Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.
İleri gazetesi 11.05.2023 tarihinde yayınlanan Ekrem Örsoğlu köşe yazısıdır.

HOKKA İLE HOKKABAZ

Bildiri yazmayla başlayan bir tutku, teksir için özel hazırlanmış, pelur karbon ve kartonumsu kağıttan oluşan o set, mumlu kağıt daktilonun silindirine takılıp, şeritsiz delme sistemiyle yazılan teksir kağıdının, teksir makinesine yerleştirilip kolla çavrilerek mürekkeple buluşan teksir kağıtlarının yazıyla buluşarak anlam kazanması.

Sonra, sonrası size kalmış bildiri hazır, ister Öğrenci hakları için boykot çağrısıyla okulun önüne, istersen biraraya geldiğin arkadaşlarınla Kızılaydan Bakanlıklara doğru dağıt bildirileri göze aldığın engellerin arasında, kah emniyetin bodurum katında kah altıncı katta siyasi şubede, dal grubuna düşmedikçe misafirlik süren’de bellidir.

Öylesine bir sevda memleket sevdası, altıncı filoya defol diye bağıran gençler darağacıyla buluşurken, Amerikan filosunun önüne secde atanlar, Conileri Kadıköyde gezdirenler TBMM’ nin en üst makamıyla buluşturulmadılarmı?

İşte geldiğimiz gün bu gün, yaş hernekadar kemalde olsada ermeyi başarabildimi bilemem ama, Geometri kitabını yazan, kısacık ömrüne sığdırdıklarıyla halen yaşayan o mavi gözlü devin ülkesine ne oldu derseniz, yazayım.

Öncelikle “Atatürk Döneminde Eğitim” başlıklı yayın incelenmeli, 1800’lü yılların ikinci yarısında Tanzimat döneminde başlatılan Fransa örnekli batı sistemi eğitimle gelinen nokta ve Cumhuriyet tarihinin en önemli Eğitim atılımı.

“Köylü Milletin Efendisidir” evet olması gereken o, yıllarca ihmal edilmiş köyler, o köylerde yaşayan köylümüz. O köylere bir eğitim seferberliği, kalkınmanın köyden başlaması gerektiği düşüncesiyle, önce o köyler’e yetiştirilecek öğretmenler, tamamen Türk tipi bir proje, günümüzde dahi birçok gelişmekte olan ülke tarafından örnek alınan köy enstitüleri. Kulaklarda çınlayan bir türkü gibi, “Orda Bir Köy Var Uzakta” işte o köy o kadar uzakta değildi, mesele o köye bakış açısını iyi ayarlamaktı.

1900 yılında Rus çarlığı döneminde Ermenistanın Erivan kentinde doğmuş, Bakü Askeri Akademisinde eğitim görüp, Troçkinin komutasında Kızıl Ordu’da görev almış, 1921 yılında Bruni aşiretiyle Türkiye ye gelmiş, Rus eşiyle beraber Van’a yerleşmiş, 1930 ve 1960 yıllarında iki kez sürgün edilmiş, 1965 – 1980 yıllarında Adalet Partisi Listelerinden 5 dönem Van Milletvekilliği yapmış o kişi; Adı, Rusça Knyaz anlamı Prens, Türkiyede Van Milletvekili Kinyas Kartal olarak literatürlere geçmiş…

Kendisini Kürt Bruni (Buruki) aşiretinin lideri olarak bildik, genç Cumhuriyetimizin vekilliğine, en önemli yerlerine uzanabilme gücü verdik, peki o ne yaptı?
İtiraflarında adeta bir haykırış dikkatimi çekti, “KÖY ENSTİTÜLERİNİ BEN KAPATTIRDIM”

Ne diyelim, tarihe geçmiş birkere, hokkadan dijital harflere kadar uzanan yazım yolculuğumda şimdi damıttığım bu yazıya şaşkın bir ifade bırakıyorsanız, kendinizi sorgulayın, o zaman neden buralara geldiğimizi daha iyi anlarsınız. HOKKA İLE HOKKABAZ ne kadar farklı anlamlar yüklüyor.

Ekrem ÖRSOĞLU