02 Temmuz 2016 tarihli Ege Haberleri yayınlarında yayınlanan yazım
KALANLAR ÖLENLER İÇİN ŞİİR YAZAR
Tarih 2 Temmuz 1993’ü gösterirken saatler 19, yer Sivas Madımak oteli.
Cehennemin tam orta yeri
Üç şair otelin hole bakan merdivenlerine oturmuş, binlerce ipten boşalmış sözde müslümanların saldırısından korunmaya çalışıyorlar.
Aralarında bir diyalog oluşuyor, “Şimdi bizi burada öldürseler ne olur?”
Merdivenin kenar kısmında oturan şair Metin ALTIOK başını ağır bir hareketle arkadaşına çevirerek, “Kalanlar Ölenler İçin Şiir Yazar” diyor.
Kalanlar intikamımızı alır, demiyor. Yürekleri öylesine insan sevgisi ile dolu ki, ölmek aklından geçiyor ama öldürmek asla…
O kanlı dehşet gününün gecesinde ölüme giderken dahi, yüreklerinde insan sevgisini taşıyan şiir ve sanatın yüceliği ile donanımlı bu insanlar yakılarak yok edildi.
Hazırlanmış bir senaryo bu sefer Sivas’ta sahnelendi. Sanat ve insan sevgisinin bütünlüğüyle sergilenen o heykelden kin ve nefretlerinin acısını çıkarmaya çalışan gözü dönmüşlerin, bir heykeli parçaladıkları anda aldıkları keyfi, gerçek insanlara çevirmekten çekinmediler.
O günün acısı, bir insanlık suçu olarak tüm insanlığın yüreğine kazındı. Aradan geçen 30 yıl bu acıyı hiç unutturamadı, aksine kin ve intikam hırsı olmaksızın yüreklerde yerini buldu.
30 yıla yakın süredir bu kara günle ilgili birçok yazı yazıldı, belgeseller hazırlandı. Ben de herkes gibi takip ettim, gün geldi isyanımı kalemimden damıtıp, siz dostlarıma sundum.
Yüreğimi her bir kaybettiğimiz derinden yakmıştı ama, “MadımakKatliamındaÖlenÇocuklar’daVardıveHayattaKalabilselerdi,Koray31,Menekşeİse36yaşındaolacaktı” başlıkları ile yayınladığım yazılarımla anlatmaya çalıştığım, çocuk yaşta ölenlerimiz beni daha bir başka anlamda etkiledi ve etkiliyor. Sanki yüreğimin bir yanı boş bom boş kalıyor.
Şimdilerde arkanızdan kaç şiir yazdık, kaç ağıt yaktık bilemem ama, hani o tarihte Sivas’ta bir belediye başkanı vardı ya, adı ağzıma yakışmadığı için yazmıyorum. O megafondan yükselen sesin sahibi, “Gazanız mübarek olsun” sözleri ile son fitili ateşleyen zat, işte o zat Türkiye Büyük Millet Meclisine Milletvekili seçildi, emekli vekil olarak yaşamını lüks ve refah içinde sürdürüyor. Sizleri Katleden sözde Müslüman 5000 kişiden sadece 30 kişi hüküm giydi, onlarında halen cezaevinde olup, olmadıkları meçhul.
Bizler ise acınızı her daim yüreğimizde taşıyarak Şiirlerimizi yazılarımızı yazıp, heykellerimizde, tablolarımızda ve sahnelerimizde sizleri yaşatıyoruz en önemlisi de yüreklerimizdeki yerini
Şimdi sizlerin anısına ayağa kalkıp, elimi yüreğime koyarak sizleri saygı ile anıyorum.
Ekrem Örsoğlu.
Eski ama eskimeyen yazılarımdan