Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.


İyi günler dileklerimle söze başlamak istiyorum. Geçen hafta Egitim ,Öğretim ,Devlet gibi genel kavramlar üzerinde durduk. Bugün Devlet – Eğitim ilişkilerinden söz edelim istedim.
Devlet kurumu olan okulun ,gerçek çevreyi ( kolaylaştıra cak , temizleyecek ve dengeleyecek Ögretmeni ) sorumluluğu, kurumun çevre ile köprü kurma ve sürekli açık tutma görevini de yüklemiştir. Bunu da Devletin yaşadığı Dünya koşullarına göre benimsediği İdeolojisi belirlemekte dir (Dr Hüseyin Korkut )
Bununla bağlantılı olarak Resmi İdeoloji ise ; Devletin veya ona bağlı Kurumların belirlenmiş ideolojiyi halkına, topluluğa dikte etmesidir. Koyduğu kurallar , yöntemler ile bunu zorunlu olarak kabul edilecek tek çözüm olarak göstermesidir diye tanımlanıyor. ( Uğur Akın) Resmi İdeoloji eğitimin yanısıra Resmi Tarihin temelini oluşturur. Bu Devletlerde Eğitimde verilecek Tarih bilgisi Resmi İdeoloji kavramı çevresinde şekillenir ve eğitim kurumlarında da Resmi Tarih biçiminde uygulanır. Devletlerin Resmi İdeolojilerini de ; geçirdikleri tarihi , ekonomik , dini süreçler ve sonuçları belirler.
Yurdumuzda ise Eğitim sisteminin temelini Osmanlı’nın 18.yy ikinci yarısında inşa etmeye başladığı Tanzimat Devrinde teşkilat yapısını büyük ölçüde tamamlamış olan Batı tipi Egitim Sistemine dayanmakta dır. Aynı zamanda Anayasamız ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu esas alınmıştır. Ve Bakanlığı ile bünyesindeki tüm Kurumların üst sistemleri tarafından yönetilen bir sistemdir.
Eğitim Politikalarına baktığımızda başarılı olan Ülkelere baktığımızda ;
* Eğitim uzun süreli bir yatırım olarak benimsenmiştir.
* Eğitim emek veren herkese eşit fırsat sağlar.
* Ayrımcı değerler ve Eğitim sistemi bulunmaz.
* Eğitim Standartlarından taviz verilmez.
* Öğretmenler sadece Akademik Başarıya odaklanmaz.
* Eğitimde politik öncelik Öğretmenin mesleki şartlarının iyileştirilmesidir.
* Ülkenin Eğitim Sistemleri Stratejik Planlar ile yapılır.
* Bu ülkelerin Eğitim Başarıları rastlantı sonucunda oluşmamıştır.
( OECD 2018 – 2020 dönem raporu )
Şimdi yeri gelmişken Ülkemizin Eğitim Karnesine bakmadan geçmeyelim ;
* Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin 1923 -2023 döneminde tam 64 Milli Eğitim Bakanı görev yapmış.
* Göreve atanan her bakan bir iş yapmış olmak için sil baştan yöntemi uygulanmıştır.
* Eğitim Öğretimin her evresinde Eğitim süresi – müfredat – sınıf tekrarı veya sınıf geçme sistemleri Saha Çalısanları , Uzman veya Sendika görüşü alınmadan değiştirilmek tedir.
* 2012 – 2013 döneminde Eğitim Sistemimize ( hiç bir Bilimsel Raporu dinlemeden) getirilen 4+4+4 macerası Egitim Sistemine vurulmuş öldürücü bir darbedir.
Son bölümde yine 2018 – 2020 verilerine göre : *Eğitimde En İyiler ;
İngiltere, ABD , Kanada , Almanya ,
Fransa , Avustralya , İsviçre , İsveç, Japonya , Hollanda.
* İlkokul da En İyiler ;
Gürcistan , Kırgızistan, İsrail , S.Arabistan
Meksika
* Ortaokulda En iyiler ;
Kazakistan , Estonya , Letonya ,
Güney Kore,
İrlanda
* Lisede En iyiler ;
Finlandiya,
Japonya ,
Rusya ,
Kazakistan,
Hırvatistan
* Yüksek Okulda en iyi;
Çin , Hong Kong,
Güney Kore,
Japonya , Rusya .
Diye sıralanıp gidiyor. Bizler de sadece okuyor ,izliyoruz. Biliyorsunuz ki Dünya’daki ilk 200 Üniversite sıralamasında Okulumuz yok. Ortaöğretim de Ortak Sınav Sonuçlarına ,özellikle temel derslerin net ortalamaları her şeyi söylüyor.
Gelecek hafta sohbet konumuz da ;
Yurdumuzda Öğretmen Yetiştirilmesi Süreci olsun istedim.
Sağlıkla ve huzurla kalın.
17.02.2023