Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

DOSTA VEDA

Videoyu buradan izleyebileceğiniz gibi, youtube kanalımızdan da izleyip, paylaşabilirsiniz.

Hani bir deyiş var ya, “ekmeğini taştan çıkaran adam” etrafımızda bir zamanlar sıkça görürdük, şimdilerde bu tarife kaç kişi uyar bilemem ama ben birtanesine 10 yıl önce rastladım ve o günden sonra dostluğumuz pekişti.

İnsanı bir şekilde çeken bir yapısı vardı, dost canlılığını hemen ortaya koyardı, öyle parada pulda pek gözü olmayan, dost dediği için dağları deviren bir yüreği vardı. Onun önde gelen işi dostlarına yardıma koşmak, dostlarının sevinciyle mutlu olmaktı.

İsmail Bozan, Dersim olaylarının ardından sürgün bir ailenin çocuğu, Şeyh Bedrettin’in yaşadığı yerlere sürgün olduklarını biliyormuydu, pek konuşmadık ama bildiği önem verdiği sonuna kadar savunduğu bir doğrusu vardı oda İnsan’a İnsan gözüyle bakabilmek.

İsmail Bozan, üretime direk katkısı olan bir emekçi, gurbetlikte çekmiş arap ülkelerinde sıcağın altında koşmuş ekmeğinin peşinde. Yani alın terini buram buram akıtan güzel yürekli Emekçi kardeşim.

Geçirdiğim bir ameliyat nedeniyle sürekli baş dönmeleri çektiğim günlerde yarım kalan inşaatım’a kendi evini yaparcasına uğraş vermesi unutulurmu?

Kızgın bazende küskün olurdu, tepelerde bir yerde bir köy evi alıp, yerleşmiş, kendincede emekli olmuştu.

O mendebur hastalık onu üç yıl kadar önce ciğerlerinden yakalamıştı, ilk bana koşmuş gelmişti, beraber gittiğimiz doktor dostlarımız açık ve net organ nakli demişlerdi. İstemedi organ naklini, kendisine has kuralları vardı, gerisinin pek önemi de yoktu.

Elveda dostum pek içime otursada bu veda, yapacak pek birşey yok. Tesellim tanıdığım çocukların, hepsi bir değer ama Ulaş, o birbaşka değer.

Seni iyi uğurlayabildim mi, bilemem ama yüreğime attığın sevgi çeltiği bende hep kalacak.

Ekrem Örsoğlu