Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

“Kutsal Topraklar”ın Paylaşım Kavgasıİsrail’in Kuruluş Süreci

VELİ YALÇIN

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e saldırması çoluk çocuk demeden sivillere ölüm yağdırması ülkemizde olduğu gibi dünyada da tepkilerin oluşmasına neden oldu. Filistin sorunu ve İsrail’in kuruluşun tarihi eskilere dayanmaktadır. Bu yazıda İsrail’in kuruluşunun satırbaşlarından söz etmek istiyorum.

Dünyada bir Yahudi devleti kurma düşüncesi, Yahudi kökenli Fransız subayı Alfred Dreyfus’un 1894 yılında orduya ihanet (Almanya adına casusluk yaptığı) ettiği suçlamasıyla mahkum edildi. Daha sonraki yıllarda suçsuz olduğu anlaşıldı ve Cumhurbaşkanı tarafından özür dilendi ve hapishanede çıktı. Dreyfus’un suçlandığı dönemde Yahudi düşmanlığı Fransa’da çoğaldı ve güvensizlik ortamı oluştu.
Fransa’da bütün olayları gazeteci olarak takip eden Avusturya-Macaristan doğumlu Yahudi Thedor Herzl, bu olaylardan kısa bir süre sonra bir manifesto kaleme aldı. Yüz sayfalık manifestosuna “Der Judenstaat -Yahudi Devleti” adını verdi. 1897 yılında İsviçre’nin Basel kentinde ilk defa topladığı Dünya Siyonist Örgütü’nün ilk amacını “Yahudi halkı için bir yurt kurulması” olarak açıkladı. Bu toplantıda hayallerindeki devletin bayrağı ve milli marşını seçtiler. Bayrak için mavi ve beyaz renkler seçildi. Yahudilerin dua ederken omuzlarına koydukları geleneksel şalın, taleth’in renkleriydi. Milli marş olarak seçilen şarkı ise, bu da Yahudileri için simgeseldi. “Hatikvah-Umut” adını taşıyordu. Milli marşın sözleri şöyledir.

“Kalbin en derinliğinde;
Bir Yahudi’nin ruhu hala hasret çeker
İleriye, Doğu’nun sonuna kadar bakan
Bir göz sürekli Siyon’u gözler;

Umudumuzu henüz yitirmedik,
İki bin yıllık umut,
Topraklarımızda özgür bir halk olmak için
Siyon topraklarında ve Kudüs’te”

1897 Şubat’ında toplanan kongrede Uganda’nın İsrail oğullarının toplanması için uygun bir yer olduğu ciddi ciddi düşünülmüştür. İngiltere ve Fransa’nın 1916’da imzaladıkları Sykes-Picot Antlaşması ile dünya pazarlarını paylaşmalarına Orta Doğu’yu da eklediler. Bütün bu gelişmeler sonucu Siyonistler gözünü Filistin’e çevirdiler ve başka bir yeri istemediler. 1917 yılında İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur Balfour’un Yahudi iş insanı Rotschild’e gönderdiği mektupta “Majestelerinin hükümeti Filistin’de Yahudi halkı için bir Ulusal Yurt kurulmasını olumlu görmekte ve açıkça anlaşılmasını istemektedir…bu amacın gerçekleşmesini kolaylaştırmak için elinden gelen gayreti gösterecektir” denilmektedir. Bu mektup tarihe Balfour Deklarasyonu adıyla geçmiştir.
Deklarasyonun konuşulduğu tarihlerde, 1918’de Filistin’de nüfusun yüzde 93’ünü Filistinliler yüzde 7’sini Yahudilerden oluşmaktadır. İsrail’in kurulduğu 1948’de Yahudilerin nüfusu yüzde 31’e çıkmıştır. 1948’den günümüze Filistin’de hem nüfus hem toprak oranları İsrail’in lehine değişim göstermektedir.
İngiltere’nin “Filistin’de bir Yahudi halkı için bir Ulusal Yurt kurulmasını” için elinden geleceğini yapacağını açıklamasından sonra, Filistin’e yapılacak Yahudi göçünün kolaylaştırılması için gerekli şartların sağlanmasına olanak sağladılar. Birinci Dünya Savaşı’ından sonra Filistin’e Yahudi göçü hızlanmıştır. Yahudi göçünün hızlanmasıyla bölgede sorunların yaşanmasına başlamıştır. Bölge, 1929-1933-1936 ve 1939 yıllarında Filistinlerinin çeşitli ayaklanmalarına sahne oldu. İkinci Dünya Savaşı’na kadar İngilitere’ye dayanan Yahudiler, İkinci Dünya Savaşı sonunda egemen güç olan ABD’ye yakınlaşmışlardır.


29 Kasım 1947’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Filistin’in Filistinler ve Yahudiler arasında paylaşılmasını oylamak için toplanmıştır. Yahudi devletinin kuruluşu için ABD, Sovyetler Birliği, İsveç, Norveç, Fransa, Belçika, Lüksemburg, Kanada, Güney Afrika, Bolivya, Dominik, Ekvator, Panama, Haiti, Guetamala, Paraguay, Uruguay, Polanya, Çekoslavakya, Danimarka, Hollanda, Avustralya, İzlanda, Brezilya , Yeni Zelanda, Nikaragua, Peru, Kosta Rika, Liberya ve Filipinler onay verirken, Suriye, Mısır, Suudi Arabaistan, Irak, Lübnan, Yemen, Türkiye, Pakistan, Afganistan, Hindistan, İran, Küba ve Yunanistan onay vermemişlerdir.
14 Mart 1948 tarihinde İngiltere’nin Filistin’den ayrılmasıyla birlikte Yahudiler İsrail Devleti’nin kuruluşunu ilan etmişlerdir. İsrail’in kurulduğunun açıklanmasında onbeş dakika sonra, ABD bu devleti tanıdığını açıklamıştır.
Geçmişten günümüze kan ve gözyaşına rağmen, çoluk çocuk demeden milyonların ölümü pahasına “Kutsal Topraklar”ın” paylaşılamama mücadelesi devam ediyor…

VELİ YALÇIN