Seçim Yaklaştı, Biz Gidersek Sosyal Yardımlar Kesilir Yalanı Başladı
Sosyal devlet; devletin, toplumun sosyal refahını maksimize etmek amacıyla müdahalelerde bulunmasını öngören bir devlet modelidir. 1961 Anayasası ile temeli atılan sosyal devlet kavramı 1980’li yıllarla birlikte dönüşüm sürecine girmiştir.
Bireylerin sosyal refahın artırılması için uygulanan programlardan yararlanma hakkı, sosyal devlette temel vatandaşlık hakkı olarak kabul edilmiştir. Bununla birlikte, sosyal devlet toplumsal birlik ve dayanışmanın, toplumun bütün bireylerinin ekonomik özgürlüklerinin artırılması, toplumsal eşitliğin ve adaletin gerçekleştirilmesiyle bağlantılı olduğu düşüncesiyle benimsenmiştir.
Altmış yıldan fazla geçmişi olan sosyal devlet anlayışı giderek önem kazanmış ve önümüzdeki süreçte daha da genişleyeceği bilinen bir gerçektir.
21 yıllık AKP iktidarı döneminde çeşitli şekillerde ve çeşitli isimler altında sosyal yardım alanların sayısı çığ gibi büyümüştür. Aslında halkımızın giderek fakirleşip sosyal yardıma muhtaç duruma gelmesi üzüntü verici bir durumdur. Bardağın dolu tarafından bakacak olursak sosyal devlet olarak gereği yapılıyor diyebiliriz.
● 7 Kanun
● 65 Yönetmelik
● 58 Genelge
● 8 Usul ve Esaslar
● 46 Yönerge
Sosyal yardım mevzuatı olarak yürürlükte bulunuyor. Bu mevzuatlar dezavantajlı kişilere yapılan sosyal yardımları güvence altına alıyor. Şimdi hükümetler değişse bile devletin devamlılığı esastır. Bu nedenle hükümetler değişse bile bu mevzuatlar oldukça sosyal yardım ödemeleri kesilmez. Kim bu yardımlar biz gidince kesilir derse, halkı korkutmak ve oy devşirmek için yalan söylüyordur.
Sosyal ve ekonomik destekler,
Şehit ailelerine yapılan yardımlar,
Muhtaç asker ailelerine yapılan yardımlar,
Kırsal alanda sosyal destek projelerine bağlı ödemeler,
Sosyal güvencesi olmayan yaşlılara yapılan ödemeler,
Engelli vatandaşlarımıza yapılan ödemeler,
Evinde hasta ve engelli kişilere bakım sağlayanlara yapılan ödemeler gibi çok sayıda ödeme sosyal devletin gereği olarak yapılıyor. Ayrıca bu ödemeler her Ocak ve Temmuz ayında memur maaş katsayısındaki artışa bağlı olarak güncelleniyor. Üstelik devletimiz tüm toplumu hedefleyen sosyal hizmetlere ve yardımlara ilişkin kapasite ve hizmetlerini iyileştirmeye, yeni hizmet modelleri ve alanları geliştirmeye, ortaya çıkacak yeni zorluklara ve risklere çözümler üretmeye devam edecek çalışmalara imza atıyor.
Devletimiz izlediği sosyal devlet anlayışı ile hiç kimseyi arkada bırakmayan toplum vizyonu ile hareket etmektedir ve bu durum Türkiye Cumhuriyeti var oldukça gelişme göstererek devam edecektir.
Burada Devlet ile Hükümet kavramlarının farkına varmamız gerekir. Gelip geçici olan hükümet ve hükümeti destekleyenler iktidarda kalmaya devam etmek için çok çeşitli propaganda türlerini kullanmayı ve bu amaçla halka yalan söylemeyi kendilerinde hak görmektedir. Bu nedenle özellikle kırsal alanda bu tür yardımlarla ayakta duran kesimden aldıkları oyları sürekli kılmak için, “Biz Gidersek bu yardımlar kesilir” yalanını söylemekteler.
Seçimle iktidara gelen bir hükümetin iktidarı elinde tutmak ve iktidarını sürekli kılmak için sosyal devlet olmanın gereği olarak yaptığı yardımları kendilerinin yaptığını halka inandırmak için yalan söylemeleri etik ilkelere uygun değildir. Üstelik kendileri iktidarı bitince kesilmeyecek olan bu yardımların kesileceğini söylemek ise kul hakkına girmektir. Üstelik olası hükümet değişikliğinde, yani Millet İttifakı iktidarında “Aile Destekleri Paketi” ile sosyal yardımlar artacaktır. Unutmamamız gereken söz, dayanışma yaşatır. Siz siz olun, yalanlara inanmayın.
“Başkasına yararı dokunan insan en kusursuz insandır.” (Sophokles)