Aydın Süt Birliği Başkanı Başkaya: “Süt sanayicileri, Ulusal Süt Konseyi’nin aldığı karara mayıs ayında uymadılar, fiyatlarda hala belirsizlik var”
(AYDIN) – Aydın Süt Birliği Başkanı Servet Başkaya, süt sanayicilerinin Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklanan çiğ süt fiyatına uymadığını belirterek “Süt sanayicileri, Ulusal Süt Konseyi’nin aldığı karara mayıs ayında uymadılar ve nisan fiyatı olan 13,50’yi baz alarak fiyatları ödediler. Şu an fiyatlarda belirsizlik var ancak bizim isteğimiz bir litre süt fiyatı, bir buçuk kilo yem alabilmesi yönünde” dedi.
Ulusal Süt Konseyi, geçen ay çiğ süt fiyatı 13,50 kuruştan 14,65 kuruşa yükseltmişti. Ancak süt sanayicilerinin fiyata uymaması, elektrik başta olmak üzere girdi fiyatlarına zam gelmesi süt üreticileri tarafından tepkiyle karşılandı.
Süt üreticisi Ali Dönmez üretim ve girdi maliyetleri sonucunda yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:
“Aydın Kuyucak Yamalak beldesinde şu anda mahalle olan yerde çiftçilik ve hayvancılık yapan bir üreticiyim. Hayvancılıkta girdi maliyetleri, araziye gidiyoruz, arazideki girdim maliyetleri, bunlardan büyük kalemlerden gübre ve mazot. Son 5- 6 yıldan beri kuraklık gösteren su problemlerimiz var. Bizler ciddi bir şekilde sulama yapamıyoruz. Düzgün sulama yapamadığımızdan çiftliğimize kaliteli silaj, yonca getiremiyoruz. Getiremediğimiz için de hayvanlarımızı düzgün besleyemez hale geldik. Aydın valisinin bizlere açıkladığı iki kere sulama. İki kere sulama ile Aydın’da 40 ila 45 derece sıcaklıkta hasat edilemez. Yonca’yı biçmek için en az iki kere sulamak gerekir. Bu yonca altı defa biçilir, iki defa sulanır. Mısır ektiğinizde 5 defa sularsınız, bir defa biçersiniz. Pamuk 3-4 defa sulanır, bir defa hasat edilir. Bu bölgenin salamura zeytini, 4-5 defa sulanır, eylül ekim ayları gibi hasat edilir. Çiftçiyi böyle kestirip atmakla, iki kere sulamak gibi, böyle üretim yapılamaz.
“Süt konseyinin belirlediği fiyatlara uymuyorlar”
Çiftlik tarafındaki sıkıntı ise Süt Konseyi’nin uyduğu fiyatlara çiftçilere vermiyorlar. Yeni gelen zamlarla birlikte elektrik maliyetlerine ciddi bir şekilde zam geldi. Bu çiftlikte sağımından, sütün soğutulmasından, hayvanlar için kuyudan çıkardığımız su gibi şeylerin hepsi elektrikle oluyor. Geçen yıl elektrik maliyeti ile bu yılki elektrik maliyeti arasında yüzde 40- 45’e yakın fark var. Mazot 45 lira. Geçen yıl 22- 23 liraya aldığımız mazotu bu yıl 45 liraya alıyoruz. Yeni gelecek olan ÖTV zamlarından sonra biz bu işin içinden nasıl çıkarız bilmiyorum.
“Elektriğe zam geliyor, süte zam gelmiyor”
Elektriğe en son gelen zam yüzde 38, süte gelen zam yok. Üretici bunu nereden karşılayabilir? Yüzde 38 elektriğe gelen zam, çiftliklerde sulama ve çiftlikler için ciddi maliyetlerdir. Bizler elektriğe gelen zammı sütümüze yansıtamıyoruz. Ben mısır silajımı, yoncamı düzgün sulayamıyorum. Buraya kaliteli yem getiremiyorum. Ben bu hayvandan süt alamıyorum. Elektriğe, mazota zam geliyor. Personel maaşına zam geliyor. Ben karşılığını alamadan yem maliyetleri geçen yılla nazaran yüzde 40- 45 arası arttı. Ben bu işin içinden çıkamıyorum. Biz raftaki sütle bizim sattığımız süt birbirini tutmuyor. Biz üretmeyi seviyoruz. Bu eziyetli işe üretmek için çaba sarf ediyoruz. Biz devletimizden, bu konuya ağırlık vermelerini istiyoruz. Sulamada ve destek konusunda bir an önce son çiftçiler elden gitmeden el atmasını istiyorum devletimin.”
“Süt sanayicileri, Ulusal Süt Konseyi’nin aldığı karara mayıs ayında uymadılar”
Aydın Süt Birliği Başkanı Servet Başkaya da şunları söyledi:
“Süt sanayicileri, Ulusal Süt Konseyi’nin aldığı karara mayıs ayında uymadılar ve nisan fiyatı olan 13,50’yi baz alarak fiyatları ödediler. Biz zaten konseyin aldığı 14,65’lik fiyatı beğenmiyorduk. Fakat onlar bunu da kabul etmediler. Bahane olarak da ‘marketçiler fiyatı kabul etmiyorlar, sütü satamıyoruz, ürünleri satamıyoruz’ gibi değişik bahanelerle bu fiyata uymadılar. Haziran ayı da bitti. Şu an hâlâ fiyatların ne olacağı konusunda belirsizlik var.
“Bir litre süt fiyatı ile bir buçuk kilo yem alabilmek istiyoruz”
Aslında bizler, üreticiler olarak, birlikler olarak şunu istiyoruz; bir litre süt fiyatı, bir buçuk kilo yem alalım diye yıllardan beri aynı lafları ediyoruz. Süt sanayicisinin pek çoğunun yem fabrikaları var. Olmayanlarında diğer yem fabrikaları ile anlaşmalı olarak üreticiye veya süt toplayıcılara yemleri onlar satıyorlar. Şu anda yem fiyatları yaklaşık üreticiye maliyeti 6 TL’ye, çuvalı 600 liraya yaklaştı. Bu demektir ki bir kilo 12 lira civarında. 12 lira çarpı 1,5 yaptığımızda sütün fiyatı yaklaşık 18 lira olması lazım. Biz 14,30 liraya 15 liraya sütü satmakta zorlanıyoruz.
“Bakanlık süt desteklerini artırması lazım”
Bu durumda yem fiyatlarının aşağı çekilmesi lazım. Yemin kilogram fiyatını 10 liranın altına, 14 liraya bir süt vermeye razıyız. Yıllardan beri söylüyoruz. Biz derdimizi bir türlü anlatamıyoruz. Şu anda ne olması lazım? Bakanlık, bizim üst merkez birliklerimiz bu işi çözemiyorlarsa, bakanlığın süt desteklemelerini artırması lazım. Ocak, şubat, mart ayı icmalleri yapıldı. Önümüzdeki günlerde ödenecek. Temmuz ayı içerisinde ödenir diye tahmin ediyorum. Bu ödenecek olan rakamın asgari 3 kat artırılması lazım. 2006 yılından beri tarım kanununda ‘üreticiye yüzde bir destekleme ödenir’ denmesine rağmen, 18 yıldır süt destekleri yüzde 0,5; söylenenin yarısını bulmadı. Bu sene de ödenecek olan destek miktarı, 100 milyar lirayı bulmuyor. Üreticiye ödenecek olan miktar. Bu da demektir ki yüzde 0,3’e geliyor. Devlette çiftçinin hakkı yüzde biri ise 3 kat ödesek dahi takribi gayri safi milli hasılanın üreticinin yasal olarak hakkı olan 350-400 milyar olan para bütçede mevcut. Bu sene buğdayda yüzde 75 artırdık diyorlar. 1 lira 75 kuruşa çıkardılar. Buğdayın hakkı 3 TL. Sütün hakkı 2 TL. Diğer ürünlerin, aklınıza gelen ürünlerde 3 kat destek verilse bile, yüzde 1’e anca ulaşır.”
Kaynak: anka