Bu makaleyi dinlemek için tıklayınız.

KUŞADASI’NIN NABZINI TUTTUK

Kuşadası Diyor ki!

Kuşadası siyasi parti İlçe Başkanları’na, Kanaat önderlerine 14 Mayıs seçimleri ve yapılacak 28 Mayıs 13. Çumhurbaşkanlığı seçimini sorarak mikrofon uzattık, bakın ne diyorlar.

14 Mayıs seçimleri geride kaldı. Milletvekili seçimlerinde Cumhur İttifakı oy oranı olarak kayba uğrasa da meclis çoğunluğunu elde etmeyi başardı. Akp’nin oy kaybetmesi onun birinci parti olmasının önüne geçemedi. Bu kaybın hangi bölgelerde, hangi sosyolojik katmanlarda ortaya çıktığı önümüzdeki süreçte yapılan analizlerle ortaya çıkacaktır. Ancak son dönemde Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonun, bunun beraberinde getirdiği hayat pahalılığı ve ayrıca deprem felaketinin yönetiminde karşılaşılan sorunlar, ortaya saçılan yolsuzluklar bu kaybın açıklanmasındaki en önemli unsurlardır.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan, uğradığı oy kaybına rağmen, MHP ile oluşturduğu iktidar blokunu koruyarak, ittifak zeminini genişleterek ve aynı zamanda iktidarda olmanın verdiği olanaklardan sonuna kadar yararlanıp sert bir karşı kampanyayla, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu rakibi Kılıçdaroğlu’nun önünde bitirebilmiştir.
Muhalefet bloğu her ne kadar başarız görünse de iş henüz bitmiş değildir. Kemal Kılıçdaroğlu ikinci turda ipi göğüsleyecek potansiyele sahiptir. Elbette Millet İttifakı içindeki tüm bileşenlerin inançla mücadele etmesi gerekir.
İşte bu şartlarda Kuşadası özelinde partilerin ilçe başkanları, demokratik kitle örgütlerinin yöneticileri ve kanaat önderi olan kişilerin kısa süre içinde yapmış olduğu seçim analizleri birçok konuya ışık tutmaktadır. Ortalama iki dakika içinde yapılan analizlerde İstanbul Sözleşmesinden ekonomik sorunlara, terör sorunundan kullanılan sahte videolara, karalama kampanyasından hiper enflasyona kadar çok sayıda konuya atıf yapılmış, 28 Mayıs seçimleri için olumlu öneriler peşi sıra dile getirilmiştir. Bu seçimin kadınların geleceğini belirlemesi açısından önemli olduğu, bu seçimin kaderini kadınların belirleyeceği vurgusu ön plana çıkmıştır.

Konuşmacılar özellikle umutsuzluğa kapılmamak gerektiğini, iktidarın tüm gücüyle saldırmasına rağmen Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanacağını vurgulanması başarı için gerekli olan inanca sahip olduklarını göstermektedir.

Ortak olan ana mesaj ise, 28 Mayıs günü sandığa giderek seçimi hep birlikte kazanmak olmuştur. Yine Cumhuriyetin bekası için, aydınlık bir gelecek için sandıklara sahip çıkmanın gerekliliği verilen başka bir mesaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadınlarımız ile birlikte özgürce yaşayabilmek için, referandum niteliğindeki seçim için, kararlılıkla haydi sandığa.

Hüseyin Asar & Ekrem Örsoğlu Çalışması