Bu Haberi Dinleyebilirsiniz...

Çerçioğlu’nun Sihirli Lambası

“Alaaddin’in Sihirli Lambası” masalını bilmeyen yoktur. Binbir Gece Masalları’nın en bilinenlerinden olan bu öykü, aslında Çin kökenlidir; zamanla Ortadoğu kültürüne uyarlanmıştır. Masalda, sihirli bir lambadan çıkan cinin, sahibine üç dilek hakkı vermesi anlatılır. Bu anlatı, farklı coğrafyalarda benzer şekilde halk öykülerine, fıkralara ve kıssadan hisselere de konu olmuştur.

Masal bu ya… Siyasete atılmak isteyen bir Özlem Çerçioğlu düşünün. Günün birinde, eline sihirli bir lamba geçer. Lambayı limon suyuyla ıslattığı bir bezle silerken içinden kocaman bir cin çıkar. Çerçioğlu lambayı usulca işyerindeki masasının üzerine bırakır. Cin, alışıldık repliğini söyler:
“Dile benden ne dilersen; ama sadece üç dilek hakkın var!”

Çerçioğlu düşünür. Uzun zamandır siyasete girmek istemektedir. O dönemde milletvekili seçimleri yakındadır. “Milletvekili olmak istiyorum” der. Normal şartlarda sıralamasıyla meclise girmesi mümkün değildir. Ancak iki parti hariç tüm partiler baraja takılınca, dileği kabul olur. Meclise girer.

Aradan yıllar geçer. Artık milletvekilliğinden sıkılmıştır. Memleketi Aydın’a dönmek ve belediye başkanı olmak ister. Seçimlerde güçlü adaylar vardır. Yine de birkaç yüz oy farkla yarışı kazanır. İkinci dileği de gerçekleşmiş olur.

Üçüncü ve son dileğini kullanma zamanı gelmiştir. Bu arada Aydın, büyükşehir statüsüne kavuşur. Çerçioğlu bu kez de “Büyükşehir Belediye Başkanı olmak istiyorum” der. Seçimi kazanır. Böylece sihirli lambanın üç dileği de tamamlanmış olur.

Masal bu ya… Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine!

Ancak gerçekler masallardan farklıdır.

Özlem Çerçioğlu, 2002 yılında milletvekili olarak meclise girmiş, 2009’dan itibaren Aydın Belediye Başkanı ve sonrasında Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapmıştır. Halen de bu görevini sürdürmektedir. Bu süreçte örgüt üzerinde önemli bir etki kurmuş, uzun süre görevini korumuştur.

Fakat neredeyse iki yıl önce CHP’de başlayan değişim hareketi, onun son dönemine girdiğini işaret etmeye başladı. Öyle ki, en yakınındaki isimler bile birer birer çevresinden uzaklaştı. “CHP bir daha aday göstermeyecek” beklentisi, artık Aydın siyasetinde yüksek sesle dile getirilir oldu. Bu durum, onun geleceğine dair pek çok senaryoyu da beraberinde getirdi.

“Yok, illa bir yolunu bulur yine aday olur…”
“Yok, milletvekilliğine dönecek…”
“Yok, bakan yapılacak…”
“Yok, AKP’ye geçecek…”
“Yok, tamamen siyaseti bırakacak…”

Bu söylentilerin hepsi birer ihtimal. Ancak CHP tüzüğünde yapılan değişiklik hayata geçirilirse, yeniden aday olma şansı kalmayabilir. Diğer ihtimallerse siyasetin doğası gereği mümkün. Sonuçta siyasette “Olmaz olmaz” diye bir şey yoktur.

Bugüne kadar CHP’de milletvekilliği ve belediye başkanlığı yapmış bir ismin, “AKP’ye geçmez” denilse de; geçmişte bu konuda “asla” diyen nice liderin nasıl yön değiştirdiği hepimizin malumu. Merhum Süleyman Demirel’in veciz sözü hâlâ geçerli:
“Dün dündür, bugün bugündür.”

Ama şu da unutulmamalı: Aydın siyasetinde koltuk uğruna parti değiştirenlerin neredeyse tamamı hüsranla karşılaştı. Çünkü koltuk sevdası, sadece siyasetin değil, bu ülkenin tüm kurumlarının kamburudur. Odalar, barolar, sivil toplum kuruluşları… Hepsinde koltuğa oturan birileri, kendini vazgeçilmez sanıyor. Oysa sonuç hep aynı: Metal yorgunluğu ve başarısızlık. Onlara görese, yerlerine kimse o koltuğu hak etmiyor!

Kibir, ego, burnu büyüklük… Ne derseniz deyin; ama gerçek şu ki, hiç kimse vazgeçilmez değildir.

Bu ülke “Odunu koysak kazanır” diyenleri gördü. İnsanlar gelip geçer, kurumlar kalır. Önemli olan, ayrıldığında iyi anılmak, yolda yürürken başını çevirmeyecek insan bırakmamaktır.

Çerçioğlu’nun kendisini vazgeçilmez gördüğü konuşuluyor. Ama öyle olup olmadığını zaman gösterecek. CHP, bu ülkenin kurucu partisidir. Demokrasiyi içselleştiren insanların partisidir. Önümüzdeki örgüt seçimleri de bu anlayışın testi olacaktır. İşaretle gelenler, köşe başlarını tutanlar, sırasıyla gidecekler.

Çerçioğlu yeniden aday olmak istiyor. Aksi durumda sıkıntı yaşayacağı da kulislerde konuşuluyor. Geçtiğimiz günlerde iktidara yakın bir anket firmasının Aydın’da belediye başkanlarıyla ilgili anket yapması, bu nedenle manidar bulundu.

Kimi çevrelerce, Çerçioğlu’nun hiçbir zaman gerçek anlamda bir CHP’li olmadığı, yaşadığı sıkıntılardan kurtulmak için iktidara yakın vakıflara kaynak aktardığı da iddia ediliyor. Yapılan bu anketin, AK Parti’ye geçişin zeminini hazırlamak için olduğu yorumları yapılıyor. Hakkında yürüyen bazı soruşturmalar ve dava süreçleri göz önünde bulundurulunca, bu geçişin “sürpriz” olmayacağı da dile getiriliyor.

Hatta son yerel seçimler öncesinde, CHP kendisini aday göstermezse, AK Parti’nin İzmir adayı olacağına dair haberlerin medyaya servis edildiği öne sürülüyor.

CHP Kurultayı’nda, Özgür Özel’in genel başkanlığa seçildiği süreçte, Çerçioğlu ve ekibinin Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi, “sonun başlangıcı” olarak değerlendiriliyor. Özel’in genel başkanlığıyla birlikte CHP Genel Merkezi’ndeki etkisini kaybeden Çerçioğlu’nun, AK Parti’ye geçmesi artık sürpriz olmayacak gibi görünüyor.

Bu yönde pek çok işaret var. Örneğin; Özgür Özel’in Aydın’a gerçekleştirdiği ziyaretlerde, Kuşadası ve Didim’e uğrayıp Aydın Büyükşehir Belediyesi’ni es geçmesi, siyasi bir mesaj olarak okunuyor. Öte yandan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in, “Ben iktidarın belediye başkanı olmak istiyorum” açıklamasına karşı aldığı tavır da, Çerçioğlu’nun başkanlıktan kolay kolay vazgeçmek istemediğini gösteriyor.

Aydın Büyükşehir olduktan sonra, birçok CHP’li başkanla ve mevcut milletvekilleriyle yaşadığı sorunlar da göz önüne alındığında, Çerçioğlu’nun siyasi misyonunu tamamladığı yönündeki görüşler güç kazanıyor.

Ve nihayetinde… Her masalın bir sonu vardır.

Önemli olan, o son geldiğinde halkın gönlünde nasıl bir iz bıraktığınızdır.
Unutulmamalı: O koltukları size veren halktır. Ve zamanı geldiğinde geri almayı da bilir.

Son söz:
“Mağrurlanma padişahım, senden büyük Allah var.”
Ve bir bilgenin dediği gibi:
“Lider, güçle değil; örnek olarak liderlik eder.”
— Sun Tzu