Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.
Köşe yazılarımız, yazarlarımızın özgür iradesinde olup, kendilerini bağlar…

Bir Tiyatromuz var mı?

Birkaç gün önce yazdığım bir yazı bunu düşündürüyor bana.
Bodrum Belediyesi Şehir tiyatrosu oyunu “Lüküs Hayat” Oyunuydu bana mesaj atanların kaygılarını, konuştuklarını yansıtmak için yazılmıştı.
Yazım üzerine beni aradı oranın sanat yönetmeni sayın Zakoğlu.
Önce; Bu yazının yanlışlıkla yazılmış olabileceğini, çünki
belediyeye ençok para kazandıran proje olduğunu söyledi. Sonra çok başarılı bir oyun olduğunu ve de öğrencilerin genel provada geldiğini ve tuvalete gitmenin serbest olduğunu anlattı..
eskiden çalışanların hiçbirşey yapmadıklarını, oturduklarını ve maaş aldıklarını, yeni bir çocuk oyunu verdiğini ama kaçındıklarını, yeni bir oyunu olduğunu gülmeceyi öne çıkaran oyunlar yapacağını da ekledi.

Ben Zakoğluna; Bodrum Şehir tiyatrosuna daha genç ve dinamik bir genel sanat yönetmenini uygun gördüğümü, oynadığı müzikalin artık zamanını doldurmuş ve çok denenmiş bir iş olduğunu, bu iki noktayı yanlış bulduğumu ve de usta oyuncular olmadan herşekilde kötü yada doğru olmayacağı konusundaki fikrimi ilettim.

Ben gencim dedi, sustum.
Kendisinin tekbaşına, sunumu öne alan, daha deneysel bir Bodrum öyküsüne soyunmadığnı, belki bir kadın oyuncuyla ve müzikli bir gösteriyi denemesini ve bunu abartmamasını söyledim. Çünki, orada yeteri kadar saygın konser ve dans gösterisi var. Marinadan azmak başına kadar Bodrum neydi ne oldu, orada Bodrum’a mavisini veren ve bakraçla rakı içen ressamlardan sandaletleri yaratan insanlara kadar olanları anlatmasını anmasını, bu güne bir hattı anlatmasını ve bunu plastik ve fonetik sanatları toplayan Tiyatroyla yapmasını önerdim.
Gerisi chp nin karışık işleri biz sanat insanları anlamayız..

Bu arada aldığım telefonlarla DT üzerine de bilgilendim.
Yapılan bir programda (a kanal) çalışmayan ve 18 maaş alan sanatçılara dikkat çekmişler.
Bu konu çok uzadı!
DT den önce kendi kurumlarına bakacak onu eleştirenler.
Görev verilen her sanatçı, eğer sağlık durumu uygunsa o görevi yapar. Problem varsa bu idarecileri arayın. Liyakat problemi olan idareci eskilerini ekrandan konuşturmuyorsanız yada idareci listesi veren herşeyini dizilere vermiş eski tiyatrocuları bilip bilmeden örnek vermeyin..
Suçlamaların kaynağını Hemen sanatçılarda aramamak ve takibini doğru ve nazik yapmak gerekir.
Buradan herkez işini yapıyor, sabahın köründe işine gidiyor diyen lere, oyunculuk mesleğinin farklı bir meslek olduğunu öğretirim.
O sabah işine gidip gelenle, gereğinde ağrılar içersinde sahnede, turnelerde oyununu oynayan insanları ayırmasını isterim.
Mümkünse; Sahneye çıkıp seyirci önünde bir yürüsünler de görelim.
Saygı duyun, iyi ve çağdaş oyunları talep edin. Hakkınız budur DT den.

Bir de Bakanlık var kültür adında, onlara söyleyin birşeyler bakalım sizi duyacaklar mı?
Ben yıllardır onların dışındaki bir kurul sisteminden sözediyorum.
Yazdım yayınladım gönderdim.
Ama sayın Cumhurbaşkanı bir kurul kurdu, içinde şarkıcılar, oyuncular felan var. Bu insanlar ne yaptılar bunca yıldır?
Kültür Bakanımız ne yaptı, Kültür adına?
Acilen Kültürün Bir Bakanlık olarak ayrılması gerekiyor.
Sonra yazışırız bu konuda da!
Oyuncuya sahip çıkmak gerekiyor, özellikle de bölgenizde sanatın okulunu okumuş insanlar yaşıyorsa onları da öldürmeyin, yaşatın.
Hepinizin işi
Bina yapmak değil, bazılarınız insanların ruhsal ve kültürel besinini de oluşturmak zorunda!

SANAT İNSANIN TABİATA EKLEDİĞİDİR
Binayı ancak,
Caddenize eklersiniz , bazıları da onu sabah kalkıp yaparlar..