biraz düşünmeliyiz belki de!
Bir film seyretmeye gittiğinizde önce, çevrenize bakardınız. O zamanlar, Aldığınız hazzın paylaşılıp paylaşılmadığını anlamaktı çabamız.
Sonra bazı yeniler geldi o salona;
Hazzın peşinden ayrıldılar, ışıklar yansa da giysim gözükseler başladı, takılar şıkırdadı sinema salonunda! Bu böylece yerini güvenlik ve azaltılmış insan çeşidine bırakınca da; Evde izle yalnız bildiğinle tipi insanlara dönüştük..
Sinemanın haz peşindeki tadı, damakta ve yıkılan yerine avm market olan salonlarda gömülü kaldı…
Tiyatroyu ise zaten maalesef akp beyindeki baskıyı yaratarak, ödenekleri baskılayıp kısarak, bürokrasiyi artırarak, hastalık, sel, deprem, ramazan’ı olumsuz kullanarak hallettiler…
Bir oyun sergilemek için önce stopaj sonra kdv sonra çalışan stopajı ve de sigortası ve enson yüzde yirmibeş vergiyi ödeyip, sahneye geçmelisiniz. Bitmiyor ki! Salon kirası ve de biletin kdv si var. Bunlara turne yaparsanız, yol yiyecek konaklama ve tanıtım giderleri de katmalısınız. Bir de o oyunu çıkartırken prova, dekor kostüm ulaşım aksesuar teknik cihazlar eklendimi biletin fiyatı 200 kişlik salonda oluyor 250 tl. Kim gidecek bu parayı verip?
Çözümler var tabiki…
Amaç Anayasamızın bizlere verdiği sanatsal gereksinimlerimizi karşılamak ve devletin desteğiyle bunu oluşturmak ise; Tabiki çözüm var.
Kuşadasında iki ziyaret yaptım oyuncu arkadaşlarımla.
Kültür müdüresine de onun amiri olan syn. Turan’a da açıkladım.
Yer bulunuz tiyatrolar sergileme ve prova yapmalılar.
Ses yok…
Bir çözümün peşine düştüm , kiralama yapacak bir kaç salon var .
Ses yok..
yahu paranız yoksa bir minübüs demi yok ? O da yoksa anlaşın “Halk ister , Büyükşehir yapar ya” sarı belediye otobüsü kalksın dokuzda götürsün tiyatrocuları Aydına işte bomboş mülteci barınağı yaptığınız tiyayro salonları hazır. Akşama da mesai bitti şöför gitti diye bırakmadan orada. Aynı yöntemle de tüm ilçelere tiyatroyu izletirsiniz.
Bir de Belediye tiyatrosu var . Büyük ve gençlik oyunlarını seyretmiştim. Yazarım bir ara… Görüşlerimi ilettim Kültür Müdüresi Vekilimize.
Gelelim sanat daki ana problemimize!
Ben yıllardır gerçek sanat dallarını ötelemiş kendine rantı şarkıcıda türkücüde arayan bir anlayışla itişip durdum.
Yakın örnek CHP den olsun, 100 yıl Ankara ne yapalım? Getir şarkıcıları türkücüleri üniversitede de iki komik sanatçı konuşsun gençlere, birde izmir marşı ile onuncuyu patlattık mı!!
Yok efendiler o akp li yıllarla yozlaşılan günler bitmelidir artık. Sanatın bir ederinin olduğu öğretilmelidir.
Kuşadası belediyesi sanat makamlarına sunulan hiçbir şey Başkana aktarılmamaktadır.
Örn; 27 Martta belediye binasında konuşulanların raporu nerede? Belediye sorumlusı başkan yard ve syn. Mehmet Turan ?
Örn: Benim sanatçı arkadaşlarımla yaptığım ziyaretlerin raporu nerede? Müdüre Hanım ve topantıya giren iki arkadaşı ?
İki talep var;
A) bilet fiyatlarının belli bir bölümü belediyece sanat’a katkı için karşılansın. (Konserler hariç) bilet koçanını sunduğunda işletmeci katkıyı hemen tahsil edebilsin.
B) Salon sorununu taşıma ve kiralamayla çözün ( kurun bir komisyon en az dört alternatif sunayım)
Bulgur kömür bedava, al harçlık ,, devrine uymayın demokrat insanlar, o yapılan dilenenlere katkıdır.
Yerel yönetimler hep misafirlere hoş görünmeyi severler Ege de; Biraz da yerli insanlarınıza hoş görünün.
Oy onlardan gelir; Unutmayınız. Sanat dilencileri sevmez; Sivil itaatsizlerden hoşlanır…!