Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

23.03.2024 16:39

Muğlalı kadınlar, bugün Menteşe Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya gelerek yerel yönetimlerden beklentilerini açıkladı. Basın açıklamasını okuyan Ceren Cansu Sayın, “Cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, ırk, dil, din, medeni durum, sağlık durumu, engellilik, sınıf, sosyal statü ayrımı yapmaksızın kapsayıcı ve erişilebilir hizmet sunan bir belediye istiyoruz, Bizler, kadınları sadece oy potansiyeli olarak görmenizle yetinmeyeceğiz. Şehirler bizim, sokaklar bizim hiç kimseye bırakmaya niyetimiz yok. Dünya bizim, asla kadın düşmanlarına bırakmayacağız” dedi.

Muğlalı kadınlar, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde yerel yönetimlerden taleplerini açıklamak için Sınırsızlık Meydanı’nda toplandı. Buluşmaya, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, Menteşe Kent Konseyi Kadın Meclisi, Menteşe Kadın Platformu, Akbelen, Deştin ve Alamut’ta çevre mücadelesi veren kadınlar katıldı. Buluşmaya ayrıca Türkiye İşçi Partisi (TİP) Menteşe Belediye Başkan Adayı Nazmiye Kulaç ve CHP Menteşe Belediye Başkan Adayı Gonca Köksal da destek verdi.

“MUĞLA, KADINA YÖNELİK ŞİDDET ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU İLLERDEN BİRİ”

Ortak açıklamayı okuyan Ceren Cansu Sayın, kadınların taleplerini şöyle açıkladı:

“Muğla, kadına yönelik şiddet oranının en yüksek olduğu illerden biri. Kadına yönelik şiddet oranının bu denli yüksek olduğu bir şehirde, kadına yönelik şiddeti önlemek ve toplumsal cinsiyet eşitliği sağlamak üzere hiçbir politika üretmeyen bir yerel yönetime rıza göstermemiz mümkün değildir. Bizler deneyimlerimizden de biliyoruz ki, erkek şiddetine karşı önlem politikaları yerel yönetimler tarafından geliştirilebilir, yürürlüğe konulabilir, etkin bir biçimde uygulanabilir. Yeter ki feministler, kadınlar yerel yönetimlerin içinde olsunlar, yeter ki kadınların siyaset yapma, söz üretme iradeleri birileri tarafından ketlenmesin. İşte bu sebeple yerel yönetimlerin kadın örgütleri ve feminist örgütlerle iş birliği içinde olması, hizmetlerini feminist örgütlerin etkin katılımına acilen açması gerekmektedir.

“YAŞADIĞIMIZ ŞEHİRDE GÜVENLE YÜRÜMEK İSTİYORUZ”

Yerel seçimlere giderken biz kadınların talepleri açıktır. Yaşadığımız şehirde, güvenli, ışıklı sokaklarda, parklarda yürümek istiyoruz. Güvenli toplu taşıma imkânı, güvenli ulaşım imkânı istiyoruz. Sığınak ve kadın danışma merkezlerinin sayısının artırılmasını, feminist örgütler ve kadın örgütleriyle iş birliği içinde bu kurumlarda nitelikli hizmet vermesini istiyoruz. Tek adam kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilinmiş olsa dahi İstanbul Sözleşmesi’nin yükümlülüklerini uygulayan belediyeler istiyoruz. Sivil toplum örgütlerinin, kadın ve LGBTİ ’ların katılımıyla yerel eşitlik eylem planları oluşturan bu eylem planlarını uygulayan yerel yönetimler istiyoruz. Eşit işe eşit ücret ilkesini uygulayan, kurum içi cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele eden yerel yönetimler istiyoruz. Cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, ırk, dil, din, medeni durum, sağlık durumu, engellilik, sınıf, sosyal statü ayrımı yapmaksızın kapsayıcı ve erişilebilir hizmet sunan bir belediye istiyoruz, Bizler, kadınları sadece oy potansiyeli olarak görmenizle yetinmeyeceğiz. Şehirler bizim, sokaklar bizim hiç kimseye bırakmaya niyetimiz yok. Dünya bizim, asla kadın düşmanlarına bırakmayacağız.”