Dam Üstünde Saksağan
HÜSEYİN ASAR
Güzel Türkçemizde çok yerinde sözler vardır. Bunlardan biri olan, “Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı”, genellikle saçma sözler ya da gereksiz konuşmalar karşısında kullanılan bir atasözüdür. Eğer gerçekleşen bir olayın sebebi ve sonucu arasında mantıksız bir ilişki varsa, bu mantıksızlığı belirtmek için bu atasözü tam yerindedir.
CHP’de yerel seçimler için adaylar yavaş yavaş belli oluyor. Çarşamba günü Aydın Büyükşehir Belediyesi ve on bir ilçenin adayları Parti Meclisi tarafından açıklandı. Her zaman olduğu gibi doğal olarak sevinenler olduğu gibi üzülenler de oldu. Kırgınlıklar, tepkiler, istifalar, sinkaflı sözler duyduk, gördük.
Göreve geldiği kısa süre içinde başarılı çalışmalar yapması nedeniyle sürpriz olmayan, Söke Belediye adayı olarak mevcut başkan Mustafa İberya Arıkan isminin açıklanması bize göre normal olsa da kimileri tarafından aşırı tepki ile karşılandı. Bazı kişiler tarafından göreve geldiği günden itibaren sürekli olarak itibarsızlaştırılmak istenen Başkan Arıkan, hak ettiği adaylığı kazanınca kararı beğenmeyenler parti disiplinine ve en önemlisi, etik ilkelere uymayan bir açıklama ile topluca istifa ettiler.
Bu toplu istifa sürecine nasıl gelindiğini kısaca açıklayalım.
Öncelikle, CHP gibi demokratik işleyişi olan siyasi partilerde iki yılda bir yapılan örgüt seçimlerinin önemini hatırlatmak isteriz.
Böylece örgütte kan değişikliği oluşur ve örgüt her zaman diri kalır. Eğer siz bu değişimi dört yıla çıkarırsanız metal yorgunluğu kendini hissettirir, yönetimde olanlar partiyi kendi malları olarak görmeye başlar. Örgüt seçimlerinde ön seçim ve çarşaf liste olmadan olmaz. Çarşaf liste örgütlerde çok sesliliğin güvencesidir. Eğer bir yerlerden verilen emirle, blok liste üzerinden yapılan seçimlerde, o partide etkin olan bazı kişiler istediği listeyi oluşturur, istedikleri gibi at koşturur, istediği olmazsa hemen çekip giderler. Çünkü, orada parti ideolojisi ortadan kalkmış, ahbap çavuş ilişkisi ortamı ele geçirmiş, kişisel İkbal her şeyin önüne geçmiştir. Sonuçta bu kişiler istedikleri kişi aday yapılmaz ise hepsi birden CHP Söke’de olduğu çeker gider.
Her zaman söylüyoruz, örgüt özgür olmalı, herkes görüşünü söylemeli, lider sultası ortadan kalkmalıdır. Ayrıca kişilere verilen yetki ve sorumlulukların sınırları iyi belirlenmeli, kimseye kaldıramayacağı sorumluluk ve yetki verilmemelidir.
Eğer partinin il yönetimi, parti yönetiminde etkili olan belediye başkanları ve hatta milletvekilleri, sistemin işleyişinin sağlıklı olması için çaba harcamış olsalardı, seçilen yöneticiler sırtlarını birilerine dayamamış olsalardı, örgüt üzerinde tahakküm kurulmamış olsaydı, sonuç böyle çirkin olmazdı.
Aslında köy uzun zamandır görünüyordu ve kılavuza gerek yoktu. Yapılan yanlışlar, manipülasyonlar, insanları karalamak için olmamış şeylerin olmuş gösterilmesi, yanlış ve taraflı beyanlar, kasıtlı olarak yanlış söylemler, üyelerin iradelerine ipotek koyma isteği Söke’de çoktan beri vardı. Örneklerini zaman içinde gördük. Tüm bu olumsuzlukların toplamı, adeta kendilerinden olmayanlara karşı linç kültürünü ortaya çıkardı.
Sanırım gelinen süreci kısaca özetledik.
Mevcut durumda CHP Parti Meclisi Söke belediye başkanı adayını Mustafa İberya Arıkan olarak açıkladı. İdeolojik açıdan olması gereken tüm parti üyelerinin ve üye olmadığı halde partilerine gönül vermiş herkesin Başkan Arıkan’ın arkasında durmasıdır. Üstelik Başkan Arıkan, görev yaptığı süre içinde başarılı bir şekilde görev yapmış, adı hiç bir olumsuz olaya karışmamıştır. Durum bu merkezde iken, Başkan Arıkan’ın aday olması ile etik dışı söylemlerle istifa etmek, “Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı” atasözü gibi olmuştur.
“Etik bir örgütün en üstünde başlamalıdır. Bu bir liderlik meselesidir ve baş yönetici örneği belirlemelidir.” (Edward Hennessy)
HÜSEYİN ASAR