HEYKEL PRESTİJİ
EKREM ÖRSOĞLU YAZDI
Bu yazımı yazmadan önce prestij nedir diye sormam gerek, cevabını bilmiyorsanız lütfen yazımı okumayın…
Kuşadasında üçüncüsü yapılan uluslararası Neopolis Heykel Sempozyumunu hep beraber izledik…
Uluslararası yapılan bu Sempozyum’a çeşitli ülkelerden yaklaşık 30 heykeltraş katılarak, 30 yepyeni eser’e imza atıp, Kuşadası’na bıraktılar.
Turizm kenti olan Kuşadası’nın önemli noktalarını her yıl 30 ülkenin Heykel sanatçılarının 30 eseri ile süslemek sizce nedir bilemem ama benim için bu bir prestij etkinliğidir.
Kuşadasında bir partinin İlçe başkanlığını yapmaya çalışan zat’ı muhterem, kendisine kılavuz gördüğü dinazor mucidinden esinlenmiş olacak ki, Heykeller gündeminden hiç düşmüyor.
Zat’ı muhterem yazar da altı yorumsuz kalırmı? Türbe’i nihan’a taş çıkartan cehaletin müdavimleri sımsıkı sıralanmış halde, tekmili birden ucube, putperesler, taş görmek istemiyoruz diye yazıp yazmalıyorlar…
Kuşadasın da Kasım ayına gelindiği halde o dev gemilerin çifter çifter geldiğini görüyormusunuz? Peki bu gemiler ne için geliyor?
Neopolis, antik çağlardan beri Akdenize açılan bir pencere, limanı tamamlayan bir yarımada ve bu bölgenin adıyla üçüncüsü yapılan uluslararası sempozyum, Akademik kariyerlerle yapılan sempozyum ve çalışmaların sonucu eserler Kuşadasın da yaşamla buluşturuluyor.
Haklı olarak anlama zorluğunda kalanlar Sanatın içine diye cümleler de kurabilirler ve hatta ucube put sevdalıları da diyebilirler, üzgünüm sadece üzgünüm der geçerim…
Sanata, Bilime önem vermeyen toplumların ilerlemesini beklemek sadece hayal olur.
Kuşadasında yaşayıp, İyonya kentlerinden bihaberseniz, hemen yanıbaşınızda olan Efes harabelerini Meryem anayı görmemişseniz, Dünya”nın en güzel mozalelerinden birisi Bodrum’da olması gerekirken halen İngiltere’de bir müzede sergileniyorsa, sebebini çok uzakta aramamak gerekir.
Heykel ve Sanat üzerinden karalama yapan siyasetçilerin de ölçüleri alınıp, hali şekillerine uygun heykelleri yapılmalı, ibret’i ima için şehrimizin uygun yerlerine koyulmalı.
Ekrem Örsoğlu
