Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.
03
Eylül

İEF’te dijital deneyim

Bu yıl teknoloji teması ile 93’üncü kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), ziyaretçilerine farklı teknolojik deneyimler yaşatıyor. Sanatseverleri adeta sanatın içine çeken Digital Echos Sergisi, 7’den 70’e çok sayıda İzmirlinin ilgisini çekiyor. 20 sanatçının eserlerinden oluşan sergi, interaktif bir deneyim alanı sunuyor.

Küratörlüğünü Nihat Özdal’ın yaptığı, 20 sanatçının eserlerinden oluşan Digital Echos Sergisi, 93. İEF kapsamında Kültürpark Atlas Pavyonu’nda ziyaretçilerini ağırlıyor. Sanatseverin etkileşim kurarak deneyimlediği dijital sergi, bu yıl teknoloji temasıyla açılan İEF’te ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Dijital deneyim alanlarının kurulduğu sergide Aylin Taslak’tan VR Labyrinth Project, Garip Ay’dan İnteraktif Ebru Sanatı Ekranı, Augmented Reality Duvarı, Uzay Kampı Türkiye VR Gözlüklü Simülasyon ve Bilim Kahramanları ile Dünya Robot Olimpiyatı Deneyimi de yer alıyor. VR gözlüklerini takarak farklı diyarlara yola çıkan ziyaretçiler, uzay boşluğunda dolaşabiliyor; hatta içinde yaşadığı dünyayı uzaktan görebiliyor. Ebru sanatının el ve kol hareketleriyle yönlendirilerek şekillendirildiği dev ekran ise özellikle çocukların ilgisini çekiyor.

“Eserler etkileşime açık”
Sergi hakkında bilgi veren küratör Nihat Özdal, “İzmir Enternasyonal Fuarı, teknoloji temasıyla kapılarını açtı. Biz de bu temaya selam vererek 20 sanatçının yer aldığı bir sergi planladık. Sergide farklı disiplinlerden sanatçılar var. Video art, yağlı boya tablolar var fakat tüm işlerde dijital çağın hızına karşı sanatçılardaki derinlik algısı, sanatın dijital çağa yansıması, sanatçıların hem malzeme açısından hem de felsefi anlamda nerelere gittiği de var. Eserlerin önemli bir bölümü etkileşime açık. Dolayısıyla bir dijital deneyim var. Sergide VR gözlüklerle çeşitli oyunlar, sanata dokunup şekil verilebilecek dijital deneyim alanları mevcut. İnteraktif, deneyime açık ve fuarın ruhuna uygun bir sergi. Sergimiz fuar süresince 16.00-23.00 saatleri arasında ziyarete açık. Atlas Pavyonu fuarın kalbinde ve Türkiye’nin en güzel sergi salonlarından bir tanesi. Ziyaretçilerimizi bu dijital deneyimi yaşamaya davet ediyoruz” dedi.   “Sanat da dijitalleşti” Garip Ay’ın İnteraktif Ebru Sanatı Ekranı önünde el ve kol hareketleri ile ebru sanatına yön veren 8 yaşındaki Yiğit Yankı Karaca “Desenleri hareket ettirdim. Eğlenceliydi. Desenleri oynatmak değişikti ve şaşırtıcıydı” derken, anne Yasemin Karaca ise “Sabit resim yerine hareketli bir resim görmeleri çocuklar için değişik bir deneyim oldu. Artık sanat da dijital ortamda aktarılmaya başladı. Hem çocuklar hem de bizler için bu imkanın sağlanması çok güzel” diye konuştu.

“Gerçekten düşeceğimi hissettim”
Aylin Taslak’tan VR Labyrinth Project’i deneyimleyen ve VR gözlüğü takarak dijital anlamda yer değiştiren Evrim Şahin, “VR gözlükle yüksekte bir yolda yürümeye çalıştım. Gökyüzünde bir yere ulaşmaya çalıştım. Yükseklikten korktuğum için heyecan verici bir deneyim oldu. Böyle gerçekçi bir deneyimi yaşamak muhteşemdi ama yükseklik korkumdan yukarıya da aşağıya da bakamadım. Yoldan çıkarsam gerçekten düşeceğimi hissettim. Artık teknoloji devrindeyiz. Herkesin deneyimlemesi gereken bir sergi” sözlerine yer verdi.

“Gerçek Ay’da gibiydim”
Uzay Kampı Türkiye VR Gözlüklü Simülasyon alanında uzayda gezintiye çıkan 7 yaşındaki Duru Parapan, “Çok heyecanlandım. Dünya’yı gördüm. Çok güzeldi. Sanki Ay’da zıplıyordum. Gerçek Ay’da gibiydim” diyerek duygularını paylaştı.   20 sanatçılı sergi Sergide yer alan sanatçılar Aslı Özer, Can Memişoğulları, Cansu Sönmez, Cemal Şamlı, Deniz Çalışkan, Dilara Başköylü, Ecem Dilan Köse, Genco Gülan, İpek Taçmahal, İrem Zeynep Duran, Kahraman Turan, Merve Güç, Nadide Acar, Neda İsmail Atar, Olcay Gültepe, Sezen Ümitli, Xebat Bayram, Varol Topaç, Yasin Uysallar ve Yonca Karaaslan’dan oluşuyor.
Digital Echos, teknolojinin Heideggerci anlamda bir açığa çıkarma aracı olarak işlev görmesiyle, varoluşun hem ifşa eden hem de gizleyen ikili doğasına odaklanıyor. Sergi, dijitalin varlık ve yokluk arasındaki ince çizgide nasıl bir estetik deneyim sunduğunu incelerken, dijital teknolojilerin sanatın varlık-yokluk diyalektiğini nasıl şekillendirdiğini göstermeye çabalıyor.