Köşe yazılarımız, yazarlarımızın özgür iradesinde olup, kendilerini bağlar…
NEDİR BU SOSYALİZM! (1)
Bu hafta, her zaman olduğu gibi ‘’BEN ATATÜRKÇÜ DEĞİL SOSYALİSTİM! AMA ÜLKEMİZİ DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTARAN VE CUMHURİYETİ KURAN ATATÜRK’Ü DE SEVER VE SAYARIM’’ dediğim için, adında DEMOKRASİ bulunan 419 CHP linin olduğu bir guruptan, ’’ATATÜRKÇÜ OLMADIĞIM’’ gerekçesiyle, atıldım ve bu sonrasında ise sadece 2 değerli kişinin guruptan ayrıldığını gördüm. Bu nedenle de bu hafta elimden geldiğince sosyalizmin ne olduğunu hatırlatmak istedim.
Aslında 10 yıl kadar önce Fac. de Sosyalizmin sorunları tartışılsın, özellikle de gençlere faydalı olsun diye büyük hevesle başlıktaki adla bir grup kurmuştum. Ancak bu sayfa da toplum, TEZ-ANTİTEZ-SENTEZ şeklindeki diyalektik tartışma kültüründen koparılmış olduğundan istediğim sonucu bir türlü alamadım? Gurup sayfası ise öylecene duruyor? Son 54 yılın solun üzerinden silindir gibi geçmiş olduğunu ve sosyalistler için olmazsa olmaz! Diyalektik tartışmayı başlatmak için çok daha fazla ve örgütlü çaba göstermek gerektiğini bir kez daha anladım! Mevcut sol parti yöneticilerinin bu durumdan sorumluluğu ve yıllardır görevde kalmaları ise ayrıca tartışılması gereken bir sorundur?
Ekonomi bilimi en basit olarak, Kıt kaynaklarla, sınırsız olan insan ihtiyaçlarının nasıl karşılanabileceğini araştırmak için ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede kapitalist sitemin en genel tanımı, (üretim araçlarının özel mülkiyetiyle üretim başta tüm ekonomik faaliyetlerin kişisel kar için yapıldığı sistem) olmasıdır. ’Sistem tüm insanların ekonomik tercihlerini akılcı ve doğru olarak ve kârını maksimize etmek için yaptığını ve bundan tüm toplumun kazançlı çıktığını var saymaktadır. Ancak bugün gelinen noktada klasik kapitalizmin bile kurallarını reddeden özellikle de finans sistemi ağırlıklı neoliberalizme dayanan küresel kapitalizm ayrı bir yazı konusudur.
Ekonomik sistemlerin sonuncusu olacağı öngörülen komünizme geçiş aşaması olan sosyalizm de ise üretim araçları kamunun elindedir. Üretim ise toplumun dolayısıyla insanların ihtiyaçları tespit edilerek demokratik merkezi planlama ile yapılır. Burada, kamudan kasıt sosyalist parti yani işçi sınıfının önderliğindeki tüm çalışan insanların sosyalist partisidir. İnsanların tüm ihtiyaçları karşılanmaya çalışırken herkesin olabildiğince çalışıp, üretime katkısı kadar pay alması amaçlanmaktadır. Toplumun ve dolayısıyla insanların eşitliği, sınırsız gelişimleri ve mutluluğu esastır. Zamanında sosyalist sistemin, dar imkanlarıyla, sanayi de alt yapıda, spor ve sanatın her dalında elde ettiği başarılar ise hiç unutulmamalıdır. (sonraki yazımda yazacağım) Sosyalizm insanları, dil, din, ırk, mezhep gibi suni ayrımlara tabi tutmaz hangi düşüncede olursa olsun eşitlik ve insanın kendini geliştirmesi esastır. Daha da basit bir açıklamayla, kapitalist sistemde, üretim, talebi (parayla yani satın alma gücüyle ifade edilen ihtiyaç)karşılamak için yapılır. Sosyalist sistemde ise doğrudan toplumun yani insanların İHTİYACI İÇİN YAPILIR.
Komünizm, ise sosyalist sistemin devamı olarak üretim araçlarının (toprak, fabrikalar, makineler) özel mülkiyetinin tamamen ortadan kaldırıldığı ve bu araçların kolektif mülkiyete geçtiği bir toplumsal ve ekonomik sistemdir. Bu sistemde, sınıfsız ve devletsiz bir toplum hedeflenir, yani herkesin eşit olduğu ve sömürünün olmadığı herkesin gücü kadar çalışıp üretmesi ve ihtiyacı kadar pay alması bir düzen amaçlanır.
Sosyalizm ise ancak sosyalist devrimle gerçekleşir. Sosyalist devrimin en basit tanımı, İşçi sınıfının Sosyalist partisinin sosyalizmi kurmak üzere iktidara gelmesidir. Amacı tüm insan toplumunun mutluluğunu sağlamak olan bu sistemin illa da kanla kurulması diye bir kural yoktur. Ancak, Şili ve ALLENDE örneğini de hiç unutmayarak, sömürücü sınıfların iktidarı vermemek için her yola zorbalığa da başvuracağını unutmadan partinin buna göre örgütlenmesi önemlidir.
Devamı 2.bölümde