Yani Partili olmanız, o kimliği taşımanız hedefinize ulaştığınız anlamına gelmez.
Partiler çoğu zaman sizleri o hedeflere ulaştırmaktan çok, tersine sizi o hedeflerden uzaklaştırabilir, hatta ulaşmanıza engel de olabilir.
Hiç istemediğiniz halde sizleri başkalarının amaçlarına hizmet eder hale getirebilir.
Bu istemedikleriniz karşınızdaki kötüler, hainler, Ülkeyi sömüren, talancılar, halk düşmanları vs. olabilir veya, sizin Partiye verdiğiniz destekle o kurumsal yapıyı işgal eden parti ağalarına, Partiden geçinen, Siyaseti meslek haline getirmiş Parti tüccarları olabilir.
Yani her iki durumda da sizin amaçlarınıza, hedeflerinize aykırı, işlevsiz ve aksine karşı tarafa hizmet eder hale gelir.
Böyle bir durumda hala Parti ve onun sistemi içinde olmak yine bu kirli çarkın dönmesine, bu çarpık, bozuk sistemin devamına katkı koymak, destek vermektir.
O zaman bir kararvermek gerekir.
İlkeler, Etik değerler, Ahlak mı, yoksa tüm her şeye rağmen hala Parti mi??
Ya “İlke, Ahlak, onur” diyecek ve “Bu Parti artık benim Partim değildir, Artık ben bu kirli çarka dişli olmak, onun devamına katkı sunmak istemiyorum” diyecek, tavrınızı koyup çekileceksiniz ya da “Tamam, artık benim amacıma hizmet etmiyor, tamam ilke onur, ahlak kalmamış, tamam çok kötü, sadece karşı tarafa hizmet ediyor, onu meşrulaştırıyor ama olsun, önemli değil, ben partiliyim, partili olarak kalacağım bu kirli sisteme destek olmaya devam edeceğim, belki ben de Parti rantından faydalanabilirim” diyeceksiniz.
Bu sizin Siyasi, ahlaki yapınızla ilgilidir.
Kendi zaviyenizden bakıp kararınızı vereceksiniz artık.
Yani Parti ne kutsal bir yapıdır ne de kutsal, vazgeçilmez bir davadır.
Yani, yalan söyledi, bizi aldattı, eski yönetimden daha da berbat, akçeli işlerle yürüten bir süreç yönetti, adeta Halka muhalefet edercesine adaylar dayattı.??
Eh, benim gibi binlerce İnsan da istifa etti.
Şimdi,
Partinin genel Başkanı yalan söylüyor, bizi aldatıyor, bizimle adeta alay ederek Partiye, bize, halka ihanet etmiş olmuyor da benim gibilerin
“Bu kadar rezilliğe dayanamıyorum, ahlakıma, etik değerlere, onuruma ters bu durum, bu Halka ihanettir” deyip istifa etmem ihanet mi oluyor?
Bir ihanet veya döneklik varsa burada “Hain, dönek” kim?
“Partililik” için sizlere Atatürk’ün bizzat kendisiyle örnek vermek isterim.
Recep PEKER, Üzerinde CHP yazan bir metni onaylayıp, İmzalaması için Atatürk’e sunar.
Atatürk, metni inceler, Chp yazan kısmı çizer, üzerine “Partim” diye yazıp, düzeltilmesini ister.
R. Peker “Efendim neden Chp’yi çizdiniz, sizin partiniz Chp değil mi zaten” diye sorunca aldığı yanıt şöyle olur.
“Nereden bileyim Chp’nin sonuna kadar benim Partim olarak kalacağını” der.