Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

CUMARTESİ ANNELERİ

Sevgili Arkadaşlar hiç Eşinizi Dostunuzu, Araç – Gerecinizi veya Kedi – Köpeğinizi kaybettiniz mi ?
Aramaya önce en yakınınızdan başlarsınız. Sonra Eşinizi Dostunuza haber verirsiniz. Yine haber alamadıysanız o zaman sosyal medya üzerinden veya ilan ve afişlerle arama yaparsınız. En sonunda da Emniyet güçlerine Kayıp Başvurusu yaparsınız değil mi ?
İşte Yurdumuzun kanayan bir yarası olan; Cumartesi Annelerimiz var. İşte Onlar’da bunu yapmak istiyorlar.

Düşünsenize: 7 gün 1 haftalık, 52 Hafta da 1 yıllık zaman dilimi demektir. Cumartesi Anneleri varya; tam 968 ( yazı ile Dokuzyüz atmış sekiz ) haftadan bu yana KAYIP CANLARINI ARIYORLAR.
Tanıdık – Tanımadık, Bilindik – Bilinmedik her yere ve her kişilere başvurdular. Sonuç alamayınca da bir Sosyal Platform oluşturdular. Her Cumartesi günü bir araya toplanıp Kayıplarının Fotoğraflarını sergileyip dertlerini anlatmaya çalışıyorlar. Ölü veya Diri oldukları yönünde bir haber bekliyorlar.
Ancak her hafta Güvenlik Güçleri onların istedikleri noktada toplanmasına izin vermiyor.
Her hafta itiş – kakış, kalkanlı müdahale, ters kelepçe takılmalar, gözaltına alınıp yerlerde sürüklenerek otobüslere istiflemeler yapılıyor. İçeriden ve Dışarıdan hiç te hoş görünmüyor.
Kesintisiz her hafta bunları izlemekten, üzülmekten Bizler’de yoruluyoruz.

Bu eylemin neresi, nesi sakıncalı bunu anlamış değilim.
Her Anne kayıp olan Kocasını, Oğlunu, Kızını arıyor. Onların ölü veya canlı olup olmadıkları öğrenmek istiyorlar. Bundan Doğal ne olabilir ki? Bunlar yaşadıkları fiziki sorunlar.
İşin ruhsal yönünden söz etmek bile istemiyorum. Konuyu iyi anlamak için
Empati yapmak istiyorum; 968 haftadan bu yana Canımızın parçasından haber alamıyoruz. Sesini duyamıyoruz. Sürekli olarak fotoğraflarına bakıyor, giysilerini kokluyoruz. Onunla ( varmış gibi ) hayali konuşalar yapıyoruz. Ziyaret etmek için Mezarını bile yaptıramıyoruz.
Bu eylemin bir benzeri de 2019 yılından bu yana Diyarbakır Anneleri tarafından sergileniyor.
İlçesi, İli veya Bölgesinin adı önemli değil. Konumuz ve Acımızın ortak noktası da Kayıplarımızın olmasıdır.
Gözümüzü kapatalım ve (Ben olsam ne yapardım acaba? ) diye 30 saniye düşünelim.
Öte yandan, bu sorunun yıllardan bu yana neden ve nasıl çözülemediği ise ayrı bir konudur.

Mümkün olsa da; sevdiklerimizi hiç kaybetmesek değil mi? Her zaman dediğim gibi; Beden ve Ruh sağlığımızı korumamız gerekiyor.
Saygılarımla. MEHMETGÜLTEKİN
15 Ekim 2023 (Güvercin Ada )