Geçtiğimiz yerel seçimler öncesinde çocukların baskısıyla Efeler Belediyesi Meclis Üyeliği için Parti’nin belirlediği bedeli ödeyip başvurumu yaptım. Ancak, başvurumu yaparken beni kesinlikle listeye almayacaklarını çocuklara söyledim. Yani, bile bile lades dedim. Çünkü liyakat sahibi olmayanların liyakat sahibi kişileri listeye almayacaklarını biliyordum. Üstelik benden başvuru ücretini alan, bununla yetinmeyen yöneticiler bir de bağış istediler. Kuraldır dedim, onu da yatırdım. Halbuki başvurusu bile olmayan, doğal olarak başvuru ücreti yatırmayan kişilerin listeye alındığını biliyoruz. Hatta bu liste konusunda çok çeşitli iddialar var ama, o kısmı bizi ilgilendirmiyor.
Gelelim başlıkta yazdığım övünme konusuna.
Herkesin olduğu gibi benimde bir eğitim hayatım var. Söke Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümünü bitirdikten sonra Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümünden mezun oldum. Ağrı’da başlayan öğretmenlik mesleğimden 30 yıllık hizmetten sonra emekli oldum. Bu süreçte uzun yıllar eğitim kurumlarında idarecilik yaptım. Mesleki ve kişisel gelişim konusunda elliden fazla kurs ve seminerlerine katıldım.
Üniversite eğitimi olarak eğitimime Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Extern Öğrenci olarak devam ettim. Üçüncü sınıfın ikinci döneminde sağlık sorunu nedeniyle bir süre ara verdim. Sonrasında Extern öğrenim kalktığı ve devam zorunluluğu getirdikleri için Hukuk Fakültesini tamamlama fırsatım olmadı. Yetti mi? Elbette hayır. Süreç içinde Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinin iki yıllık “Medya ve İletişim” Bölümünü bitirdim. Ardından dört yıllık “Halkla İlişkiler ve Pazarlama” Bölümünü tamamladım. Son olarak ise bu yıl aynı üniversitenin “Yerel Yönetimler” bölümünden mezun oldum. Kısaca dört üniversite mezunuyum.
Yaklaşık yirmi yıldır çeşitli gazete ve dergilerde binden fazla köşe yazılarım ve araştırma yazılarım yayınlandı. Üstüne sekiz yayınlanmış kitabım var. Bunların altı adedi öykü, bir adedi tarih ve bir adedi ise siyasi algı çalışması üzerine. Algı çalışması konusunda 2014 seçimlerinden beri çalışmalarım ve araştırmalarım var.
Şimdi Belediye Meclis Üyeliği için halkla ilişkiler bilgisi, iletişim ve yerel yönetim bilgisi gerekmiyor ki, bizi listenin sonuna bile yazmadılar.
Yazmayanlar kim? Liyakat sahibi olmadan, işaretle bir yere gelmiş, kurumlarının internet sitelerinde özgeçmişlerini bile paylaşamayan kişiler.
Bunları buradan yazmak istemezdim ama, bana yukarıdan bakıp Karamürsel Sepeti sananlara ders olsun diye yazmak istedim. Bugünlerde gelip geçer, yarın o görevlerden ayrıldığınızda yolda selam verecek insan bulamadığınızda anlarsınız ama, iş işten geçmiş olur.
Biraz övündüm ama olsun artık, liyakat sahibi olmayanlar düşünsün.
“Benim gözümde hiçbir şey yoktur. Ben yalnız liyakat âşığıyım.” (Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK)