Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MADIMAK KATLİAM’ı davasında idama mahkum edildikten sonra cezası Ağırlaştırılmış Müebbet Hapse çevrilmiş olan Hayrettin GÜL’ün cezasını, “Sürekli Hastalık” gerekçesi ile kaldırdı.
Şu bilinmelidir ki MADIMAK KATLİAM’ı İNSANLIĞA KARŞI işlenmiş bir suçtur ve İnsanlığa karşı işlenen Suçlarda ZAMANAŞIMI olmaz CEZANIN İNDİRİMİ ve AFFI’da olmaz.
Düzmece deliller ve düzenlenen kumpaslarla AKP zindanlarında tutsak edilen, yüzlerce Aydın, Muhalif Siyasetçi, Gazeteci, Sendikacı, İş İnsanı sağlık sorunları ile boğuşurken AKP’li Cumhurbaşkanı’nın Hayrettin GÜL’ü affetmesi başta Aleviler olmak üzere Emek ve Demokrasi güçlerine verilmiş bir gözdağı, aleni bir tehdittir.
Bu karar üzerinden bir sözümüz de içimizdeki hınzır paşalaradır;
Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olarak kurulan Cemevi daire başkanlığı bünyesinde dedelerimize maaş, Cemevlerimize tadilat onarım gibi rüşvetler teklif edenlerin Madımak katillerini affedenlerle kol kola yürüdüğünü de görmüş olduk.
AKP’li Cumhurbaşkanı vermiş olduğu bu Af Kararı ile tarafını bir kez daha açıkça belli etmiştir. Cumhurbaşkanı bu kararı ile Mayıs seçimleri öncesi ittifak yapmış olduğu Yeniden Refah Partisi, Büyük Birlik Partisi ve Hizbullah’ın uzantısı olduğu iddia edilen HÜDA-PAR’a vermiş olduğu sözleri tutmasının yanı sıra 14 Eylül 2023 Perşembe günü saat 14.00’te Ankara 2.Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan “Firari Sanıklar yönünden devam eden MADIMAK KATLİAM Davası Mahkeme Heyeti üzerinde bir baskı oluşturmaktadır.
Tüm kamuoyunun bildiği üzere Firari üç sanık yönünden devam eden MADIMAK KATLİAMI DAVASI bu yıl otuzuncu yılını doldurdu. 2012 yılında aralarında CAFER ERÇAKMAK’ın da bulunduğu ve ikisi ölen, yedi kişi hakkında zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile katiller beraat ettirilirken Dönemin Başbakanı günümüzün Cumhurbaşkanı ”Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun.” demişti.
Erdoğan, yine aynı Erdoğan.
Dün katillerin zamanaşımı kılıfı altında beraat ettirilmesine “Hayırlı olsun derken”, bugün aleni olarak 14 Eylül de görülecek olan davanın mahkeme heyeti üzerinde baskı oluşturuyor.
Şu unutulmamalıdır ki;
Bizler bu davanın peşini bırakmayacağız. Bizlerin çocuklarına bırakacağı en büyük miras bu davanın takibidir. Çünkü bu dava İnsanlık Davasıdır.
Biz Aleviler yAKanları da AKlayanları da affetmeyeceğiz. Onlar Katilleri affedebilir ancak halkın vicdanında asla affedilmeyeceklerdir.
Biz Bu Davayı Ulu Divana Bırakmayacağız.
Er yada geç gerçek failleri ile birlikte adeleti tecelli edeceğiz.