SİYASET BÜKÜCÜ
Charlie Bone, “Zaman Bükücü” isimli kitabında zamanda ileriye giden birisinin yaşadığı olayları anlatır. İnsanların hayalidir, zamana yolculuk fikri.
Zaman bükücü başta olmak üzere, hava bükücü gibi değişik bükücüler vardır.“Sonhava bükücü” adında hem kitap, hem de bu kitaptan uyarlama filmi vardır. Masal anlatımına sahip kitaplarda doğa üstü güçlere sahip olanlar anlatılır. Doğada olduğu gibi hayatın her alanında ve özellikle siyasette güç sahibi olmak önemlidir.
Bir de “Cinsiyet bükücü” var. Cinsiyet bükücü, cinsiyetlerden beklenen rolleri büken kişidir. Cinsiyet bükme çoğunlukla toplumsal aktivizm olarak görülür, cinsiyet anlamında olumsuzlukları ortadan kaldırmaya çalışır.
Bugünkü konumuz, siyaset bükücüler. Yazının başlığını neden “Siyaset Bükücü” koyduk, anlatalım.
Her şeyin bükücüsü olur da, siyasetin bükücüsü olmaz mı? Elbette olur, zaten sosyal medyada kendini bükücü gören çok sayıda karakter var. Siyaset hariç, bükücüler olumlu işlere imza atmaya çalışırken, siyaset bükücü dediğimiz kişiler nedense ters yönde ilerliyor. Kendini siyaset bükücü olarak görünenler siyasete artı değer katmak yerine olumsuz işlere imza atmışlardır. Bu durum siyasetteki ayrıştırmaya neden olur, bu ayrıştırma ise enteresan bir şekilde siyasileri besler.
Siyasete giren kişilerin ayrıştırıcı söylemleri, yönetim kadrolarına gelenlerin farkındalık yaratmak için her şeyi değiştirmeye çalışmalarının temelinde bu siyaseti bükerek kendilerine artı değer katmak isteyen siyaset bükücüler vardır.
Bu siyaset bükücüler, söyledikleri gibi halkı düşünmezler, kendi çıkarları herşeyin üstündedir. Öyle söyledikleri gibi liyakatli değildirler ve liyakat sahibi insanların siyasette yer almasını asla istemezler.
Liyakat konusunda sıkıntısı olan siyasetçinin işgal ettiği makam ve olursa olsun birilerine sırtını dayamak zorunda kalır. Ama o bunu görmez, kendini siyaset bükücü olarak hisseder. İşte bu tür siyaseti tersine büken siyasetçiler nedeniyle ülkemizde siyaset yerlerde sürünüyor. Siyasi kadrolarda eğitim yok, protokol kurallarına uyan yok, işler doğru gitsin ve halk kazansın diye düşünen hiç yok. Bu bencil siyaset bükücüler nedeniyle halkın çıkarı yerine bir zümrenin çıkarı düşünülür oluyor.
Diyecek tek şey var, Allah ıslah etsin.
“Bomboş bir kafa, şeytanın çalışma odası olur.” (Platon)