Olmaz efendim olmaz hukuk olmazsa, adalet olmazsa olmaz.
Eskiden seçimlerde, Türkiye’nin tamamında çok az sayıda sandıkta sorun olurdu, onlarda bilerek isteyerek yapılan hatalar değildi. Sehven yapılan hatalar idi. Şimdi binlerce sandıkta usulsüzlükler oluyor, seçimler iptal ediliyor, Buna hangi kanunun hangi ilgili maddesi cevaz veriyor bilmiyoruz. Hukuk karinesi diye birşey var. Velev ki nizami olmayan durumlar tespit edildi. Önce bir halkın iradesi ne yönde tecelli etmiş kamuoyunun buna rızası var mıdır? Her şeyden önce kamu vicdanı ne diyor? Bunlara kulak verilmesi gerekir.
Ülke toplumunun geleceğinin, dünyadaki örneklerinin, geriye dönük yaşanmış tecrübelerin ve geleneklerimizin ne olduğuna bakmak gerekmez mi?
Örnek mi arıyoruz. İngiltere’de yazılı anayasa yok. Yönetim geleneklere dayanarak yürüyor.
(Magna Carta Libertatum 1215)
Yüksek seçim kurulu herhalde tarihinde bu kadar mesai yapmamıştır.
Bozulduk efendim bozulduk.
CHP’nin alternatif veri toplama havuzu ve halkı bilgilendirmek gibi bir zorunluluğu var mıdır? Hayır yoktur.
Hiçbir partinin yoktur.
Siyasi Partiler Yüksek Seçim Kurulu varken böyle görevler üstlenmezler. İlçe Seçim Kurulu, İl Seçim Kurulu, ve Yüksek Seçim Kurulu niçin vardır efendim?
Eskiden bırakın bilgisayarı televizyon bile yoktu. Peki ne vardı?
Güven vardı efendim güven. Ahlak, fazilet ve saygı vardı her şeyden önce.
Şimdi bu büyük değerlerimiz nereye gitti? Kurumlara neden güven kalmadı?
Hiç farketmez hangi partiden olursa olsun sandığın başındaki resmi atanmış görevli kişi, bilerek hata yapmayı mübah saymışsa gözünü karartmışsa ne yapabilirsiniz? Artık insanlığımızı değerlerimizi sorgulama vakti gelmiştir.
Hırsızın hiç mi suçu yok efendim? Ambara fare dadanmış, arka kapılarda kol gezenler var, bozulma meydana gelmiş. Peki ne yapacağız? Herkes hakkını kendisi mi arayacak? Hayır..Yasalar niye var efendim?
Eskiden muhalefete de, iktidara da saygı duyulurdu. Evet bir kızgınlık fikir ayrılığı olurdu ama sonunda herkes üslubuyla yine barışı elden bırakmazdı.
Neden?
Çünkü saygın bir ağırlık vardı, hoşgörü vardı. Medya, renkli basın ve birçok bilgi kaynağı birbirine girmiş bozulmuş çürüme başlamış efendim. Ülke karpuz gibi ikiye bölünmüş, sen ben ayrımı yapılmış, ocu bucu ayrımı başlamış. Din, imanı sokaklara kahvelere yolların ortasına dökülmüş, kutsal değerler öne atılıp kalkan gibi kullanılmaz efendim.
Laiklik ilkesi ayaklar altına alınmış.
Milletin varlığı ve egemenliği arkaya atılmış, zavallı insanımız cahil kalmış efendim.
Yine söylüyorum hangi parti olursa olsun ister Chp, ister Akp hiç farketmez.
Biat et, bağlan, dediğimi yap, kafanı kaldırma, çalışma, sadece peşimden gel. Nereye gittiğimi sorma sorgulama. Herkese her yere para. Hibeler, vergi muafiyetleri, aflar, torba yasalar. Kaynaklar nerelerde kullanılıyor efendim. Seçimi kaybeden başkanların giderayak yaptıkları harcamalara bakarmısınız? Birde belediyelerden mal kaçıranlar var. Milletin malı ganimet mi efendim? Biz emeklilerden ölmeyecek kadar yemekle kanaat etmemiz ve halimize şükretmemiz mi bekleniyor? İnsanlarımız da bu gidişata alışmış efendim. Vatandaşımız açlıkla mücadele ederken on milyon yabancı bu ülkenin demografik yapısını bozmuş. Tüm bunlar neden yapıldı efendim? Avrupa bir kişiyi bile almazken.
Memleket parça parça yok oluyor. Varlıklarımız, dağlarımızı, denizlerimizi, ormanlarımızı, hayvanlarımız, milli kaynaklarımız, velhasıl insanımızı yok ediyorlar efendim. Adalet çöküyor, insanlık bitiyor, ahlak ve fazilet mumla aranır oldu efendim.
Saygı ile…