Yurdumuzda başına bir iş gelmeden yaşamak, her geçen yıl daha zor hale geldi. Artık Kendinizi korumanız, her konuda dikkatli olmanız da yetmiyor. Yolda yürürken başınıza bir binanın dış kaplaması düşebilir. Caddede aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmiş bir sürücü Sizi hayattan koparabilir. Daha olmadı yağmurlu bir günde elektrik çarpması sonucu ölebilirsiniz. Bunlardan da kurtuldum diye düşünürken; sapık bir hayranınız, karşılık bulmayan sevgiliniz veya boşanmaya yanaşmayan eşiniz azrailiniz olabilir.
Yaşınız büyüdükçe de; Köy, Kasaba veya Şehirlerdeki tacizci, tecavüzcü Tarikat ve Cemaat sanıklarından kaçmanız gerektiğini de öğrenmiş olmanız gerekiyor.
Yurdumuzda yaşamak için kendinizi korumak, kollamak ta yetmiyor. İnsan olduğunuz için; tüm canlıları da kurtarmanız gerektiğini hissediyorsunuz.
Ağaçlarımızı, Ormanlarımızı Yangınlardan, Madencilerden ve Müteahhitlerden kurtarmamız gerekiyor. Yaban hayvanlarımızı Paralı Avcıların hedefi olmaktan kurtarmalıyız. Göçmen Kuşlarımızı da eğlence olsun diye avlayan akılsız ve vicdansız avcılardan korumak gerekiyor diye düşünürüm. Denizdeki balıkları trolcülerden, Caretta Kaplumbağaları da kampçılardan ve bilgisiz meraklılardan uzak tutmamız gerekiyor.
Derelerimiz Hidro Elektrik Santrali, Dağlarımız Rüzgar Enerji Santrali, Tarlalarımızdaki Ağaçlarımızı ve Ürünlerimizi de Jeotermal Elektrik Santrali Patronlarının ellerinden kurtarmamızı bekliyorlar. Ayrıca Uzun göl ve Salda Gölü gibi Doğa Harikası yerleri ne hale getirdiğimiz ortadadır. Ve Ülke Gündemimizde olan Sokak Hayvanlarımız da kurtarılmayı bekliyorlar. Siyasilerin bir kaç yıl önce Sokak Hayvanlarını korumak adına çıkardıkları Yasa tam uygulanmadığı halde yeni bir Yasa çıkarmak yerine – Hayvan sahipleri işbirliği yapılması gerekir diye düşünüyorum. Kısacası Ülkemizde; Yurtsever, Doğasına Duyarlı, Hayvanlarına Vicdanlı bir Vatandaş olarak yaşamak çok zordur.
Bu durum karşısında da her zaman dediğim gibi; Beden ve Ruh sağlığımızı korumamız gerekiyor.
Saygılarımla.
16 Temmuz 2024 Kuşadası