Anadolumuzun yetiştirdiği bu önemli şahsiyete bizden başka herkes sahip çıkmış. Bu hemşehrimiz hep ANADOLU’da yaşamış, Kudus ziyareti dışında da yurdundan ayrılmamış, burada kutsal kişilik kazanmış burada ölmüş ve gömülmüştür. Ama kemiklerini de kimse paylaşamamış.
ST.NİKOLAS Yaklaşık 280 Yılında LİKYA – PATARA’da doğar, iyi bir din eğitimi alır, MYRA’ya başpiskopos olur. Babası zengin buğday tüccarı olduğundan zamanının en zenginleri arasındadır. Efsanesi 3 fakir kızla başlar: 3 kızını evlendirmek için çeyiz parası bulamayan MYRALI bir baba, çaresizlikten kızları satmağa karar verir. Bunu duyan Nicholas adamın ve kızlarının gururunu incitmemek için, 3 defa gizlice 3 kese altını kızlar için pencereden içeri atar. Böylece gizlice hediye bırakma, ihtiyacı olanlara yardım geleneği başlamış olur. İkonalarda, fresklerde Nicholas’ın üç altın topla gösterilmesi bundandır.
Bundan sonra da mucizeler arka arkaya gelir; Kudus’e giderken, fırtınada batmak üzere olan gemiyi kurtarır, boğulan bir denizciyi diriltir vs. Bundan dolayı denizcilerin ve çocukların koruyucusu olduğuna inanlır. Nikea (İznik) Ekumenik Konsili’ne (325) Myra Başpiskoposu olarak katılır (yolda gene mucizelere imza atar).
6 Aralık 343’de MYRA / DEMRE’de öldüğünde adına yapılan kilisede bir lahite konulur. Bundan sonra Hristiyan dünyasında ünü artar. Gemicilerin, çocukların, fakirlerin umudu olur.
Hristiyan Dünyasının en önemli koruyucu figürüdür. En başta Yunanistan ve Rusya gibi ülkeler olmak üzere, Amsterdam, Moskova gibi şehirlerin koruyucu azizidir.Birçok ülkede özellikle de Yunanistan’da gemiciler limandan çıkarken ona dua ederler, ondan medet umarlar.
1087’de Akdeniz’de BARİ’ye (italya’nın güneyi, Adriyatik kıyısında) dönen denizciler MYRA ‘ya gelir lahiti kırıp kemiklerini çalarlar (bu terim kendilerinin) ve BARİ’ye götürürler 9 Mayıs 1087. Ve zamanın PAPASI 2. URBAN tarafından törenle gömülür. O yere BASILICA di SAN NICOLO inşa edilir. Basilica bir haç yerine dönüşür, herr yılın 7-9 Mayıs günlerinde kemiklerin getirilmesi büyük bir festivalle anılır.
Barililerin önemsemediği küçük kemiklerini de 1. Haçlı seferine katılan Venedikliler alır (10. 11.YY’da İtalya’da çok sayıda krallıklar vardı), VENEDİK – LIDO’ya götürürler (1100). Onlar da bu kemikler için başka bir kilise inşa ederler; SAN NICOLO AL LIDO. Böylece kemikler iki ayrı şehirde iki ayrı kilisede saklanır.
1957 Yılında Bari’deki kemikler incelenir, buradaki kemiklerle Lido’dakilerin aynı kişiye ait olduğu söylenir ve böylece iki italyan kilisesinin kutsallığı gene italyanlar tarafından ispatlanmış olur.
Bundan sonra 3. Bir şehir daha gelir KILKENNY – İRLANDA şimdi yıkık olan Church of St Nicholas. Haçlı seferine katılan İrlandalılar kemikleri buraya getirip, buraya gömmüşler.
Antalya müzesinde sergilenen kemiklerin de ona ait olduğu söylenmektedir. Bugün Dünyada yaklaşık 50 kilise ki, bunlar arasında Amerika ve Kanada da var, St, Nicholas’a ait kişisel kalıntılara (RELICS) sahip oldukları iddiasındadır.
Başta Hollanda olmak üzere bazı ülkeler, 6 Aralık ölüm gününü Aziz Nikolas Günü olarak kutlarlar. Buna da SAINT NICHOLAUS’dan SİNTER KLAAS derler. Uslu çocuklara hediye getiren bir figüre dönüştürmüşler. Buraya kadar St. Nicholas elinde incil tutan sade bir azizdir.