İÇİ BOŞ ÜNİVERSİTELER MESLEK YÜKSEK OKULLARINA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ
Akp iktidara geldiği 2002 yılında devlet ve toplumu çok iyi analiz ettiği görülmekte olup, özellikle Anadolu’da kendilerine destek verecek esnafları ve ticaret erbaplarını kalıcı yapmak adına, başta her ilde, neredeyse her İlçede üniversite yada fakülte kurulmasını sağladılar. Bu kararla birlikte herkes üniversite mezunu olacağı gibi, İl ve İlçelerde üniversitenin kurulması ile yeni esnaf tipi yaratarak üniversite öğrencilerini, İllerde İlçelerde esnaf için kazanç kapısına çevirdiler. Bunlarda çoğunlukla yaratılan marka ve zincirlerle Akp’nin İl ve İlçelerde hem seçmenleri, hemde parti kadrolarını oluşturdular. Türkiye’de bu projenin varacağı noktayı göremeyenler Akp sayesinde ülkenin eğitim düzeyi yükseldi diyen kelli ferli televizyon bülbülleri bunu ülkenin zenginliği olarak lanse ettiler. Özellikle 7/8 Büyükşehir dışında Anadolu’da devasa binalı üniversiteler içi boş özellikle siyasal islamın yeşerip güçlenmesini sağlayan, nepotizm destekli kadrolarla, yetersiz ve niteliksiz, eğitim düzeyi ile buradaki öğrenciler işe yaramadan ortalıkta dolaşmaya başladılar. Düşünsenize 500 bin öğretmelik yapmaya aday üniversite mezunu var. Her yıl en fazla 40 bin öğretmen göreve başlıyor. Doğal olarak Eğitim fakültesi mezunu inşaatta çalışmak zorunda kalıyor. Akp iktidara geldiği 2002 yılında Devlette çalışan personel sayısı 2.200 bin iken,bu süreçte devlette kendi kadrosunu ağırlıkla bu siyasallaşan islamcı kadrolarından kurarak devlete 5.200 bin kişiyi yeni işe aldı. Bu rakama taşeronlar üzerinden alınan işçiler, güvenlik elemanları dahil değildir.
Gelinen bu noktada örneğin eğitimi mühendislik olan gençler, eğitimi ile hiç ilgili olmayan işlerde çalışır oldular. Türkiye’de şuan dozer operatörü’nün banka yöneticisinden, kaynakçının bazı mühendislerden fazla maaş aldığını görüyoruz.Türkiye’nin şuan en önemli sorunu nitelikli ara eleman olmayışı ve yetiştirilememesidir. Doğal olarak kaynakçı ve dozer operatörleri 10 yılda tecrübe edindiklerinden aldıkları maaşların eleştirilmesi yanlıştır. Bir ürün yada mesleğin sayısı talepten fazla arttığı takdirde, ortaya hem liyakatsızlık, hemde ücret düşüklüğü çıkar. Sonuç olarak bugün ülkede vakıf üniversiteleri dahil 216 üniversite olup, 8 milyon üniversite öğrencisi var. Aynı nufus büyüklüğüne sahip olduğumuz Almanya’da 80 üniversite ve 3 milyon üniversite var. Üniversite büyük şehirlerde yada üniversite şehirlerinde okunur. Düşünsenize Şırnak yada Bayburtta, Hakkari’de vb yerlerde Eğitim Fakülteleri öğrencileri yerleşik tiyatro, sinema görmeden mezun oluyorlar.
Birde ülkedeki ilçelerde bulunan fakülte ve yüksek okullardaki öğrencilerin sosyal yaşantıları daha ciddi bir sorun olarak karşımızda duruyor. Bu tür yerlerde tek kazanan yerel esnaflar oluyor. Türkiye’deki üniversite sayısı 60 ‘a düşürülüp, geri kalan üniversite olarak anılan içi boş üniversiteleri meslek yüksek okullarına dönüştürülmelidir. Ülkenin eğitim gereksinimleri planlama ile yeniden oluşturularak, üretime yönelik alanlarda ara eleman yetiştirmesi hedeflenmelidir.Türkiye’nin ekonomik kriz kadar önemli ve acilen önlem alınması gereken ulusal sorun olarak önümüzde duran eğitim sorunudur. Alt yapıyı ayağa kaldırıp, çözmeden üst yapıyı sağlıklı inşaa edemeyiz.