Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

İl Başkanı mı? Emir Kulu mu?

HÜSEYİN ASAR 
‘’A’’ ya da ‘’B’’ partisi önemli değil, siyasi partilerde İl Başkanlığı önemli bir Protokol makamıdır. Bir çok konuda söz sahibi, karar merciidir. Durum böyle olunca kitleleri arkasından sürükleyebilecek, üyelere yön verebilecek bir kişilik olmalıdır.
Gönüllülük ön planda olmalı ama, ‘’Ben yaptım oldu’’ anlayışına değil, liderlik vasfına sahip olmalıdır. Yaptığı işlerde hem teşkilatını, hem partisini, hem de halkı ikna edebilmelidir.
Vizyonu geniş, misyonu geçerli olmalıdır. Çatışmacı değil, birleştirici rol oynamalı, tüm üyelerini kucaklayabilmelidir. Yalnız kendisi değil, tüm örgütlerini ve kuracağı ekipleri bu tür kişilerden oluşturmalıdır.
Kimseden emir almamalı, teşkilatını canlı tutabilmeli, parti değerlerine sahip çıkmalı, alt kadrolarını işe koşabilmelidir. İşlerin aksamadan yürütülmesi için farklı görüşleri bir arada tutabilmelidir. Eğitimli olmalı, kendisine yöneltilen soruları akılcı bir şekilde cevaplayabilmeli ve eleştiriye açık olmalıdır.


Ekip çalışmasına inanmalı, tüm ekiplerin verimli şekilde çalışmalarının önünü açmalı, farklı fikirlere saygı duymalıdır. Mevcut potansiyeli iyi değerlendirmeli, değişim ve gelişim için var gücü ile çalışabilmelidir. Teşkilat içinde iyi bir geçmişi olmalı, vizyoner yapısıyla önüne gelen sorunları kolaylıkla çözebilmelidir.
İnsancıl olmalı, insana değer vermeli, ön yargıdan uzak, temiz yürekli ve halkla barışık olmalıdır. Başka yer ve kişilerin güdümünde olmamalı, seçildiği makamın ve yalnızca onu seçen kişilerin temsilcisi olmalıdır. Sözünün eri olmalı, bir gün başka diğer gün başka konuşmamalı, seçildikten sonra da aynı tavırları sürdürmelidir.
Burnu büyük olmamalı, insanlara yukarıdan bakmamalıdır. ‘’Küçük olsun benim olsun’’ anlayışını şiddetle reddetmelidir. Hizipçi olmamalı, kırgınlıklarla bir yere varılmayacağını bilmelidir. Kendisine ve örgütüne dikte ettirilmek istenen yanlışlara sahip çıkmamalı, dik durmasını bilmeli, haksızlıklara karşı çıkabilme cesaretini gösterebilmelidir.
Açık kapı politikasını sürdürebilmeli, yazılı ve görsel basınla ilişkilerini sıcak tutmalı, görev yaptığı sürece partisini en iyi şekilde temsil edebilmelidir.
Cahil olmamalı, partisinin vitrininde olacağı için iyi bir eğitim görmüş olmalıdır. Teknoloji ile barışık olmalı, teknolojik aletleri kullanmada yetkin olmalıdır. Kendisine teknoloji veya dijital iletişim ile ilgili bir şey sorulduğunda, ‘’Ne bileyim ben’’ dememelidir. Güç birliği yapabilmeli, kişiler arasında uzlaşmayı sağlayabilmeli, alt kadrolarına değer vermeli, gerektiğinde yetki ve sorumluluklarını paylaşabilmelidir.
‘’Her şeyi ben bilirim’’, havasına asla girmemeli, karşı fikirde dahi olsa insanları ayrıştırmamalıdır. Sözün özü; teşkilat içerisinden gelmiş, bilgili, okumuş, adam gibi adam olmalı, sorumluluklarını bilmeli ve Genel Başkanı bir kenarda bırakırsak kimsenin emir kulu olmamalıdır. En önemlisi, umudu değil, geleceği inşa edebilmelidir. Bazıları gibi üç yerden ballı maaş almamalı, alanlara da engel olmasını bilmelidir.
Böyle il başkanı var mı? Yorum sizin.
“Adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz.” (Herakleitos)

HÜSEYİN ASAR